Büro Memur-Sen üyelerinden İŞKUR eylemi

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Büro Memur-Sen İzmir Şube Başkanlığı, İŞKUR İzmir İl Müdürlüğü önünde personelin yaşadığı sorunlarla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Büro Memur-Sen İzmir Şube Başkanı Mucip Uludağ ve sendika üyelerinin hazır bulunduğu basın açıklamasında İŞKUR İzmir İl Müdürü Kadri Kabak’a seslenen grup sorunlara bir an önce çözüm bulunulması talebinde bulundu.

HAVASIZ ÇALIŞMA ORTAMI

Büro Memur-Sen İzmir Şube Başkanı Mucip Uludağ açıklamada kurum personelinin çok olumsuz şartlarda çalışmalarını sürdürdüğünü, fazla mesai almadan havasız ve düzenli temizlenmeyen teknolojik donanımları yetersiz hizmet merkezlerinde çalıştığını belirterek, “İŞKUR’a ilettiğimiz taleplerimizin bazılarına huzurlarınızda değinmek istiyorum; hizmet merkezlerine ulaşım noktalarında vatandaşın sıkıntılar yaşamakta olduğunu, hizmet merkezlerinin yetersiz olduğunu vatandaşın ulaşım için neredeyse 50 TL masraf yaptığını bazı hizmet merkezlerine 2-3 vesait ile ulaşımın gerçekleşebildiğini, kurumda hiçbir eğitim verilmeden iş ve meslek danışmanlarına atus(alacakların takibi servisi) gibi ciddi görev verilmesini doğru değerlendirmemekteyiz. Biz bu talebimizi iş yapmamak için değil emanete sahip çıkmak, yanlış yapmamak adına istedik. Ama idare çalışanlarına cevap olarak ne dedi biliyor musunuz? ‘Üniversite mezunusunuz, PDF’den okuyun anlayın’ Bu açıklamanın kabulü mümkün müdür? Yapılacak bir hatanın sorumluluğunu kim alacaktır? Eğer üniversite mezunu olmak yeterliyse Cumhurbaşkanlığı Kariyer Ofisi ve kamu kurumları neden eğitim programları düzenliyor. Genel müdürlüğün talimatına göre iş ve meslek danışmanlarının değerlendirilmesini sekreter pozisyonlarında kullanılarak değerlendirilmemesini istiyoruz” dedi.

‘AĞRI KESİCİ KULLANIRSIN GEÇER’

Whatsapp grupları kurulup, çalışanlara sürekli taciz ve mobbing ile acil ivedi çağrısı ile işler yaptırılmak istendiğine dikkat çeken Uludağ, “İdare ayrıca bu görevleri bayram tatiline, hafta sonu tatili, raporlu dönemlere denk getirip çalışanlardan bitiremeyecek kadar kısa sürelerde bitirilmesi istenmiştir. Diğer zamanlarda da 3 günde, 7 günde, 30 günde gibi mümkün olmayan sürelerde işlerin bitirilmesi çalışandan istenmiştir. Ancak yeterli eğitim alamamış personele, yeterli kontrol imkanı tanımadan yaptırılan bu işler sonucunda sehven hatalar yapılmışsa bunun müsebbibinin çalışan değil doğrudan idari yönetim olduğunu buradan bizler kamuoyuna ifade ediyoruz. Empati yoksunu, personeline saygı göstermeyen, takdir etmeyi bilmeyen yönetici nasıl olur sorusunun ete kemiğe bürünmüş hali herhalde bu olsa gerek. Hasta olduğunu belirten personele kurslara uygunluk vermesi için kurum dışı görev verilmiş, durumunu belirten personele idare ‘ağrı kesici kullanırsın geçer’ şeklinde dalga geçici aşağılayıcı ifadeler kullanılmıştır” ifadelerini kullandı.

DÜZENLİ TEMİZLİK YAPILMIYOR

Hizmet merkezlerinde temizliğin de düzenli olarak yapılmamakta olduğunu sözlerine ekleyen Uludağ, “Bununla ilgili olarak yöneticilere bilgi verilmesine rağmen herhangi bir ilerleme sağlanamamaktadır. Tuvalet, kabin ve ortak alanların temizliği düzenli olarak yapılmamaktadır. Kurumu bir günde yüzlerce vatandaş ziyaret etmekte ve çoğu zaman bir danışman elliden fazla kişi ile görüşme yapmaktadır. Nerdeyse Kovid-19’a yakalanmayan danışman kalmamış, riskli çalışma ortamı için çözüm üretilmediği için ikinci üçüncü kez hastalığa yakalanma riski halen devam etmektedir. Balık istifi gibi dizilmiş masalarda hiçbir mahremiyetin olmadığı ortamlarda çalışma yapılması istenilmekte. Bazı hizmet merkezlerinde masası bile olmayan dönüşümlü oturan kurum personeli bulunmaktadır. Havalandırması olmayan, ışık almayan çalışan odaları mevcut. İl Müdürlüğü binasında bile ışığa, temiz havaya sahip olmayan odalarda personel istihdam edilmektedir” diye konuştu.

YEMEK SORUNUNA ACİL ÇÖZÜM

Hizmette verimlilik ve kalitenin arttırılması için personelin moral motivasyonunu arttıracak hertürlü tedbirlerin acilen alınmasını huzurlu bir çalışma ortamının sağlanmasını yetkililerden talep ettiklerini ifade eden Uludağ, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dışarıda bir öğün yemek için 30-35 TL harcarken bir aşçıyı bile istihdam edemeyen, aşçı bulamadığı için yemekhaneyi kapatan idareye sesleniyoruz. Yemek sorununu çözmek için Genel Müdürlüğün İl Müdürlüğüne gönderdiği 300 bin lirayı neden yemek sorununun çözümü için kullanmadınız. Yemek sorunu haklı ve insani bir taleptir acil bir çözüm bekliyoruz. Bunlar gibi onlarca sıkıntı devam etmekte ve bu sorunları bilmesine rağmen maalesef gözardı eden bir yönetim mevcuttur. Bu sorunların ana kaynağı makam odalarından çıkmayan idari anlayıştır. Buradan idareye sesleniyoruz. Yöneticilik idare-i maslahat yeri değildir, yöneticilik hükmetme yeri değil hizmet etme yeridir. Odanızdan çıkmazsanız personelin sıkıntılarından, sorunlarından nasıl haberdar olabileceksiniz? Oturduğunuz yerden sorunları göremezsiniz. Sizler orada evrak havale etmek için değil idarecilik yapmak, sorunları tespit edip çözüm bulmak için oturuyorsunuz. Devlet size oturasınız diye değil çözüm üretesiniz diye yüksek maaş veriyor. İl Müdürünün kurumda hoşuna gitmeyen bir durum olduğunda personele sıkça kullandığı bir söz varmış: ‘İstifa edin, özel sektöre geçin’ Biz de çözüm üretmeyen il müdürlüğüne seslenmek istiyoruz. Ya çözüm üretin ya da istifa edip özel sektöre geçin. Biz çalışanlarını dinleyen, herkese eşit mesafede olan, sorun çözen gerektiğinde takdir etmesini bilen yöneticiler istiyoruz.”

DÖRT AYDIR ADIM ATILMADI

Açıklamasında çalışanlara yönelik bezdirme ve mobbing yapıldığını da iddia eden Uludağ, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu hususlar 24 Aralık 2021’de sendikamız aracılığı ile yazılı bir şekilde İl Müdürlüğüne sunulmasına rağmen dört aydır hiçbir adım atılmamıştır. Sorunların çözümü için çok ağır hareket ediliyor ve çözümsüz bırakılıyor. Buradan İŞKUR İzmir İl Müdürü Kadri Kabak’a bir kez daha sesleniyoruz; kurumsal barışı bozmadan, kurum içinde sorunları yetkili sendika olarak çözmek için her türlü çabayı göstermemize rağmen taleplerimiz göz ardı edilmiş ve savsaklanmıştır. Artık yeter diyoruz. 2023 hedefleri yolunda ilerleyen güçlü Türkiye’ye yakışmayan, vatandaşın alacağı hizmet kalitesini etkileyen bu davranışların bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz.”

Haber Merkezi