Sayfa Yükleniyor...
Yeni Türkiye için Milli Eğitimde kadro ve müfredat değişikliğinin bir mecburiyete dönüştüğünü aktaran Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, açıklamalarda bulundu
E. ÇAĞLA GENİŞ
Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı başlangıcı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Yeni eğitim-öğretim yılının tüm öğrenciler için heyecan, veliler için beklenti ve kaygı, eğitim çalışanları içinse bazı sıkıntı ve belirsizliklerle başlayacağını belirten Bina, yeni Türkiye için Milli Eğitimde kadro ve müfredat değişikliğinin bir mecburiyete dönüştüğünü söyledi. Açıklamasının devamında atama bekleyen öğrenmenler, ek ders esasları, öğretmenlere yönelik şiddet ve okulların bütçe sorununa da değinen Bina, sendika olarak eğitim çalışanlarının her türlü özlük haklarına sahip çıkma noktasında mücadele edeceklerini vurguladı.
MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ ŞART
Yeni Türkiye için Milli Eğitimde kadro ve müfredat değişikliğinin bir mecburiyete dönüştüğünü aktaran Bina, 4+4+4 eğitim sistemiyle arzulanan sonuçların elde edilebilmesi, insanımızın sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerlerin, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınması, temel belirleyici etken olmasıyla mümkündür. Konu gerçekte basit bir müfredat değişikliğinin ötesinde bir öneme sahiptir. Bu nedenle, temel eğitimden yükseköğretime, eğitim ve öğretimin her kademesinde çoğulcu düşünmeyi ve farklılıklara saygıyı, empatiyi hedefleyen bir müfredat değişikliği zorunludur. Yeni müfredat, biçimi ve muhtevasıyla akıllı, bilgili, ahlaklı, vicdanlı, özgür, ekip çalışmasını bilen, başaran, cesur, araştırmacı, soran, sorgulayan fertler yetiştirmeyi amaçlamalıdır. Bu konuda ivedilikle adım atılmalıdır. Bunun yanı sıra, kitap içerikleri de toplumun değer yargıları göz önünde bulundurularak bir an evvel güncellenmelidir dedi.
KÖKLÜ ÇÖZÜME GİDİLMELİDİR
Öğretmen ihtiyacı olan yerlere öğretmen adaylarının dengeli bir şekilde atanması konusunda bir planlama yapılması gerektiğini söyleyen Bina, Bir ülkede eğitim fakültelerinden mezun olup, atama bekleyen 300 binin üzerinde öğretmen adayı ve o ülkenin eğitim kurumlarında 100 binden fazla öğretmen ihtiyacı varsa bu, bir çarpıklığın olduğunu göstermektedir. Söz konusu çarpıklık düzeltilmediği sürece sıkıntılar devam edecektir. Bu konuda köklü bir çözüme gidilmelidir. Bakanlığın öğretmen ihtiyacı konusunda gerekli hizmeti sunamaması ya da eksik hizmet sunması, eğitim ve öğretimin bütün aşamalarında birçok sorunun kaynağını teşkil etmektedir açıklamasında bulundu.
ÖĞRETMENE KARŞI ŞİDDET CEZALANDIRILMALIDIR
Öğretmenlere karşı şiddetin, okullarda yaygın bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Bina, Öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve gençlerimiz için iyi insanın, güzel ahlakın canlı fotoğrafı olmak durumundadır. Sadece öğreten değil, değerleri yaşayan ve yaşatan bir kimlik olarak öğrencilerinin karşısına çıkmalıdır. Böylesi bir öğretmen profili için öncelikle öğretmenimizin toplumdaki saygınlığının ve itibarının, bu hedef doğrultusunda oluşması ve korunması gerekiyor. Maalesef öğretmenlerimiz saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim-öğretim kurumlarında yeterli güvenlik tedbirleri alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalıdır ifadelerini kullandı.
OKULLARIN BÜTÇE SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRİLMELİDİR
Son olarak okulların bütçe sorununa da değinen Bina, şunları söyledi: Okullara bütçe verilmemesi nedeniyle yaşanan sorunlara köklü çözüm getirilmelidir. Okulların zaruri harcamaları için okul aile birliklerince üretilmeye çalışılan çözümlerin yetersiz kaldığı görülmelidir. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemine son verilmelidir.
Haber Merkezi