Batı Anadolu’da bir aradalarmış

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, ender görülen yabani kedi türlerinden olan karakal ve vaşaklar hakkında önemli açıklamalarda bulundu

  • Oluşturulma Tarihi : 19.08.2020 13:46
  • Güncelleme Tarihi : 19.08.2020 13:46
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Batı Anadolu’da bir aradalarmış haberinin görseli

Ender görülen yabani kedi türlerinden karakulak ve vaşağın, Batı Anadolu’da bir arada yaşadığı ekosistem bulundu.  Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Fethiye Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, yaptığı açıklamada, yaklaşık 15 yıldır nesli tehdit altında olan kedigiller familyasından karakulak ve yaban hayatı üzerine çalışmalar yaptığını söyledi. Hayvanın yaşam alanlarının tespiti için belirledikleri bölgelerde arazi çalışmaları yürüttüklerini, iz tespiti, kıl ve doku örneği toplama, foto kapanlarla tespit gibi yöntemlerle veri topladıklarını aktaran İlemin, bir bölgeden gelen sonuçların kendilerini heyecanlandırdığını ifade etti. Fotokapanlarda hem takip ettikleri karakulağın hem de bölgede varlığı daha önce bilinmeyen vaşağın görüntülerinin kaydedildiğini aktaran İlemin, şunları kaydetti: “Normalde karakulak ve vaşak, dünyada biyocoğrafik olarak farklı alanlarda yaşıyor. Vaşak daha çok kuzeyde, soğuk ve karasal bölgelerde yaşarken karakulak güneyde ılıman, yarı kurak veya yarı tropik bölgelerde yaşıyor. Ülkemiz her iki habitatı da barındırıyor ve bu iki habitatın iç içe geçtiği Batı Anadolu’da, eşsiz bir alanda vaşak ve karakulak popülasyonları aynı anda yaşıyor. Bu durum, dünyada başka bir bölgede yok. En azından keşfedilip bilimsel olarak yayınlanmadı. Uzun yıllar süren araştırmalarımız sonucunda bunu keşfettik. Yaklaşık 500 kilometrekarelik bu ekosistem, biyolojik çeşitlilik anlamında çok zengin ve birbirine yakın boyutlardaki bu iki yabani kedi türünü de barındırıp besleyebilecek düzeyde.” 
İlemin, Türkiye’de yabani kedilerin yaşamı için bu derece verimli ve uygun bir alanın bulunmadığına vurgu yaparak, insan kaynaklı bazı olumsuz etkilerin bulunduğu bölgenin konumunu açıklamayacaklarını kaydetti.
AVLANMA VE ZEHİRLENME
Bölgenin korunması için çalışmaların başladığını bildiren İlemin, şu ifadeleri kullandı: “Bu iki tür de çok hassas. Ekosistemin bulunduğu noktayı kamuoyuyla paylaşmak istemiyoruz. Kötü niyetli kişiler tarafından avlanma ve zehirlenme ihtimali bulunuyor. Bu türlere zarar verilmesi halinde cezalar var. Bölgenin korunması için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışmalara başlayacağız. Aynı zamanda yaban hayatı çalışmaları çok zor ve masraflı araştırmalar gerekiyor. Gerekli kaynakları oluşturmak için de bir yandan çalışmalarımızı sürdürüyorum.”
İlemin, Doç. Dr. Burçin Yenisey Kaynaş ve Tamer Yıldız’ın da bulunduğu ekibin çalışmasının, kasım ayında uluslararası bilimsel bir dergide yayımlanacağını sözlerine ekledi. AA