Barajlar tehdit altında!

BURCUYANAR - ÖZEL HABER
İzmir’in içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nın yakınında yer alan Efemçukuru altın madeninde yapılan son incelemeler, ağır metallerin toprağa karışmaya başladığını gösterdi. İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Oya Otyıldız, konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunarak Seferihisar, Balçova ve Tahtalı barajlarının ağır metaller yönünden çok ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Efemçukuru’ndaki altın madenini istememelerinin sebebi olarak orada yapılan işlemlerin topraktaki ağır metalleri harekete geçirmesini öne süren Otyıldız, “Efemçukuru’nda siyanür kullanılmıyor ancak oradaki kaya ve topraklar patlatılarak un ufak ediliyor. Kavurma ve yüzdürme işlemleriyle cevherin zenginleştirilmesi sağlanıyor. Bu işlemlerle özellikle arsenik bakımından zengin olan bu bölgede ağır metaller açığa çıkıyor” dedi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre arseniğin kanser yapıcı bir madde olarak ilan edildiğini vurgulayan Otyıldız, “Mesela antimon olası kanserojen bir maddedir. Ancak arsenik kesinlikle kanser yapar. Ve bir dönem İzmir’in sularında arsenik yüksekti. Oradaki kayada milyonlarca yıldır doğayla barışık bir şekilde bulunan arsenik ve diğer ağır metaller kazıldığı andan itibaren oksijenle temasa geçtiğinde harekete geçerek yer altı ve yer üstü sularına karışacak” açıklamasında bulundu. Efemçukuru’ndaki altın madenini bu sebeple istemediklerini dile getiren Otyıldız, maden cevherinin kavurma ve yüzdürme işlemleri yapılırken de nitritin açığa çıktığını belirterek “Bunlar asit yağmurları olarak İzmir ve civarına yağacak, bu asit yağmurları da topraktaki diğer ağır metalleri hareketlendirdiği için Seferihisar, Balçova ve Tahtalı barajları çok ciddi tehlike altında” diye konuştu.



HALK BİLGİLENDİRİLMİYOR
Geçtiğimiz dönemlerde Efemçukuru’nun kapasitesini iki buçuk katına çıkarabilmek için olumlu çevresel etki değerlendirmesi raporu (ÇED) aldığını ve bunun iptali için dava açtıklarını ifade eden Otyıldız, “Açtığımız davada keşfe gidildi. Ağır metallerin sulara karışması 10 yılı alıyor fakat çeşitli bilirkişilerin burada aldıkları örneklerde ağır metaller dünya ortalamasının çok üzerinde çıktı. Toprakta kirlenme saptandı. Üstelik şimdiki haliyle, kapasitesi iki buçuk kat arttırılmadan bu kirlenme saptandı! Bir de kapasite arttırılsa düşünün ne kadar korkunç bir tablo karşımıza çıkacak. Yakında davada 3. kez keşfe gidilecek. Bu gidilecek keşif için 10 bin lira para ödedik. Bunun 2 bin 500 lirasını İzmir Tabip Odası verdi. 7 bin 500 lirayı ise imece usulü yurttaştan kendimiz topladık. Anlatıldığı zaman insanlar bu konuya katkı koyuyorlar. Fakat belediye bu konuda halkı yeterince bilgilendirmiyor. Biz bunun için kızıyoruz” dedi.



OYUMUZU VERMEYECEĞİZ!
Otyıldız, “Gelecek seçimde belediye başkanı adaylarına sesleniyorum” diyerek “Bir tek Sefa Taşkın’dan duydum. Altın madeni İzmir için zararlıdır ve kapatılmalıdır diye. Diğer aday adayları hiçbir şey söylemediler. İzmir’de çevre konularında çalışan insanlar olarak bu altın madenini kapattıracağım demeyen adaya oyumuzu vermeyeceğiz. Hava, su, toprak herkesi eşit etkiliyor. Bu yüzden hep birlikte karşı çıkmak gerekiyor. Bu konuda İzmir’de toplumsal muhalefet oluşturulması lazım. İzmirli bu konuyu bilmiyor. Tüm halkı ilgilendiren içme suyunun öneminin her zaman altını çiziyoruz. Çünkü ağır metaller vücuttan atılamıyor. Kemikte, saçta ve tırnaklarda birikerek çeşitli sitem kanserlerine sebep oluyor. Bunlara izin vermek istemiyoruz” ifadelerine yer verdi.