- Gündem
- 02.05.2025 16:49
BYEGM ile Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen, Basın Mensupları için Göç Terminolojisi ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık Arttırma Seminerleri başladı
E. ÇAĞLA GENİŞ
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün (BYEGM) Basın Mensupları için Göç Terminolojisi ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık Arttırma projesi kapsamında, 5 hafta süreyle yaklaşık 700 basın mensubuna yönelik bilgilendirme ve eğitim seminerleri başladı. Medyada mülteci algısının doğru biçimlendirilmesi ve göç yönetimi konusunda doğru terminoloji kullanımının yansıra doğru haber yapımının önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen seminerlerin ilki dün ve bugün Antalyada yapılıyor. İki gün süren seminerlerin dördü Antalyada, son seminer ise İstanbulda yapılacak.
VERİLER PAYLAŞILDI
Türkiyede vatandaşların mülteci algısı üzerindeki en büyük etkiyi yazılı ve görsel basının oluşturduğu düşüncesinden hareketle Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneğinin (SGDD-ASAM) başlattığı proje, göç ve göçmen haklarına ilişkin yasal çerçeve hakkında organize edilecek seminerler yoluyla yerel ve ulusal basını bilgilendirmeyi amaçlıyor. Seminerde mülteciler ve göç hareketleriyle ilgili sayısal veriler paylaşan Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, Avrupa ile Türkiye arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması kapsamında 2016 yılında 801 kişi ve 2017 yılında 574 kişi olmak üzere toplam bin 375 kişi Türkiyeye gönderildiğini belirtti. Ayrıca, toplumda mültecilere yönelik maaş ve sınavsız üniversiteye giriş söylentilerine yanıt veren Kavlak, Dönemsel destekler oluyor ama bu kişilerin maaş alması söz konusu değil. Bunun yanlış yorumlanması daha önce hiç mülteci tanımamış kişilerin mültecilere yanlış yaklaşmasına sebep olabiliyor. Üniversiteye sınavlar gidiyorlar deniyor. Böyle bir şey de yok diğer yabancılar ve Türk vatandaşları gibi sınavla giriyorlar. Çeşitli burs programları var yanıtını verdi.
MEDYANIN ROLÜ ÖNEMLİ
Seminerin açılış konuşmasını yapan Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, dakikada 20 kişinin ülkesini terk etmek zorunda kaldığını belirterek dünyada yaşanan mülteci krizine dikkat çekti. Mülteci sorunun toplum nezdinde anlaşılması için basın mensuplarının rolünün önemine vurgu yapan Kavlak, Göç konusunu her boyutuyla işlemek gerekiyor. Türk toplumu ile mülteciler arasında sıklıkla çatışmalar olabiliyor. Mülteci konusunun toplumda ne biçimde algılandığı ile ilgili basın mensuplarının önemli bir sorumluluğu var. Tarihi bir dönemde geçtiğimiz bugünlerde basın mensupların konuyu işleyiş süreçleri tarihi süreçlere damga vuracak. Türkiyenin en ücra kesimlerinde basın mensuplarının konuya nasıl baktığı ve fikir sunduğu bir ortam yaratmayı hedefliyoruz dedi.
MAAŞ İDDİALARINA YANIT VERDİ
Toplumda mültecilere maaş ödendiği yönündeki söylentilere yanıt veren Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, Dönemsel destekler oluyor ama bu kişilerin maaş alması söz konusu değil. Haberlerin böyle yansıtılması toplum nezdinde devlet onlar maaş veriyor ben mağdur oluyorum söz konusu olabiliyor. Uluslararası geçici koruma altındaki kişiler ile ilgili de böyle durumlar yok. Genel olarak kimsenin memur gibi veya emekli gibi bir maaşa bağlanmış olduğu yok. Bunun yanlış yorumlanması daha önce hiç mülteci tanımamış kişilerin mültecilere yanlış yaklaşmasına sebep olabiliyor. Üniversiteye sınavlar gidiyorlar deniyor. Böyle bir şey de yok diğer yabancılar ve Türk vatandaşları gibi sınavla gidiyorlar. Çeşitli burs programları var açıklamasında bulundu.
YÜREĞİMİZİ AÇTIK
Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca ise, Batılı ülkelerin enerji kaynaklarını kontrol etme gayretinin savaşlara ve yıkımlara yol açtığını belirterek, mülteci sorununun yaratmış olduğu bilançonun önümüzdeki yıllarda katlanarak artacağını ifade etti. Türk toplumunun dünyada misafirperverliği ile ön planda olan bir toplum olduğunu vurgulayan Akarca, Biz sadece son zamanlarda değil Osmanlı Devletinden bu yana misafirperverliğimizi ön plana çıkarmışız. Anadoluya sığınmak isteyenlere ya da mazlumlara kucağımızı sonuna kadar açmışız. Hatta yüreğimizi de açmışız. Bir insanın evini, yurdunu terk etmesi çok zor; gözyaşları var ama bir yandan da ölüm korkusu var. Türkiye onlar için ne yapıyor? Eğitim veriyoruz, sağlık sorunlarını gideriyoruz, barınma, yiyecek, içecek ve ibadet ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Biz bununla ve bu özelliklerimizle övünmeliyiz. Çok mutlu olmalıyız ifadelerini kullandı.
300 MÜLTECİYİ ALIP POZ VERİYOR
Türkiyenin mülteci sorunu karşısında diğer ülkelerden daha fazla sorumluluk aldığına dikkat çeken Akarca, şunları söyledi: Kanadanın genç ve yakışıklı başbakanı 300 mülteciyi yanına alıp poz vererek dünyaya servis ediyor. Türkiyenin çabaları ise dünyada hala hak ettiği yeri bulmuş değil. ABD, gibi süper güç olarak anılan bir ülke dahi böyle bir sorunla baş başa kalsaydı bocalardı Bunun üzerine PKK, IŞİD, FETÖ gibi örgütler de başına gelseydi ABD, yerle bir olurdu. Biz olmadık çünkü toplum olarak büyük bir dayanışma içindeyiz. Liderlerimize daha çok güveniyoruz. 15 Temmuz darbe kalkışmasını başka bir ülkenin bu şekilde atlatılmasını hiç mümkün görmüyorum. Dünyanın her yerinde Türkiyeye karşı olumsuz algı operasyonu yapılmaya çalışılsa da olumlu olarak da çok fazla makale ve haberler yayınlanıyor. Yarısı iyi yarısı kötü Bu tür çalışmaların çok yararlı olduğunu düşünüyorum. BYGEM olarak, 45 senedir gazetecilik yapan biri olarak ifade ediyorum her zaman sizin yanınızdayız.
224 BİNİ TÜRKİYEDE DOĞDU
Seminerde, mültecilerle ilgili güncel veriler de paylaşıldı. Verilere göre; 2016 sonu itibariyle, dünyada 65,6 milyon kişi zulüm, çatışma, şiddet veya insan hakları ihlalleri sebebiyle zorla yerinden edildi. 2011den bu yana 5,2 milyon Suriyeli, Suriye dışına çıkmak zorunda kaldı. 6 milyon kişi ise ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldı. 3 milyon 235 bin 992 kayıtlı Suriyeli Türkiyede yaşamakta. Bunların yüzde 70ini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Türkiyede yaşayan 0-4 yaş arası 448 bin çocuk var; bunların 224 bini Türkiyede doğdu. Okul çağındaki çocukların yüzde 40ından fazlasının okula erişimi yok. Suriyeli üniversite öğrencisi sayısı 15 bine yakın. Türkiye tarafından toplamda 30 milyardan fazla yardım yapıldı. Deniz yoluyla Avrupaya 145 bin kişi geçmeye çalıştı. 5 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Ocak ayından itibaren 14 bin mülteci Yunanistandan ülkelerine geri dönüş yaptı. Sadece eylül ayında bin 598 kişi Yunanistandan kendi ülkesine dönüş yaptı.
BİN 375 KİŞİ TÜRKİYEYE GÖNDERİLDİ
1 Ocak-17 Ekim 2017 tarihleri arasında Türkiyeden Yunanistana 22 bin 105 düzensiz göçmen geçiş yapmış, 46 kişi hayatını kaybetmiştir. 2017de Yunanistana en fazla geçiş 5 bin kişi ile Eylül ayında gerçekleşmiştir. Bu rakam 2016 Eylül ayında 2 bindi. 19 Ekim 2017 itibariyle deniz üzerinde yakalanan kişi sayısı 17 bin 157 iken geçen sene bu rakam 33 bin 626 idi. 2017 yılı Eylül ayında 3 bin 408 kişi deniz üzerinde yakalanmıştır. 1-19 Ekim 2017 tarihinde bu rakam bin 688dir. 1-30 Eylül 2017 tarihleri arasında karada Jandarma tarafından 9 bin 834 ve 270 göçmen kaçakçısı yakalanmıştır. Avrupa ile Türkiye arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması kapsamında 2016 yılında 801 kişi ve 2017 yılında 574 kişi olmak üzere toplam bin 375 kişi Türkiyeye gönderildi. En son geri gönderme 2 Kongo, 1 İran, 4 Cezayir, 2 Fas, 6 Pakistan, 1 Nijerya ve 4 Mısır olmak üzere 19 Ekimde gerçekleştirildi.