Bademler Doğal Yaşam Köyü’nde organik üretim

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurulduğu 1962 yılından bu güne üretime katkı sağlamak amacıyla başta sardunya yetiştiriciliği olmak üzere birçok alanda üretim yapıyor.  Kooperatif, yaklaşık 4 dekar arazide kurulu, günlük 10 ton kapasiteli, taş kırım sulu pres yöntemli zeytinyağı fabrikası ile yöredeki üreticilerin zeytinlerini işleyerek kaliteli zeytin yağı üretmekle kalmayıp ayrıca kadınlara tarhana yapımını öğreterek para kazanmalarını sağlıyor.

Bademler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sever kısa bir süre önce hayata geçirdikleri Bademler Doğal Yaşam Köyü’nde kadınlara tarhana yapımını öğrettiklerini belirterek, “Biz 1962 yılında kurulmuş eski ve köklü bir kooperatifiz. Kurulduğumuz günden bu güne kadar köy halkımızın kalkındıracak sayısız projeye imza attık. Kısa bir süre önce gerçekleştirdiğimiz projede kadınlarımıza tarhana yapımını öğrettik. Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği Platformu’na bağlı kadın derneklerinin yönetici ve üyeleri, eğitim verdiğimiz üretici kadınlarımızdan geleneksel tarhana yapımını öğrendi. Ayrıca üretilen tarhanaların başta dernek üyeleri olmak üzere vatandaşlar tarafından satın alınması da kadınlarımızın para kazanmasını sağladı. Bu güzelliklerimizden faydalanabilmeleri için tüm İzmirlileri köyümüze bekliyoruz” dedi.
DOĞAL ÜRÜNLER MARKETİ
Urla’da bulunan Bademler Doğal Yaşam Köyü’nde başta sardunya olmak üzere çeşitli çiçekler yetiştirdiklerini açıklayan Sever şunları söyledi: “Doğal Yaşam Köyümüze gelen konuklarımıza çiçek, sebze ve meyve üretimi başta olmak üzere burada beslediğimiz hayvanlarımızla tam anlamıyla bir doğal yaşam alanı sunuyoruz. Köyümüzde bungalov evlerde kalanlar doğayla iç içe, huzur dolu günler geçirirken, alanımızda yer alan gölet çevresinde yürüyüş yapıp, mutfağımızdaki doğal ürünlerle sağlıklı beslenme şansını yakalıyorlar. Ayrıca köyümüzde kurmuş olduğumuz Doğal Ürünler Marketimizin ürünleri Türkiye’nin her yöresine gönderilmekle kalmayıp köyümüzü ziyarete gelen misafirlerimiz tarafından da satın alınıyor. Bu ürünlerin tamamı kooperatiflerimizin ürettiği sağlıklı ürünler. Yerli tohum buğdaydan zeytinyağına, etinden yoğurduna kadar ürünlerimiz bulunmakta. Köyümüzde bulunan toplantı salonunda küçük grupları konuk edebiliyoruz.”
KENTLİLER TOPRAKLA BULUŞTU
Özellikle kış aylarının vazgeçilmezi olan tarhananın Bademler Tarımsal ve Kalkınma Kooperatifi’ne ortak kadınlar tarafından geleneksel yöntemlerle yapıldığını ifade eden Sever, “Üretici kadınlarımız tarhananın yapımını başında sonuna kadar atölyeye katılan misafirlerimize uygulamalı olarak anlattı. Ardından ise kıl çadırda satışa sundukları ev yapımı reçel, börek, ekşi mayalı ekmek, zeytin, çökelek ve biber sosundan oluşan kahvaltıları ikram etti. Üretici kadınlarımız sundukları organik kahvaltıdan sonra, tarhananın ham maddesi olan soğan, domates, kırmızı biber ve tarhana otunu bir kazana koyarak odun ateşinde pişirdi, ardından pişen tarhanayı elleriyle yoğurduktan sonra atölye katılımcılarıyla birlikte çarşafların üstüne sererek kurutmaya bıraktı. Yapılan tarhana dernek üyesi kadınlar tarafından satın alındı. Bu şekilde geçtiğimiz aylarda açılışı gerçekleştirilen Doğal Yaşam Köyümüz Türkiye’ye örnek olacak bir projeyle yaşama geçmiş oldu” açıklamasını yaptı.
330 DÖNÜMLÜK ALANDA ÜRETİM
Kentlileri toprakla buluşturmayı amaçlayan Doğal Yaşam Köyü’nde bungalov evleri, üretim yerleri, yürüyüş ve bisiklet yolları, meyve ağaçları, köy ürünlerinin yer aldığı satış sunumları, toplantı salonları ve üretimin gerçekleştirildiği cam seraların bulunduğunu açıklayan Sever, “1962 yılından bu yana bazı sıkıntılar yaşasak da bu sıkıntıları geride bırakarak eski günlerimize geri döndük. Bademler kooperatifçiliğin ilk kurulduğu yerlerden biri ve Bademler deyince ilk akla kooperatifçilik ve Mahmut Türkmenoğlu gelir. Kooperatifçilik bilinci, birlikte çalışma, birlikte üretme bilinci o yıllarda yeni yeni yangınlaşırken ve filizlenirken Bademler’de ne su ne de gölet vardı. Ancak, kendisini her zaman saygı ve minnetle andığımız Mahmut Türkmenoğlu köylüleri organize ederek bu kıraç alanı gölet haline getirdi. Mahmut Türkmenoğlu olmak üzere kooperatifimize emeği geçen herkesi saygıyla anıyoruz” ifadelerini kullandı.
İZMİR’İN ÇİÇEKLERİ
Sever, kooperatif bünyesinde çiçek, organik tarım, zeytinyağı ve halıcılık üretimi yaptıklarını belirterek, “Kooperatifimizin işler duruma gelmesinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun büyük katkı ve desteği oldu. Yaptığı doğru tarım politikası sayesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi için mevsimlik çiçek üretebiliyoruz. Herkesin bildiği üzere İzmir sosyal ve kültürel açıdan önemli bir yer olmakla kalmayıp toplum yaşamı da o denli birikimli ve donanımlı bir kent.  İzmir’i güzelleştiren en önemli etkenlerden bir tanesi de çiçek ve biz de çiçek üretimi alanında önemli bir merkeziz. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bizim bu yapılanmamızı biliyordu ve bizden de çiçek almak istediklerini ilettiler. Biz de gereken ilgi ve özeni göstererek çalışmalara başladık ve bugün bu güzel kentin sokaklarını, caddelerini süsleyen hercai menekşeleri ürettik. Gerek bizim çalışanlarımızın özverili çalışması gerekse İBB görevlendirdiği elemanların sayesinde şu anda iyi kalitede çiçek üretir durumdayız. Kentin her tarafını süsleyen çiçekleri üretmek bizler için ayrı onur ve gurur kaynağı” şeklinde konuştu.
ESKİ USUL ZEYTİNYAĞI
Kooperatif bünyesinde organik tarım faaliyeti de yaptıklarını açıklayan Sever, insan yaşamı ve sağlığı, dengeli bir doğa için çalışmaya devam edeceklerini söyleyerek, “Urla’da tarihin en eski zeytinyağı işliği bulunuyordu ve biz bu işliği ayağa kaldırdık. İşlikte uygulanan sistemin aynısına sahip zeytinyağı işlikleri de bulunuyor. Kooperatifimiz bünyesinde bulunan 1970’li yıllardan kalma ama daha sonra rehabilitasyondan geçmiş, taş kırım sulu sistem denilen eski usulle üretim yapan zeytinyağı işliğimiz var. Bu fabrikada eski usul zeytinyağı üretimi yapıyoruz. Duyarlı ve bilinçli üreticiler bizi bu konuda destekliyor ve bu kültürel mirasın yaşatılabilmesi için tüm yetkili kurumlardan destek bekliyoruz. Ekonomik olarak bizi zorlasa da bu kültürel mirasa sahip çıkmak istiyoruz. Bu işlikte arıtma tesisimiz bulunuyor ki zeytinyağı fabrikalarının pek çoğunda arıtma tesisi yok. Ayrıca işliğimiz ilgili sertifika kurumunca izleniyor” dedi.
SIKINTILAR BİZİ YILDIRAMAYACAK
Pek çok sıkıntı ve zorluğa rağmen çalışmalarına devam ettiklerini, ihtiyaç olduğunda çevre ilçelerin yetkililerinin kendilerine her zaman desteğe hazır olduklarını bildiklerini söyleyen Sever şu ifadeleri kullandı: “Kooperatifimizin gerek ortaklarına ve çevre üreticilerine katkısı gerek işletme bazında ayağa kalkabilmesi açısından gerekse de tüm insanlığa ve doğaya duyarlı bir şekilde üretim yapabilecek konuma gelmesini istiyoruz. Kooperatif olarak asıl çalışma alanımız kesme çiçekçilik ve bu alanda üretime devam edeceğiz. Kesme çiçeğin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi için mevsimlik çiçek üretiyoruz. Bu dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi için hercai menekşe üretiyoruz. Ayrıca bu yörenin önemli bir üretimi olan krizantemin fidelerini üretiyoruz. Ortaklarımızın daha verimli ve randımanlı üretim yapabilmesi için bu fidelerden kendilerine de veriyoruz.”
kutuututututuut
KALİTE İÇİN ZEYTİNLER SELEYE
Sever, 1970’li yıllarda yapılmış ve sonradan modernleşmiş zeytinyağı tesislerinde ortaklarından ve civar köylerden gelen zeytinleri yüzde 10 hak alarak sıktıklarını belirterek, “Geçen yıla oranla bu yıl daha kaliteli yağ elde edeceğimize inanıyoruz. Biz oldukça temiz ve kaliteli üretim yapıyoruz. Aldığımız haklarda beş asidin altındakileri kendi markamızla pazarlamasını yapıyoruz. Kaliteli zeytinyağı alabilmek için toplanan zeytinlerin iyi muhafaza edilmesi çok önemli. Bu nedenle üreticilerimizin zeytinleri selelere toplanmaları ve bekletmeleri önemlidir.
KUTU
BADEMLER KÖYÜ
Bademler, İzmir’in batısında Güzelbahçe ve Seferihisar ilçeleri arasındaki boğazın tam ortasında yer alan köy, İzmir’e 35, Seferihisar’a 10 ve Urla’ya 9 km. uzaklıkta bulunuyor. Kuzeyinde Burunsuz Çiftliği ve Pertev Paşa tepeleri, batısında Hacıhasan Dağı ve İğdelipınar, güneyinde Palamutluk ve Hereke ovası; doğusunda Bakılar Boğazı ve Yıkık Değirmen bulunan köy, bir tepe üzerine kurulduğundan devamlı rüzgar alır. Toprakları kıraç, bitki örtüsü yoksuldur. Yaklaşık bin 400 nüfusa sahip köyün yerleşim tarihçesi hakkında anlatılan hikayede, Ulamış’tan yaşlı biri, köyün şimdiki yerini işaret ederek, yerleşim için daha uygun olduğunu belirtir. Başlangıçta 12 çadırdan oluşan yerleşime, zamanla başkalarının da katılmasıyla köyün temeli atılmış olur. Tepedeki birkaç badem ağacı nedeniyle yerleşimin adı Bademler olarak anılır.  Uzun yıllar zeytin ve tütün tarımı yapılan köyde, 1964 yılında açılan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi sayesinde hem yeni iş alanları açılmış hem de Almanya’ya işçi olarak gitme fırsatı doğmuştur. Günümüzde 25 dekar cam ve kaloriferli sera, 150 dönüm arazi içinde mandalin ve meyve bahçesi ile bir zeytinyağı fabrikası vardır. Son yıllarda diğer tarım ürünlerinin yerini kesme çiçek üretimi almıştır. Köyde üretilen gerbera, lilyum, şebboy, karanfil, frezya ve kasımpatı gibi çiçekler, yurt içi ve yurt dışındaki önemli merkezlerde satılmaktadır. Bir Alevi—Tahtacı—Türkmen köyü olmasından dolayı, devamlı laik ve Atatürkçü yönetimlerin, eğitim ve kültür etkinliklerinin destekçisi olmuştur. 1932 yılında başlayan tiyatro serüveni halen devam etmektedir. Geçen sürede, gerek köy halkı gerekse dışarıdan gelen topluluklar tarafından 150’ye yakın tiyatro oyunu, köyde ve turne bölgelerinde halkın beğenisine sunulmuştur.