Büyükşehir meclisinde ‘çürük bina’ tartışması

Büyükşehir hizmet binasının çürük olduğunu dile getiren AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “11 yılda bu binayı yıksanız yerine 4 kez son teknolojiye sahip bir belediye sarayı yapabilirdiniz. Burada ciddi bir güçlendirme çalışması yapılmasını istiyoruz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 12.07.2017 06:56
  • Güncelleme Tarihi : 12.07.2017 06:56
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Büyükşehir meclisinde ‘çürük bina’ tartışması

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın 1. birleşimi, Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleştirildi. Oturumun dilek ve temenniler kısmında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, son günlerde yaşanan depremlerin ardından vatandaşın yaşadığı tedirginliği meclis gündemine taşıdı. Yerel yönetimlerin gerekli önlemleri almadığını savunan Doğan, Deprem Master Planı’nın güncellenmesi gerektiğini söyledi. Büyükşehir hizmet binasının depreme dayanıksız olduğunun raporlarla belgelendiğini ifade eden Doğan, aradan yıllar geçmesine rağmen güçlendirme çalışması yapılmadığını hatırlatarak, “Şimdiye kadar toplamda yaklaşık 4 milyon lira harcanmış. Harcanan bunca paraya karşılık bu bina depreme dayanıklı mıdır? 11 yılda bu binayı yıksanız yerine 4 kez son teknolojiye sahip bir belediye sarayı yapabilirdiniz. Kendi binasını bile onaramayan İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, kentsel dönüşüm projelerini nasıl hayata geçireceksiniz? Bu projeleri de 11 yılda mı bitireceksiniz” diye konuştu.

“GÜNCELLENMELİ”

Son günlerde yaşanan depremlerin ardından İzmirlilerin oldukça tedirgin günler geçirdiğini belirten Doğan, olası bir faciaya karşı Deprem Master Planı’nın güncellenmesi gerektiğini söyledi. Doğan, “Birinci derece deprem kuşağı üzerinde yer alan kentimizde olası büyük depreme hazır mıyız sorusunu zaman zaman sormaktayız. Olası bir faciaya karşı idareciler olarak ne gibi önlemler aldınız? Deprem Master Planı başlıklı çalışmayı dikkatinize sunmak istiyorum. 18 yıl önce İBB ve Boğaziçi Üniversitesi arasında imzalanan sözleşmeyi merak eden herkes belediyenin resmi internet sitesinden ulaşabilir. 1994 yılındaki veriler doğrultusunda hazırlanan senaryoya göre olası depremde 95 bin 376 ağır hasarlı binanın, 321 bin orta hasarlı binanın, 283 bin hafif hasarlı binanın yıkılacağı ve en az 19 bin 538 can kaybının olacağı öngörülmüştü. Nüfustaki artış ve aradan geçen sürede binalarının yıpranma payı göz önünde bulunduğunda bugün tablo tam bir facia olarak nitelendirilebilir. Bu planın güncellenmesi için sayısız çağrıya Büyükşehir bir cevap vermemiştir” dedi.

“GÜÇLENDİRME ÇALIŞMASI İSTİYORUZ”

Raporda İzmir’de deprem riskinin azaltılmasına yönelik bilgiler kısmında yer alan ve yerel yönetime sunulan 12 maddelik tavsiye listesine dikkat çeken Doğan, “Bugün bunların kaçı yapılmış, kaçı yapılmamıştır? Bugün nüfusu 4 milyon 250 bine dayanan ve yapı stokunun yüzde 60’ı çürük olan kentte idareci olarak hazırlıklarınız nelerdir? Bundan tam 11 sene önce şu an içinde bulunduğumuz bina için bilimsel raporlar hazırlanmıştı. Rapora göre belediye sarayının çürük olduğu söz konusu raporlarla tescillenmiştir. Aradan geçen 11 yılda ne yaptık acaba? İBB kentli hemşerilerimize çürük binada hizmet verdiği, hem vatandaşlarımızın hem de personelin yaşamı tehlikeye atılmıştır. Gereken önlemler alınmamıştır. Kayda değer bir çalışma yapılmadığı gibi çivi dahi çakılmadığını görmekteyiz. Geçen gün belediye binasında apar topar bir çalışma başlatıldı. Dış cephe boyaya istinaden başlatılan çalışma dikkat çekicidir. Yapılan işler acaba boya badana işleri midir? Göz boyama ve reklama dayalı işler yapıldığını defalarca dile getirdik. Aynı gerçek burada da karşımıza çıktı. Depreme karşı güçlendirilmesi gereken binada boya badana yapmak neyin nesidir? Burada ciddi bir güçlendirme çalışması yapılmasını istiyoruz. Yoksa çürük binanın içler acısı hali ile boya badana ile örtbas edilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

“YIKSANIZ DÖRT KERE YAPARDINIZ”

Yaşanan son depremlerin ardından hizmet binasının dış yüzünde ciddi çatlaklar oluşturduğu ve yapının temelinin zarar gördüğünü öne süren Doğan, “Eğer ciddi bir hasar oluştuysa bu kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Şu an büyük bir deprem olduğu takdirde personelin can güvenliği var mıdır? Son başlatılan boya badana işine 465 bin lira para harcandığı doğru mudur? Madem güçlendirme çalışması yapılmayacaktı Halkapınar’daki hizmet binası neden kiralandı? Şimdiye kadar toplamda yaklaşık 4 milyon lira harcanmış. Harcanan bunca paraya karşılık bu bina depreme dayanıklı mıdır? 11 yılda bu binayı yıksanız yerine 4 kez son teknolojiye sahip bir belediye sarayı yapabilirdiniz. Kendi binasını bile onaramayan İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, kentsel dönüşüm projelerini nasıl hayata geçireceksiniz? Bu projeleri de 11 yılda mı bitireceksiniz?” diye sordu.

“İZMİR, TÜRKİYE’YE ÖRNEKTİR”           

Konak Belediyesi eski Başkanı ve CHP’li meclis üyesi Ali Muzaffer Tuncağ, Doğan’ın eleştirilerini gülünç bulduğunu belirterek, “Hayretle dinledim. Kendisine o bilgileri kim verdiyse doğru değil. O çalışma 9 ilçeyi kapsıyordu ve 220 bin bina vardı yaklaşık. İzmir, bu konuda Türkiye’de en ileri noktadadır. Acil müdahale merkezimiz ve diğer araçlarımız Türkiye’de bir tanedir. Doğan’dan ipe sapa gelmez eleştiriler geliyor. Halkapınar’daki hizmet binasının kirasına takmış. Ben devletin elindeki binaların kiralarına bakıyorum… Bizim yaptığımız bu harcamalar komik. Kendini gülünç konuma sokuyor. Arkadaşları da gülüyor, bütün İzmir gülüyor. İzmir’in afetle mücadele programı Türkiye’ye örnektir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depreme hazırlıklı olduğuna inanıyorum. Somut şeyler getirsinler… Desinler ki biz başbakanlık binasında bu çalışmaları yapacağız desinler. Ama kalkıp birtakım rakamlarla gülünç konuma düşürmesinler kendilerini. İzmirliler rahat olsun. Bu binada rahat otursun Bilal Doğan” diye konuştu.

“BİLBOARD KİRLİLİĞİ”

Tunçağ’ın sözlerinin ardından araya giren AK Partili Meclis Üyesi Ali Kökoğuz, “Tunçağ, ya konuları bilmiyor ya da konuları saptırıyor. İki tane doğru konuşmayan var; ya o ya siz. Bilal Bey hazırlık yapmış fikirlerini edinmiş nasıl bunları konuşursun diye ahkam kesiyor. Herkes yorum getirebilir. Başka binanın çürük olması sizin beceriksizliğinizi ondan dokuza mı indirecek” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ‘İzmir’e Doyamazsın’ ile eşzamanlı olarak yürüttüğü bir başka tanım çalışması olan ‘İşte bu yüzden İzmir’ başlıklı kampanyaya ilişkin konuşan Kökoğuz, “Bu şehirde kirlilik yaratıyorsunuz. Billboard kirliği… Geçen bir amca bana billboardlarda ne yazıldığını sordu. Aziz Bey’e söyleyin bizim yukarıda Cengiz Han Mahallesi’nde yol ile kaldırım aynı düzlemde, otobüs iki üç saatte bir geliyor… Billboardları kirleteceklerine gelsinler bizim kirliğimizi temizlesinler dedi” ifadelerini kullandı.

“KENT RANTI PEŞİNDE DEĞİLİZ”

Doğan’ın eleştirilerine yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Aslında verilecek cevap yok. Aydınlatmak için söylüyorum. Bu binanın güçlendirme çalışmaları başlamıştır ve safha safha devam edecektir. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile 2004-2005 yılında birlikte bir plan çalışması yaptık. Kadifekale’deki kentsel dönüşümde sözleşmeye rağmen, koskoca Başbakanlık’a bağlı TOKİ döndü. Parayı verdik konutları aldık. Ar bizim, namus bizim dedik. Kadifekale’de yaşayan insanlara mahcup olmadık. Protokoller arşivde duruyor. Ardından orada 100 dönüm ve 15 dönüm kamuya terk edilecek açık spor alanları planlandı. Sonra TOKİ bu iki arsayı sattı. 7-8 sene oldu. Bize gelip gittiler, buraya imar veremeyiz dedik. Şimdi buranın imar çalışması geldi. Bir kısmı yeşil alan, bir kısmı konut ve ticaret alanı. Arsa sahipleri TOKİ’den aldıkları arsayı İller Bankası’na satmışlar. İller Bankası da ortak olduğundan buraya kamu menfaati bulaşmış. Ondan dolayı da kamu yararı oluşmuş, imara açılmış. Siz kimin evini soruyorsunuz? Siz neyin hesabını soruyorsunuz? İzmir Büyükşehir Belediyesinin 100 dönüm tapulu arazisi... Nerede? Karayolları, çevre yolunun kenarında kamulaştırılan arazilerde AVM yapıyor. Mera diye tutturdular, ot bedelini biz verdik. Mahkeme kararıyla tapumuz alındı. Sonra bu mera arazisini iki defa iptal ettirdik yargıdan. Karayolları Bölge Müdürlüğü binasını ve lojmanlarını yapmak istiyormuş. Ağaçlıyol’daki bölge müdürlüğünü sattık ya... Bizim 100 dönüm arazimiz buharlaştı... Karayollarında bir imkan var. İhtiyaç dahilinde kent dışında çevre yollarında kamulaştırmayla dinlenme tesisi yapılabiliyor. Bu kanun maddesine dayanarak, Balçova’ya iki kilometre mesafeye şimdiki AVM yapıldı. Yazıktır bu kente… İstanbul’un ne hale geldiğini görüyorsunuz. Biz İzmir’in kalkınmasını, yaşanacak kent olmasını ve gecekondulardan kurtulmasını istiyoruz. Kent rantı peşinde değiliz, kamun arsasını satma peşinde değiliz, kenti satma peşinde değiliz. Dünyanın en güzel kenti İstanbul’un düştüğü duruma İzmir’i düşürmek istemiyoruz. Yazık bu memlekete. Çok güzel bir memleketimiz var, bunu hak etmiyor bu memleket” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi