Başarının Anahtarı Sosyal Belediyecilik

CHP’den Çiğli Belediye Başkan Aday Adayı Gümrükçü, “Sosyal belediyecilik uygulamalarına hakim, halka hizmeti görev edinmiş arkadaşların tercih edilmesi başarının anahtarıdır. Çiğli’de hedef en az yüzde 60 olmalı” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 10.11.2018 10:18
  • Güncelleme Tarihi : 10.11.2018 10:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Başarının Anahtarı Sosyal Belediyecilik haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL RÖPORTAJ
1999 yılından bu yana Çiğli’de yaşayan ve politik bir ailenin içinde doğan Utku Gümrükçü, 18 yaşından beri CHP üyesi. 9 Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Gümrükçü, 20 yıl boyunda partinin çeşitli kademelerinde görevler yaptı. Son olarak, CHP Çiğli İlçe Başkanlığı görevinden istifa ederek Çiğli Belediye Başkan aday adaylığını açıklayan Gümrükçü, yerel seçim gündemine ilişkin sorularmızı yanıtladı. Sosyal belediyecilik vurgusu yapan Gümrükçü, “Sosyal belediyecilik uygulamalarına hakim, CHP ideolojisini özümsemiş, halka hizmeti görev edinmiş arkadaşların tercih edilmesi başarının anahtarıdır. Çiğli’de 2019 yerel seçimlerinde hedefin en az yüzde 60 olması gerekir” dedi.



HİZMET İÇİN ADAY OLDUM
Çiğli’den aday adayı olmaya nasıl karar verdiniz?
CHP’ye 1999 yılında üye oldum. 20 yıllık siyasi yaşamımda ne vekillik, ne belediye başkan adaylığı, ne belediye meclis üyeliği başvurum olmadı. Hiçbir zaman bir makama aday olayım diye yola çıkmadım. Arkadaşlarımın önerisi ve kararı üzerine 20 yılda parti içinde birçok noktada hizmet ettim. Mesela son ilçe kongresinde ilçe başkanlığına aday olmak istemedim. Fakat bizimle birlikte hareket eden delegelerle yaptığımız ön seçimde 280 civarı delege arkadaşımıza sorduk. 240 delege Utku Gümrükçü bizim başkan adayımız olsun dediği için ilçe başkanı adayı oldum. Bugün ise geldiğimiz noktada, örgütlü siyasi hayatımın 20’nci yılında partimize ve halkımıza daha faydalı olmak adına, arkadaşlarımızın, yoldaşlarımızın desteği ile belediye başkanlığı için yola çıktım. Siyasi, akademik ve ticari hayatta kazandığım birikim ve tecrübe ile halkımıza hizmet etmek için aday oldum. Böylelikle yirmi yıl sonra ilk defa bir yere aday olmanın heyecanını yaşıyorum.
Sizce adaylar nasıl belirlenmeli?
Bütün üyelerin katılımıyla il başkanlığının kontrolünde bir ön seçim yapabiliriz. İl başkanımıza güveniyoruz. İl başkanı gelir sandığı kurar üyeler tercih haklarını kullanır. Bu seçimden birinci çıkan aday gösterilir. Bir ön seçim yapılmayacaksa eğer; bilimsel yöntemler ve objektif kriterler kullanılarak belediye başkan adayını partinin yetkili organları belirlesin.
Aday belirleme sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar neler olmalı?
Bu süreçte öncelikle görev aday adaylarında. En büyük sıkıntılardan biri aday adaylarının etrafında kamplaşma oluşmasıdır. Taraftarlar diğer aday adayları rakip görülüyor ve bu yüzden bazen düşmanlık oluşabiliyor. Önce aday adaylarının kendi taraftarlarına diğer isimlerin de CHP’li olduğunu hatırlatması gerek. Yoldaşlığı vurgulaması gerek. İkinci görev ilçe örgütüne düşüyor. Şu saatten sonra parti seçim potasına girdi. Herhangi bir aday adayına yapılacak hareket, sosyal medya üzerinden saldırıya karşı disiplin mekanizmasını çalıştırması lazım. İlçe örgütü bu süreci tarafsız götürmesi gerek. Her yöneticinin gönlünde biri yatar ama çok sayıda aday adayının olduğu yerde ilçe başkan ve yönetimi tarafsız olmalı. Tüm aday adaylarına eşit yarışma fırsatı verilmeli. Bir başka noktada da aday adayı arkadaşların kendi başlarına çalışma yapmamalarını sağlamak olmalı. Tüm aday adayları ilçe örgütünün bilgisi ve onayı ile çalışma yapmalılar.
HEDEF EN AZ YÜZDE 60 OLMALI
Yerel seçim sonuçlarına dair öngörüleriniz nelerdir?
CHP olarak doğru adayı belirlemeliyiz. “Nasıl olsa kazanırız” mantığıyla yaklaşmak doğru değil. Çiğli’yi iyi bilen, halkın iyi tanıdığı, örgütten çıkan bir aday göstermeliyiz. Sosyal demokrat belediyecilik uygulamalarına hakim, CHP ideolojisini özümsemiş, halka hizmeti görev edinmiş arkadaşların tercih edilmesi başarının anahtarıdır. Çiğli’de 2019 yerel seçimlerinde hedefin en az yüzde 60 olması gerekir. Bunu başaracağını iddia edemeyen kimseyi de partinin görevlendirmemesi lazım. Muharrem Bey’in Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilçede aldığı oy CHP’li bir adayın da alacağı bir oydur. Doğru bir aday, doğru meclis üyesi listesi ve gerçekçi ve yaratıcı projeler ile toplumun karşısına çıkıldığında bu oyun bile üzerine çıkabileceğimize inanıyorum.
CHP’nin nasıl bir stratejiyle seçime hazırlanması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Birincisi Türkiye’deki siyasal sistem, son referandumla beraber değişti. Buna göre Cumhurbaşkanı iki kişiden birinin oyunu almak zorunda. Bunun siyasi hayatta bir yansıması olacak ve oluyor da… Bu belediye seçimleri de bir bakıma yerel başkanlık sistemi oylamasına dönüşecek. Zaten mevcut siyasi yerel yönetimler kanunu, Cumhurbaşkanına tanınan yetkileri, belediye başkanlarına da çok önceden tanımıştı. Aslında yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi yıllardır belediyelerde uygulanıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki mevcut evet hayır kamplaşmasının bir bakıma yerel seçimlere de yansıyabileceğini söyleyebiliriz. Bu seçimler muhtemelen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuymuş gibi olacak. Her ne kadar AKP ile MHP arasındaki ipler kopmuş gibi görünse de, AKP adaylarına oy verme eğilimi MHP’li seçmenler tarafından da görülecektir. Ve CHP, adaylarını toplumun geniş kesimlerinden oy alabilen ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı, belediye başkanı olduğunda da partili olduğunu unutmayacak ve hizmet üretecek arkadaşlardan tayin etmek durumundadır. Bir başka nokta ise, belediye başkanlarının da toplumu yerel ölçekte dönüştürerek, CHP’nin bir sonraki genel seçimde oylarını artırma gibi bir misyonu olmasıdır. Dolayısıyla CHP’nin bu seçimde en önemli hedefi, özellikle üç büyük kenti ve onun dışındaki büyükşehir belediyelerini kazanmak olmalıdır. İzmir’i korumaksa başta gelen hedeftir zaten. Hatta bu seçimlerde CHP’nin oyunun yüzde 35’leri bulabileceğini düşünüyorum.
CHP ÖZ EVLATLARIYLA SEÇİME GİRMELİ
Yüzde 35 oranını bulması neye bağlıdır?
Tabii ki doğru bir stratejiye, iyi bir kampanya yönetimi ve kazanmak için kazanmış olmaktan öte, CHP’nin kimliği belli insanlarla yola çıkması gerekiyor. Bu noktada CHP, muhafazakar adayları aday göstererek yaşadığı yenilgileri unutmamalıdır. Belediye seçimlerinde CHP, öz evlatlarıyla seçime girmelidir. Seçimde başarılı olmanın bir şartı da budur.
24 Haziran seçimlerinde CHP ve muhalif seçmen büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bu noktada seçmenin oy kullanmaktan uzaklaşmaması için ne yapılabilir?
Son seçimlerde yaşanan hayal kırıklığının en büyük sebebi, beklentinin çok yüksek tutulmasıydı. Bizim beklentimiz seçimin ikinci tura kalmasıyken öyle bir hava oluştu ki, sanki birinci turda CHP’nin adayı kazanacakmış gözüyle bakıldı. İkincisi seçimin çok daha iyi yönetileceği ve şaibe karışmayacağı noktasında bir sistemin oluşturulduğu söylenmişti. Ama muhalif seçmen bu seçimi kaybettiğine de pek inanamadı ve güven kaybı oluştu. Buna bağlı olarak oy kullanmama eğiliminin olacağı söyleniyor. Bu olabilir ama yüksek bir oranda olacağını sanmıyorum. Ama bu tabii ki, oy kullanmadaki çekimserlik CHP’nin çözmesi gereken ilk sorundur bence. Hatta partiye olan güvenin tazelenmesi belediye başkanının kim olacağından da önemlidir. Daha sonra, partinin nasıl bir belediyecilik yapılmasına karar verip bunu bir parti politikası haline getirmelidir. Sorun, bireysellikten kolektife geçebilmektir. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışı oluşturulmalı, nasıl bir belediyecilik anlayışı uygulayacaksa buna karar verip bu konu toplumla paylaşılmalıdır. Ayrıca CHP’ye seçilen belediye başkanlarını, nasıl Sayıştay ve İçişleri Bakanı denetliyorsa CHP’nin de kendi başkanlarını bir iç mekanizma ile denetlemesi gerekiyor. Mesela altı aylık periyotlarla parti ilkelerine bağlı çalışıyor mu gibi…
SORUNLARI ÇÖZMEYE TALİBİM
Çiğli’nin sorunları hakkında neler düşünüyorsunuz ve ilçe için hedefleriniz nelerdir?
Çiğli’nin sorunları gerçekten çok büyük ve geçmişten gelip çözülmesi gereken sorunlardır. Çözümleri anlatması buraya sığmayabilir ama özetle söylemek gerekirse şöyledir: Çiğli’nin karışık bir demografik yapısı var. O yüzden ilk olarak, onları mutlu yaşayan bir kitle haline getirmek gerek. İkincisi bizim Çiğli’de bir kent kimliği oluşturmamız gerek. Bu noktada Çiğli’yi bir cazibe bölgesi haline getirip Karşıyaka’nın gölgesinden çıkarmamız gerekiyor. Üçüncüsü, ciddi ulaşım sorunlarıyla karşı karşıyayız ve nüfusu da otuz binlerden yüz doksan binlere çıkmış bir ilçedir. Dolayısıyla sürekli bir nüfus artışına (daha çok iç göçe bağlı) paralel olarak ulaşım sorunu yaşanıyor. Buna çözüm bulacağız. Son olarak da, mahalleler arasında gelişmişlik konusunda bir eşitsizlik var. Bizim bunu da gidermemiz gerekiyor. Ayrıca Çiğli’nin çöp sorununu da ortadan kaldırmalıyız. Büyükşehir ile bakanlık arasında ÇED raporu üzerinden bir tartışma vardı ama şu an hukuki bir süreç işliyor. İşsizlikle baş edebilmek için ise belediye bünyesinde herkesin kabiliyetine göre iş arayan bir büro kurulması lazım. Kadınlar üzerine çalışmalar yapılacak özel bir birim de kurulması lazım. Öğretmen evi modelinde bir emekli evi kurmak lazım. Emekli olmuş insanların bir araya gelip sosyalleşebilecekleri aynı zamanda bünyesinde bazı hizmetlerin ücretsiz verildiği bir emekli evi ihtiyacı var.
Kocaoğlu’nun “Aday değilim” açıklaması sonrasında CHP’nin Büyükşehir adayının kim olacağı merak konusu. Siz neler söylemek istersiniz?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, diğer belediye başkanlarının ağabeyidir. Elbette adaylık sürecinde bir tartışma yaşanacaktır, bu demokrasinin doğasında vardır. Bununla birlikte Büyükşehir için aday gösterilecek ismin 30 ilçede de aday belirlemesi tabii olacak bir şey değil. Elbette herkesin bildiği birkaç kilit ilçe vardır ve sınırla sayıda ilçe için de söz hakkı olacaktır. Bununla birlikte İzmir adayımızın politik bir figür ve kentte siyasi bir önder olması gerekiyor. CHP’nin adayı, parti ilkelerini özümsemiş ve bu doğrultuda hareket eden bir isim olması gerektiğini düşünüyorum.