Büyük esnaf,  küçük esnafı yuttu mu? 

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER
1994 yılında Kemeraltı Leblebici Han’da faaliyet gösteren Fincancılar, Bornova Pınarbaşı’nda inşa edilen alana taşındı. Nedeni ise tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın kervancılara göre düzenlenmiş olması ve ağır yük taşıyan kamyonların çarşıya girememesi. Yeni Fincancılar Çarşısı ise yıllar önce iş adamlarının desteğiyle kuruldu kurulmasına ama sorunları da beraberinde getirdi. İzmir merkeze uzaklığıyla bilinen Fincancılar Çarşısı esnafı, büyük bir ulaşım sorunu yaşıyor. İsyan ettikleri tek problem bu değil elbet. Yeterince tanıtımlarının yapılmadığını söyleyen esnaf, “İsmini duyup da merak edip geleni görmüyoruz. Aydın’dan ya da diğer yakın illerden yol üzeri durup giren de yok. İnsanları çarşıya getirecek, onların zamanını anlamlı kılacak bir faaliyet yok” dedi. Çarşıda aynı zamanda müşterilerin hatta esnafın yemek yiyecek, çay, kahve içecek, lavabo ihtiyacını karşılayacak yerleri de bulunmuyor. Vatandaşların kendilerini toptancı olarak bildiğini aksine perakende satış da yaptıklarını kaydeden esnaf, 6 tane dükkanın kepenk indirdiğini açıkladı. Çarşıda yer alan büyük esnaf iyi bir kazanç elde ederken, küçük esnaf kirasını dahi ödeyemiyor. Eleştirilerin hedefi olan Fincancılar Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bala Telingün ise “Kemeraltı’ndan taşındıktan sonra çarşımız 2-3 kat büyüdü. Esnafımız da işinden memnun. Elbette ki sorunları olanlar vardır. Ama Allah’a şükür umutla bakıyoruz yarınlara” sözleriyle gündeme geldi. 



“EN ÖNEMLİ PROBLEM ULAŞIM”
Çarşı esnaflarından biri, en önemli problemin ulaşım olduğunu kaydederek, “Vatandaş altında araba olamadıktan sonra buraya gelemiyor. Burası ‘toptancılar’ olarak geçiyor. Perakende mal satıldığını bilen insan yok. Buranın zücaciyeciler çarşısı olduğunu bilen yok. Burada bir lokanta ya da kafe dahi açılamıyor. Çünkü esnafın burada iş yapma ümidi yok. Alışveriş merkezlerinde müşteri hem alışverişini yapıyor, hem kahvesini, çayını içiyor, hem de sinemasına gidip eğleniyor. Sabahtan akşama kadar durup çarşıyı gözlemleseniz beş parmağı geçen insan sayısı göremezsiniz. İşletmeci buraya neden gelip restoran ya da kafe açsın?” yorumunda bulundu. 
Bir diğer esnaf ise, “Fincancılar Çarşısı dediğimiz zaman insanlar şaka yapıyoruz sanıyor. Öyle bir yer olduğuna inanmıyorlar. Önce reklamı, tanıtımı iyi yapılacak ardından ulaşımı sağlanacak. İleriye dönük yatırımlar yapılmıyor. Başkanların anlattığı her şey hikaye. Bir tek gerçek var o da esnafın geleceğini göremediği için dükkan kapattığı. ‘Pilav dağıtıyoruz’ diyorlar. Esnaf öldü de onun pilavını mı dağıtıyorsunuz? Yukarı taraflarda 6 tane dükkan boş. Giderek de artacak. Çarşının lavabosu yok. Bir kadın müşteri geliyorsa, kadın elemanın olduğu dükkanlara girip tuvalet ihtiyacını karşılıyor. Yeme içme ihtiyacını ise evden getirdiklerimizle karşılıyoruz ya da sabah kahvaltısıyla durup akşamı evde yiyoruz. Merkezden uzak olduğu için dışarıya da çıkamıyoruz” dedi. 



“BÜYÜK ESNAFIN UMRUNDA DEĞİL”
“İsmini duyup da merak edip geleni görmüyoruz” sözlerini kullanan başka bir esnaf da, “Aydın’dan ya da diğer yakın illerden yol üzeri durup giren de yok. İnsanları çarşıya getirecek, onların zamanını anlamlı kılacak bir faaliyet yok. Dükkanlar dışında oturacakları yer yok. Müşteri neden buraya gelsin? İşi tıkırında olan büyük esnaf paraya para demiyor ama küçük esnaf da böyle bizim gibi sürünüyor. Perakende olmuş ya da olmamış çarşıdaki büyük esnafın umurunda değil. Bu dükkanlar için kira veriyoruz. Dükkan sahibi senin kazancına ya da kazanmayışına bakar mı? Zamanı gelince kapına dayanır” diye konuştu. 
 “ÇARŞIMIZ 2-3 KAT BÜYÜDÜ”
‘Esnafın ulaşım, müşteri ilgisizliği, tanıtım gibi sorunları var. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?’ sorusuna karşılık Fincancılar Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bala Telingün ise ‘toptan satışı’ gerekçe olarak gösterdi. Telingün, “Çarşımızın formatı ‘toptan’ satış. Yani biz bütün Ege ve İç Anadolu Bölgesindeki perakende mağazalarına toptan ürün tedarik eden imalatçı, ithalatçı firmalarız. Tabi zaman içerisinde 3-4 tane de perakende ürün satan firmalarımız oluştu. Şu anda burada toptan satışın dışında perakende ihtiyacı da gideriliyor. Buradaki esnaf pazarlamacılarıyla, araçlarıyla Balıkesir, Afyon, Kütahya, Eskişehir ve Antalya’daki firmalara girerler, sipariş alırlar. Biz buradan ambarla ürünlerini göndeririz. Sonra pazarlamacılarımız gider tahsilatını yapar. Kemeraltı’ndan buraya geldikten sonra çarşımız 2-3 kat büyüdü. Esnafımız da işinden memnun. Elbette ki sorunları olanlar vardır. Ama Allah’a şükür umutla bakıyoruz yarınlara” dedi. 
“HİÇBİR ÇARE BULUNAMADI”
Çarşı’nın dışındaki sorunlara yer veren Telingün, “Otobandan Balçova’ya 10 dakikada gidiyorsam, Ayakkabıcılar Sitesi’nden Balçova’ya çıkmak benim 40 dakikamı alıyor. Yani yerel yönetimler ne yazık ki buradaki trafik sorununu çözemedi. Bütün gücümüzle yerel yöneticilere bu sorunu aktarmamıza rağmen hiçbir çare bulunamadı. Büyük bir zaman kaybı yaşıyoruz. Özellikle de Ramazan aylarında evimize, iftara yetişememenin ciddi sıkıntılarını yaşıyoruz. Buraya günde 10 bin araç giriyor. Bu araçların giriş çıkışlarını kolaylaştıracak çözümler üretilmeli. Ciddi bir park sorunumuz da var. Araçlarımızı park edecek yer bulamıyoruz” cümlelerine dikkati çekti. 



 “KERVANCILARA GÖRE DÜZENLENMİŞ”
Çarşıda 106 tane iş yerinin olduğunu ve 3 bine yakın istihdam sağladıklarını belirten Telingün, şunları aktardı: “1994 yılında Kemeraltı Leblebici Han diye bilinen bir pasajın içerisinde yer alıyorduk. Kemeraltı ise takdir edersiniz ki kervancılara göre düzenlenmiş, kamyoncuların, tırcıların giremediği ve ulaşımın sıkıntılı olduğu bir bölge. O dönem MTK’da Tekstilciler Çarşısı da bir yer almıştı. Bütün tekstilcileri bir arada toplama fikri öncelikle onlardan çıkmıştı. Biz de ‘ne yapsak?’ diye arkadaşlarla düşündük, esnaf arkadaşlarımızı dolaştık, emeği geçen büyüklerimizin görüşlerini aldık. Ardından Sayın Sabri Ülker’den bulunduğumuz yeri satın aldık, gördüğünüz güzelim doğanın içerisine çarşıyı inşa ettik, kuralarımızı çektik ve bütün üyelerimize dükkanlarını teslim ettik. 3-5 yıl içerisinde bütün esnafımız buraya taşındı. Şu an da burada faaliyetteyiz. Hem büyüdük, hem işlerimiz gelişti, hem de gelişen, değişen dünyada ithalat-ihracat yapan firmalarımız oldu. Ayrıca endüstriyel de kendini geliştiren firmalarımız da var. Kısacası Ege’nin Pınarbaşı’nda tüm Egelilere hizmet veriyoruz.”