Sayfa Yükleniyor...
Türkiyede başkanlık sistemine geçilebilmesi için öncelikle liderlerin buna hazır olup olmadığının araştırılması gerektiğini söyleyen gazeteci-yazar Kubilay Çelik, başkanlık sistemini bugüne kadar birçok ülkenin uygulamaya çalışmasına rağmen başarısız olduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE
Türkiyede, son yıllarda bir Başkanlık Sistemi tartışmasıdır gidiyor. Durum öyle gösteriyor ki uzun bir süre de devam edecek. İşin ilginç yanı ise bu konuyu bilen de konuşuyor, bilmeyen de.
Aslında bu konu Türkiye için yeni değil. Geçmişte rahmetli Turgut Özal ve rahmetli Süleyman Demirel tarafından da, Başkanlık Sistemi gündeme getirilmişti. Ancak sonradan çeşitli nedenlerden dolayı unutulup gitti. Günümüzde ise önce başbakanlığı, şimdi de cumhurbaşkanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğanın ortaya attığı Başkanlık Sistemi, bir süredir gündemi meşgul ediyor. Halkın büyük bir kesimi bunun ne menem bir şey olduğunu bilmediği için de kafalar bir hayli karışık. Gazeteci-yazar Kubilay Çelikin 40 yıllık birikimi sonucu oluşan Amerika Başkanlık Sistemi isimli kitap ise bu sorulara cevap olacak nitelikte.
İSTERSE BİR GECEDE GÖREVDEN ALABİLİR
ABD başkanını frenleyen temsilciler meclisi ile senato üyelerinden oluşan iki kanatlı bir kongre bulunduğunu belirten gazeteci-yazar Kubilay Çelik, kongrenin başkanı görevden alma gibi bir yetkisinin bulunmadığını ifade etti. Çelik, Başkan kongreyi feshedemez ABDde başkanın atadığı sadece 15 tane bakan vardır. Başkan isterse bu bakanları bir gecede görevden alabilir. Bu bakanların kanun teklifi verme gibi bir hakları da bulunmaz. En kesin ayrılıklar bunlardır. Başkanlık sisteminin daha kısa sürede karar verme, yetkinin sende olması, kimsenin seni görevden alamaması gibi avantajları vardır. Ancak bu avantajların yanı sıra her şeyin tek kişinin kararına bırakılması kişiyi diktatörlüğe kadar götürerek dünyayı savaş gibi bir vahşete sürükleyebilecek bir çılgınlığa itebilir dedi.
SORUMLULUKLARI SORUMSUZLUK
ABD başkanlarının en belirgin sorumluluğunun sorumsuzluk olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye parlamenter sisteminde cumhurbaşkanının çeşitli gensorularla görevden alınabildiğini belirterek, ABDde böyle bir şey söz konusu değildir. Bu gerekçe ile başkan Ben hiç kimseye karşı sorumlu değilim ve bu yüzden de kongre beni görevden alamaz der. Dünyadaki ülkelerin yarısı ABDdeki başkanlık sistemini uygulamaya kalkıştı. İki saat uzaklıktaki komşu ülkeler bu sistemi denediğinde dahi başarılı olamayarak büyük hayal kırıklığına uğradı. Bunun nedenine inildiğinde ise Amerikada bu sistemin bir günde oluşmadığını görürüz. Sistemin köklerine baktığımızda, Amerikanın bağımsızlığının ilan edildiği 1876 yılında yani 260 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz açıklamasını yaptı.
AMERİKA KURALLAR ÜLKESİDİR
Amerikan anayasasının 7 maddeden oluştuğunu, yasama, yürütme ve yargının ilk sıralarda yer aldığını belirten Çelik, şöyle konuştu: Ben bir niyet okuyucu değilim. Türkiyenin niyetini öğrenebilmemiz için önce maddelerini ortaya sermesi gerekir. Amerikadaki başkanlık sistemi ise gayet şeffaf bir şekilde ortadadır. Amerikada herkes yapacağını bilir. Türkiyeden en büyük farkı ise Başkan bize bir kıyak yaptı bizim ona bir minnet borcumuz var, ödeyelim gibi bir şey söylenemez. Bırakın dillendirmeyi akıldan geçmesine dahi müsaade edilmez. Bu nedenle Amerikada başkanlık, meclis ve senato seçimleri farklı gün ve saatlerde yapılır. Güçlü partiler ve başkanlar yoktur. Obama aynı zamanda demokrat partinin başkanı değildir.
TÜRKİYEDE GÜÇLÜLER TAKİP EDİLİYOR
Türkiyede ABDnin aksine güçlü bir başkanlık sisteminin olduğunu vurgulayan Çelik, bu sistemin Türk insanının güçlü insanları takip etme özelliğinden kaynaklandığını söyledi. Çelik, Türk insanının içinde aynı zamanda korku da var. Eğer liderine ters düşen bir harekette bulunursa hedeflerine ulaşamayacağını, hatta tekrar aday gösterilemeyeceğini düşünür. Halbuki Amerikada tam tersi olarak aday partisini seçer. Örneğin 10 parti varsa bu partilere tanıtımlarını yapabilecekleri herhangi bir para ödemez. Herkes kendi nefesi yettiği ölçüde kendi tanıtımını yapar ve galip gelen kişi başkan gösterilir. Bu nedenle aday olan senato üyesi, başkan ve milletvekilinde hiç kimseye karşı bir minnet duygusu oluşmaz. Bu da onun hür bir şekilde düşünebilmesine ve hareket edebilmesine kapı açar. Herkes bağımsızdır ifadelerini kullandı.
TÜRKİYEDE BAŞKANLIK SİSTEMİ UYGULANAMAZ
Amerikada uygulanan bağımsız sistem nedeniyle Demokrat Partinin başkanı olan Obamaya, partideki bir vekilin onaylamadığı konularda rahatlıkla hayır diyebildiğini ifade eden Çelik, Türkiyede durumun tam tersi olarak işlediğini belirtti. Çelik, ABDde eğer kırmızıya mavi demeniz istenirse buna gönül rahatlığı ile Hayır bu kırmızı değil mavi diyebilir ve kendi doğrularınızın arkasında özgürce durabilirsiniz. Ancak ülkemizde durum tam tersidir. Başkan kırmızıya mavi demişse grup oylamasında dahi bütün eller yukarı kaldırılarak kırmızı mavi kabul edilir. Amerikada uygulanan başkanlık sisteminin Türkiyede yürüyüp yürümeyeceğini öngörmek büyük bir bilgelik gerektirmiyor. Başkanlık sisteminin Türkiyede uygulanabilmesi için yaşayan 80 milyonun ya önce yok edilmesi ya da fikirsel olarak dönüştürülmesi gerekir şeklinde konuştu.
HALK KENDİNİ AÇABİLECEK Mİ?
Bugüne kadar Beyaz Saraya en az üç kez girebilmiş tek Türk gazeteci olduğunu ve ABDde çeşitli Türk gazetelerinin temsilciliğini yaptığını hatırlatan Çelik, Amerikada yaşadığı uzun yıllar buyunca Amerikalılara gecekondunun ne olduğunu anlatamadığını belirterek şöyle konuştu: Gerçekten nasıl olup da devlet ya da kişisel arazilere gecekondu yapılabildiğini anlamış değiller. Her anlatışımda Merkez Bankasını soymakla ile gecekondu yapmanın aynı şey olduğunu söylerler ve ben de buna Evet cevabını veririm. Bu örneği vermemin sebebi başkanlık sisteminin içine çevrecilik, şehircilik, eğitim, sağlık gibi iğneden ipliğe her alanın giriyor olması. Bu sistem halk için hayata geçirilecekse öncelikle halkın buna hazır olup olmadığı sorulmalı. Her şeyden önce halk alışkanlıklarından vazgeçerek yeni bakış açılarına kendini açabilecek mi? Örneğin Amerikada başkan sadece kaldığı Beyaz Saraya kira vermez. Yediklerinden benzinine, kullandığı deodoranttan tuvalet kağıdına kadar bütün masraflarını kendi cebinden öder. Kendisi devletin uçağıyla resmi bir ziyaret gerçekleştirilecekse ve ailesinin de o ülkeyi görmesini istiyorsa ailesinin de tüm masraflarını kendi cebinden karşılar.
HOP KARDEŞİM, DUR BAKALIM
ABDde 100 senatör, 435 milletvekili ile toplamda 535 kişinin görev aldığını belirten Çelik, sunulan tekliflerin komisyonlardan geçerek kanunlaştırıldığını söyleyerek, Tekrar ediyorum başkan ya da başkan yardımcısı herhangi bir kanun teklifi veremez. Yasamanın görevleri arasında kanun çıkarmak, vergi toplamak, para basmak yer alır. Başkan çok uçtuğu zaman frene basıp hop kardeşim, dur bakalım demekte yasamanın sorumluğu arasındadır. Yürütme ise başkomutandır. İstediği kişiyi meclis oylamasıyla atar ya da çıkarır. Büyükelçilerin ataması da kongrenin onaylaması ile mümkündür. Demokrasinin oturmadığı, Türkiye gibi kurumsallaşmamış ülkelerde iş diktatörlüğe kadar götürülebilir. Yargının sorumlusu ise yüksek ve alt mahkemelerdir. Özellikle 9 kişilik yüksek mahkeme üyesi, başkan tarafından atanır ancak kongre tarafından da onaylanır. Başkan hiçbir zaman dönüp Ben bu yargının yaptıklarını beğenmiyorum deyip değişiklik yapmaya kalkışamaz. Haddi de değildir, görevi de değildir dedi.
40 YILLIK BİRİKİM
Amerika başkanlık sistemini ve Amerika'daki yaşamı iğneden ipliğe anlatan kitabını kulaktan dolma bilgilerle yazmadığını, uzun soluklu deneyimler sonucu oluştuğunu ifade eden Çelik, ABDde 3-5 gün kaldıktan sonra dönüp kitap yazma gibi bir işe kalkışmadım. 1977 yılından beri ABDye gidip, geliyorum. Neredeyse 40 yıl olmuş. Yani bu kitap 40 yıllık bir birikimin sonucu ortaya çıktı. Ayrıca ABDde aralıksız 5 yıl Hürriyet, 10 yıl Milliyet olmak üzere 15 yıl bu sistemin içinde gazetecilik yaptım. Yüksek lisansımı da orada tamamladım. Değişik dönemlerde tam 3 kez Beyaz Saraya gittim. ABD başkanlarının diğer ülkelerin liderleriyle bacak bacak üstüne atıp poz verdikleri ve tokalaştıkları yerleri inceledim. Oval Ofisi ve televizyonlarda gördüğünüz arkada başkanlık ambleminin olduğu basın toplantılarının yapıldığı o ünlü salonu gezdim. ABD başkanının basına açıklama yaptığı kürsüye çıkıp fotoğraf bile çektirdim. Türkiyeye dönüp gazetecilik yaptığım süre içinde de ikisi Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Mesut Yılmaz ile birlikte olmak üzere birçok kez ABDye gittim ifadelerini kullandı.
6 ABD BAŞKANINA TANIKLIK
Bir gazeteci olarak 40 yıla damgasını vuran Çelik, ABDnin son 6 başkanına yakından tanıklık ettiğini söyleyerek şöyle konuştu: 39. Başkan Jimmy Carter, 40. Başkan Ronald Reagan, 41. Başkan George H. Bush, 42. Başkan Bill Clinton, 43. Başkan George W. Bush ve 44. Başkan Barack Obama dönemlerine yakından tanık oldum. Sistemin halka tanıdığı kolaylığı, zorluğu ve disiplini gördüm. Sistemin bir parçası olan ABD başkanlarıyla, başkan adaylarıyla, senatör, milletvekili ve politikacılarla görüşme fırsatı buldum. Birçoklarının seçim kampanyalarına ve toplantılarına katıldım. Bu kitapta ABDnin bağımsızlığına kavuştuğu 1776 yılından günümüze dek geçen süredeki önemli olayları bulacaksınız. Ayrıca edindiğim tecrübeleri, yıllar içinde tuttuğum notları ve araştırmalarımı sizlerle paylaştım. Son iki yıldır ciddi ciddi bu kitaba yoğunlaştım ve nihayet mart ayında piyasaya çıktı. Bu kitapta bilinen ve bilinmeyen yönleriyle Amerikada uygulanan başkanlık sistemini bulacaksınız.
Haber Merkezi