Sayfa Yükleniyor...
Havra Sokağı esnafı, “Sokak ortasında balık satılmaz” diyerek, perakende balık halinin kurulmasını istedi. Güzelbahçe örneği de veren balıkçılar, “Onların canı canda, bizimkisi patlıcan mı?” dedi
SULTAN GÜMÜŞ KAYA - ÖZEL HABER
Yıllar önce Konak Pier’de ardından Kemeraltı Taşçılariçi’nde yer alan perakende balık hali, bugün tekrar gündeme geldi. Şu an Havra Sokağı’nda yer alan balıkçılar, yaklaşık 7-8 yıl önce kurulan fakat farklı nedenlerden dolayı kaldırılan perakende balık halinin tekrardan inşa edilmesini istiyor. Havra Sokağı’nda bulunan balık tezgahlarının hem esnaf hem de tüketici açısından sağlıksız olduğunu öne süren balıkçılar, galvaniz tezgahlarda balık satmak istemediklerini, tıpkı Güzelbahçe’deki balık halinde olduğu gibi dolaplarda satış yapmak istediklerini söyledi. Havra Sokağı’nda yapılan alt yapı düzenlemelerini memnuniyetle karşıladıklarını ama benzer sorunların yaşanabileceğini aktaran balıkçılar, bahsi geçen sorunların özellikle kış mevsiminde daha da arttığını belirtti. Yerel yöneticilerin bir an önce Havra Sokağı’na inmesi gerektiğini vurgulayan balıkçılar, “Güzelbahçe, balıkçı barınağı olarak gösterilip, oraya perakende balık hali yapılıyor. Ama bizler sokak ortasında balık satıyoruz. Onların canı canda, bizimkisi patlıcan mı?” dedi.
İZMİR ADINA ÇOK BÜYÜK BİR AYIP
Havra Sokağı’ndaki balıkçılar adına konuşan ve zamanında Kemeraltı’ndaki balık halinde başkanlıkta yapan Aykut Ergün, şunları söyledi: “15-16 senedir balıkçılık yapıyorum. Daha önce Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan balık halindeydik. Balık hali kaldırılınca Havra Sokağı’na geldik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir haldi. Yaklaşık 7-8 yıl önce olan bir haldi. O balık haline bizler tekrardan kavuşmak istiyoruz. İzmir adına çok büyük bir ayıp bence bu. Koskoca İzmir’de bir tane bile perakende satış balık hali yok. Açık yerde balık satmaktansa, kapalı yerlerde balık satmak hem esnaf hem de tüketici için daha sağlıklı. Burada bulunmaktan hiç memnun değilim. Havra Sokağı’nın işlek olup olmaması önemli değil. Sokak ortası burası. Bin kişi geçer ama bir kişi balık alır. Üzeri naylon tarzı bir şeyle kaplı. Balıkların güneş görmemesi gerekiyor, ama bu naylonlar ne yazık ki yeterli değil. Daha birkaç ay öncesine kadar ciddi alt yapı sorunlarımız vardı. Düzenleme yapıldı ancak tekrardan yaşanmayacağı ne belli? Yağmur yağınca bizleri koruyan naylon çadırlar, brandalar yağmur bittikten sonra hepimizi ıslatıyor bu kez. Kışın çok sorunlu bir yer. Zabıta gelip yere sarı bir çizgi çizdi. ‘Bu çizgiyi geçmeyin’ diyorlar. Tamam, ben bu çizgiyi geçmeyeyim ama sende doğru düzgün iş yap.”
MALİYET HER GEÇEN GÜN AĞIRLAŞIYOR
Havra Sokağı’nda gıda ürünlerinin fazla olduğunu ifade eden Ergün, “Haliyle sirkülasyon da çok fazla. Müşteri ucuz olduğu için buraya geliyor. Ama esnaf bir yere kadar 3-5 lira ile idare eder. Çünkü masraflar, maliyet her geçen gün ağırlaşıyor. En sonunda ne olacak bir kısım esnaf pes edip, gidecek. Geriye kalanlar da fiyatı arttıracak… Bu eziyete değer mi peki? İzmir’de balık hali, çarşının içerisinde olmaz. Burada deniz kenarlarından fazla ne var? İnciraltı’na kadar gideriz biz. Yapsınlar denize yakın bir hal. Vapur iskelesi gibi bir yer yapılsın, karşısı otopark olsun. Bakın esnaf nasıl iş yapıyor. Fakat yapıldı mı da eksik yapılmasın. İçinde soğuk havası olsun. Dükkanların içinde dolapları olsun. İhaleye bu şekilde verilsin. Güzelbahçe’de mesela balıkları dolapların içinde satıyorlar. Çünkü bu şekilde, yani bizim sunduğumuz şekil çokta doğru değil. Arka tarafta da pişirme yapıyorlar. Şimdi Güzelbahçe’dekilerin canı canda, bizimki patlıcan mı? Burada 80-100 TL’ye balık aldığında 90 TL’ye satıyoruz. Ama oradaki insanlar 80 TL’ye alıyor, 160 TL’ye satıyor. Neymiş, orası barınakmış” dedi.
HAL KALDIRILINCA ESNAF BİTTİ
“Balık halini sadece balık halinden gelen esnaf istiyor” cümlelerini kullanan Ergün, şunları ekledi: “Diğerleri istemiyor, çünkü kendi mülkü. Burada bir fikir ayrılığı var. Herkes hem fikir olmadığı için çözüm de üretilemiyor. Tamam, kalan kalsın ama bir diğer alternatif olarak balık hali de yapılsın. Ben bir dakika dahi durmam. Tıpkı benim gibi düşünen 20’nin üzerinde esnaf var, onlar da durmaz. Çünkü biz gerçek bir balıkçıyız. Diğerleri patatesçi, domatesçi tayfa. Patatesçiden, meyveciden balıkçı mı olur? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’i, buranın tarihini belli ki çok bilmiyor. Seferihisar’da başkanlık yapmış. Kemeraltı’nda yıllar önce kurulan balık halini ona anlatmamız lazım. Kentin yıllar önce sahip olduğu değeri görmesi gerekiyor. Bahsini ettiğim hal önceden Konak Pier’deydi. Sonra oradan alıp, Taşçılariçi’ne getirdiler. Ardından tamamen kaldırıp esnafı bitirdiler.”
BORCUMUZU ÖDEYEMİYORUZ
‘Balık hali istiyoruz’ dediklerinde Buca Toptan Satış Yeri’nin işaret edildiğini aktaran Ergün, “Orayı balık hali olarak bizlere yutturmaya çalışıyorlar. Bizler toptan değil, perakende satış halinden bahsediyoruz. Denizi dahi olmayan Konya’da bile balık hali varsa İzmir’de neden olmuyor? Gidip gelip ‘sarı çizgiyi geçmeyin’ demesinler. Sarı çizgiyi önce bir gelip onlar geçsin, sokağa karışsın, sorunlarımızı görsünler. Asıl gelip bu işi yapan, emek veren esnaf ile münakaşaya girsinler. Sokağın ortasında balık satmaktan kurtulalım artık. Bizlere bir alan gösterirlerse hem kente faydamız dokunacak hem de cebimize düzenli bir para girecek. Bu sokakta kazandığımızla biz borcumuzu ödeyemiyoruz. İkiçeşmelik’ten, Hatay’dan gelen müşteriyle mi kar edeceğiz? İki balık alana kadar canımızı çıkarıyorlar. Yerimiz yurdumuz olsun ki bizler de önümüzü görebilelim” çıkışında bulundu.
Haber Merkezi