Çakabey’in ruhu dernekte yaşıyor

Çakabey Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Gökmen Karaduman ile derneğin kurulduğu günden bu yana nasıl bir gelişme kaydettiğini sivil toplum kuruluşunun olarak ne gibi çalışmalar yaptıklarını konuştuk. Karaduman, dernekle ilgili önemli açıklamalarda bulunurken Yeşildere yolunda açılacak olan Konak Tünellerinin ismininin Çakabey Tünelleri olması için uğraşacaklarını belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 22.05.2015 07:12
  • Güncelleme Tarihi : 22.05.2015 07:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çakabey’in ruhu dernekte yaşıyor

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Çakabey Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İzmir’de yeni kurulan fakat hızla büyüyerek ve diğer STK’lar arasında farklı çalışmalar ile hemen ön plana çıkan bir dernek olarak göze çarpıyor. Dernek Başkanı Gökmen Karaduman ile yaptığımız sohbette kendisi öncelikli olarak derneğe neden Çakabey ismini verdiklerine değinerek, “Çakabey, Selçuklu Emiridir. Bizans’a esir düşüyor. Anadolu’da Selçuklular her yere girmiş ama deniz kıyısına ulaşamamıştır. İzmir’i ilk fetheden Türk Beyi Çakabey’dir. Güzel İzmir’i bizlerle buluşturan ilk isimdir. Dolayısıyla onun tarihteki izi ile alakalı olarak baktığımızda neler yaptığıyla ilgili kaynaklarda pek bir bilgi bulamıyoruz. Fakat Çakabey isminin varlığı, Çakabey’in İzmir için çok değerli oluşu ilk deniz donanmasını kuruşu, Anadolu’dan gelen bir yiğidin gelip dünyada iz bırakacak bir donanmaya sahip olması, Bizans gibi o dönemde çok güçlü olan bir donanmaya kafa tutması bizim için çok manidardır. Çakabey’in adını birçok yerde görmek mümkündür; Çakabey Limanları, Çakabey Vergi Dairesi, Çakabey Koleji var, Çakabey Meydanı, Çakabey Vapuru ismi verildi. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir” dedi.

“İZMİR’DE HER COĞRAFYADAN İNSAN VAR”

Karaduman, İzmir’de Anadolu’nun her coğrafyasından yaşayan insanlar olduğunu belirterek, “İzmir güzel ve çağdaş bir kent. İzmir değerlerine sahip çıkan bir kenttir. Biz insanlarımızın hem tarihle hem ekonomi ile hem de kültürel boyutu ile birbiriyle dayanışması için çalışıyoruz. Çakabey ismini de ondan kaynaklı kullandık. Çakabey, Türkleri İzmir’de buluşturan ilk kişidir. O yüzden biz derneğin ismi Çakabey olsun dedik. Bu karar ortak istişareler ile alınmış bir karardır. Bence de isabetli bir sonuç olmuştur. Bu ismi öne süren arkadaşlardan da Allah razı olsun. Biz de yapmış olduğumuz çalışmalar ile derneğimize koyduğumuz isme layık olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“DERNEKLEŞMEYE İHTİYACIMIZ VARDI”

Karaduman derneğin kendileri için bir ihtiyaç olduğunun altını çizerek, “STK’laşmak bizim için ihtiyaçtı. Sivil toplum kuruluşlarının bir arada olmasını istemek, İzmir’i yönetirken sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınması gerekir. Burada azınlık değil de has parça olmak bütün parça olmak yolunda hamlelerimiz var. Dernek vasıtasıyla eğitim kurumlarında yardıma ihtiyacı olan insanlara, sosyal anlamdaki etkinliklere, ekonomik anlamda da işsizlere yardımcı olmak gibi bir çabamız söz konusudur. Birey olarak ne yapabilirsiniz ki? Çok yardımsever olabilirsiniz, çok iyi zengin de olabilirsiniz ama bireysel olarak yapabilecekleriniz bir yere kadardır. STK’laşarak yardımı çok keyifli hale getiriyoruz” diye konuştu.

“ÜÇ YILDIR FAALİYETTEYİZ”

2012 yılında faaliyete geçtiklerine ve bu yıl üçüncü yıllarını dolduracaklarına değinen Karaduman,  “Geldiğimiz nokta bizim için yeterli değildir. İzmir’e göre İzmir’e bakışımıza göre yapmamız gereken çok şey var. Eğitimde ekonomide ve sosyal sorumlulukda olsun İzmir’e yakışan fiili projelerimiz var. Kenti daha güzel daha yaşanılabilir hale getirmek için projelerimiz var. Bunları yapmak için tabii ki zamana ve sürece ihtiyacımız var. Bu bağlamda üyelerimizi hem tarih hem kültür açısından bilgilendirmeye bilinçlendirmeye devam ediyoruz. Yılda bir defa ya da iki defa büyük organizasyonlar yapıyoruz. İzmir’e Türkiye’ye, Türk Dünyası’na ve İslam coğrafyasına mal olan değerlere biz de katkı koymaya çalışıyoruz” dedi.

“DERNEKTE SOHBET ORTAMI OLUŞTURUYORUZ”

Karaduman, derneğe gelen konuk hocalara konferans verdirmediklerinin altını çizerek, “Seçtiğimiz konuyu onlardan bize anlatmalarını istiyoruz. ‘Bizim duymak istediğimizi değil sizin doğrularınızı anlatın ki biz de o sizin doğrunuza ya soru soralım ya da mantığımıza uyarsa süzgecimizden geçirip kendimize alalım’ diyoruz. Gelen bütün hocalar bütün akademisyenler sohbet ortamının içerisinde bize konuyu normal prosedürün dışına çıkarak anlatıyor. Hocalarımıza ‘konular sohbet havasında geçsin soralım sohbet edelim’ diyoruz. Toplantılarımız gece geç saatlerde bitiyor. Gece 1 oluyor bazen hala eve gidemediğimiz oluyor. İnsanlarımız, ben de dahil olmak üzere bilgiye aç durumdalar. Bilgiye aç kaldığımız için gelen bilgiyi de son noktasına kadar almaya çalışıyoruz. Bizim diğer derneklerden farkımız budur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“SOHBETLER ÖNCEDEN PLANLANIYOR”

Karaduman, dernekte yapılan kültür sohbetlerinin düzenli olarak planlandıktan sonra ortaya çıktığını belirterek, “Hangi tarihte hangi konu işlenecekse o konuya uygun hoca ya da uzman kişi akademisyen profesör kimse o işin uzmanına ulaşıp o gün için randevu istiyoruz. Sağ olsun çağırdığımız hocalar da bizi kırmayarak davetimize icabet ediyor. Biz de ‘ver bilgiyi hadi gidelim’ demiyoruz. Dernekte yaptığımız sohbetlerde karşılıklı alışveriş var. Belki de hocalarımıza biz de bir şeyler öğretiyoruz. Yanlış bildiği bir şeyi hatırlatıyoruz. Hocaların 40 yıllık 50 yıllık tecrübelerini masaya yatırıyoruz. Bir gün hocamızın biri ‘bana zor soru sormayacaksınız değil mi’ dedi. Ben de ‘hayır bildiğiniz yerden soracağız’ dedim. ‘Senin konun ile ilgili soracağız.’ Esprili şekilde ‘dersine çalış da gel o zaman’ dedim. Bu işin ortamı ve sohbet odası güzel oluyor. O bizim sohbetimize ayrı bir hava katıyor. Gelen misafirler hep kürsü başında konuşmaya alışmışlar. Bizde sohbet havasında oturarak yüz yüze göz göze gelerek samimi bir ortamda sohbet ediliyor” dedi.

“HER KESİMDEN İNSAN VAR”

Karaduman, dernek üyelerine bakıldığı zaman işçi, emekli, akademisyen, memur, işveren ve fabrikatör gibi çok çeşitli gruplardan insanları görmenin mümkün olduğunu belirterek, “Dernekte tek noktamız var; ülkesini, devletini ve milletini seven her ferde derneğimizin kapısı açıktır. Geniş bir yelpazede bizleri ortak bir noktada buluşturan ortak değerimiz ülkemizdir. Ortak değerlerimiz bayrağımız, milletimiz, dinimiz bunları seven ve özümseyen, insanlara kapımız sonuna kadar açıktır. Hangi görüşten olursan ol hiç önemli değil çünkü ortak noktamız olan değerlerimiz mevcuttur. Bizim dernekte işverenlerimiz işsizlerimiz emeklilerimiz hepsi bir aradadır. Derneğe öğrencilerimiz geliyor. Genç insanlarımız geliyor. Bu insanların hepsini bir arada tutan bir değer var. Bugün iş adamları hep iş adamları ile hareket eder. Memur arkadaşlarımızın çevresinde yine memur arkadaşları vardır. İşçinin işçi, emeklinin emekli çevresi vardır. Ama bütün bu insanları derneğimize getiren bir değer var. Bunun adı samimiyet, özveri ve güvendir. Bizim bütün üyelerimizin hepsi birbirinden değerli insanlardır. Bu işin sosyal tarafıdır” dedi.

“ÖĞRENCİLERE BURS VERMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Karaduman, derneğin eğitim kanadında 2012’den bu yana okullara erzak yardımı yaptıklarını belirterek, “Kırtasiye kitleri oluşturduk. Okullara kırtasiye yardımları yaptık. Okul müdürlerimizin talepleri ile birer ikişer öğrenci giydirdik. Bu ilkokul branşında yaptığımız yardımlardı. Üniversitede bizim üyelerimizin referansları ile üniversite öğrencilerimizi okutmaya burs vermeye çalışıyoruz. Mezun ettiğimiz öğrencimiz daha olmadı fakat önümüzdeki sene ilk mezunumuzu vereceğiz. Bu süreç içerisinde çok enteresan şeyler ile karşılaştık. ‘Benim ailemin durumu düzeldi bana verdiğiniz bursu kesin, şu arkadaşımıza verebilir misiniz’ diyen kıymetli öğrencilerle tanıştım. Bu gerçekten samimiyetin ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Bunu duymak bizi çok mutlu etti. Şu anda 8 üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Oluşturduğumuz kırtasiye kitlerini de İzmir Bölgesi’nde değişik kırsal kesimdeki okullara dağıtıyoruz. Okul müdürlerinin talepleri ile ‘şöyle bir şey yapabilir misiniz’ dediklerinde biz ‘hayır’ diyemedik hemen gönüllü arkadaşlarımız yardıma koştular” diye konuştu.

“RAMAZAN’I BOŞ GEÇMİYORUZ”

Karaduman, Ramazan geldiği zaman ise Ramazan erzakları dağıttıklarına da değinerek, “Ramazan ayı girdiğinde Ramazan paketlerimizi oluşturuyoruz. Ramazan erzaklarını seçmeye çalışıyoruz. Herkese değil gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmaya çalışıyoruz. Göstermek amaçlı değil ihtiyacı karşılamak amaçlı yapıyoruz. Bugün benim evimde yemek yapılırken hangi malzeme kullanılıyorsa, o insanımıza da onun gitmesini sağlamaya çalışıyoruz. Ben o ucuz malzemeyi evimde kullanmıyorsam yardımına yetişmeye çalıştığımız insana da bu malzemeyi evinde kullandırtmıyoruz. Çünkü ben onun sofrasına misafir olduğumda o tabaktan yemek isterim. Kendimize verdiğimiz değerin aynısını karşımızdaki insana da veriyoruz. Çünkü o insanlar en güzeline layıktır” dedi.

“KULAKTAN KULAĞA BÜYÜYORUZ”

Karaduman, derneği merak eden insanlar olduğunu ve kulaktan kulağa büyüdüklerine işaret ederek, “’Siz orada ne yapıyorsunuz’ deyip gelenler oluyor. Bizi tanımak isteyenler oluyor. ‘Bize yardım edin’ diye pek gelen olmuyor. Yardıma ihtiyacı olan insanımız zaten isteyemiyor. Biz tespit etmeye çalışıyoruz. Milletimizin en büyük özelliklerinden biri de budur. Benim durumum iyi benden daha kötü durumda olan arkadaşım var deyip onu referans gösterebiliyor. Bu milletimizin en büyük özelliklerinden biridir. Bizi tanımak için gelen insanımız çok fazladır” şeklinde konuştu.

“BİR OKULUMUZA KÜTÜPHANE KURACAĞIZ”

Karaduman, dernekte kültür ve eğitime çok fazla değer verdiklerini belirterek, “Dernekte kütüphane oluşturduk. Canı sıkılan oraya gelsin çay içsin kitabını okusun istiyoruz. Yazarlardan bize kitap gönderenler oluyor. Günden güne kütüphanemiz zenginleşiyor. Eğitim ile ilgili Cumhuriyet Mahallesi’nde Şair Eşref İlkokulu bizden kütüphane oluşturulmasını istediler. Önümüzdeki eğitim öğretim yılına orada okul müdürünün talebi doğrultusunda kütüphanemizi oluşturacağız. Bir kitap da sizden kampanyası ile kütüphanemizi oluşturacağız. Çocukların okuyabileceği seviyede kitaplar toplayıp kütüphaneye katkıda bulunacağız. Yazar arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışacağız. Gerekiyorsa kurumlara ulaşmaya çalışacağız. Milli eğitim ve belediyelere ulaşmaya çalışacağız. Orada o kütüphanenin oluşması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bunu da ilk defa sizin vasıtanız ile duyurmuş oluyoruz” dedi.

“ÇOK İYİ YOLDAYIZ”

Karaduman, bugüne kadar yaptıkları hiçbir etkinliği plansız ve gününe uygun yaptıklarına değinerek, “Kültür, sohbet eğitim ve yardım konularında esnaf birliği toplantıları ile esnaflarımızı ziyaretler hep zamanında yapıldı. Biz, sohbetlerimizi dernek içerisinde yapıyoruz fakat yılda iki defa dernek dışında büyük organizasyon gerçekleştiriyoruz. Kutlu Doğum Haftası’nda yaptığımız organizasyon ile derneğin ne kadar doğru bir yolda olduğunu ne kadar güzel işlere imza attığını gördük. Oraya gelen insanların gözlerindeki sevinci ve ışığı görmek bize çok doğru bir iş yaptığımızı gösterdi. Onlardaki o gururu görünce çok mutlu olduk. Bize dünyalar verilseydi bu kadar mutlu olmazdık. Bu işi yapan üyelerimiz de burada çalışan insanlar da buraya emek verenler de bu işi özveri ile yapıyorlar” diye konuştu.

“KONAK TÜNELİ’NİN ADI ÇAKABEY TÜNELİ OLSUN”

Karaduman, dernek olarak en büyük projelerinin Yeşildere yolu üzerindeki Konak Tünellerinin adını Çakabey Tüneli yaptırtmak olduğunu belirterek, “Biz dernek olarak orada o tünelin isminin Çakabey olmasını istiyoruz. İçimdeki en büyük ukde, o tünele Çakabey isminin verilmesidir. Bunun için ne gerekiyorsa nereye müracaat edilmesi gerekiyorsa müracaat edeceğiz. Gerekli bütün girişimleri yapıp o tünellere Çakabey Tüneli ismini vereceğiz. Bunun olması için ulaşmamız gereken her yere ulaşacağız, görüşmemiz gereken herkes ile görüşeceğiz” dedi.

“ESNAF BİRLİĞİ İLE DAYANIŞMA SAĞLIYORUZ”

Dernek olarak esnaf birliği olarak görülen bir projelerinin olduğunu belirten Karaduman, “Biz esnaflarımızı ziyaret ederiz. Burada hangi esnafımız ne iş yapıyorsa ihtiyaç halinde ilk önce bizim esnafımızla iş yap deriz. İşlerini güçlerini soruyoruz. Bir şey lazım olduğunda ama sosyal anlamda olsun ister başka maksatla olsun Çakabey adıyla gönderdik mi işini daha iyi yaptırıyoruz. Esnaflar arasındaki dayanışmayı sağlamaya çalışıyoruz. Esnafın birbirini tanıyarak birbirine yardımcı olmasını sağlıyoruz. Bizim esnaflarımızın hepsi tanıdık. Müteahhidimiz var tuğlasını nerden alacak? Hırdavatçımız var. Oradan tuğlasını temin etmesini sağlıyoruz. Öğretmen arkadaşlarımız var, onlara çocuklarımız hakkında danışıyoruz. Onlara çocuklarımız ile ilgili bir şey olduğunda sorup fikir almaya çalışıyoruz. Aynı meslek grupları içerisinde dayanışmayı sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“ÖĞRENCİLER İÇİN YURT YAPACAĞIZ”

Karaduman, İzmir’de öğrenciler için yurt yapmayı düşündüklerini de belirterek, “Öğrencilerin gelip rahat rahat konaklayabileceği ve rahatlıkla kendini güvende hissedebileceği bir yurt yapmayı düşünüyoruz. İhtiyaç o anda neyi gerekiyorsa onu yapmayı planlıyoruz. Biz hiçbir öğrencimizin dışarıda kalmasını istemiyoruz. Gençleri uyuşturucudan uzak tutmaya çalışıyoruz. Onları uyuşturucu belasından uzak tutmalıyız. Her bir üyemizin çocuğuyla yakından ilgilenmeye çalışıyoruz. Onların yanlış yollara gitmeleri bizi üzer. Gençlerimiz ile ilgilenerek geleceğimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Sonuçta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal de ülkeyi gençlere emanet etti. Bizim için Atatürk çok önemlidir. Çakabey’den Gazi Mustafa Kemal’e kadar İzmir’i yönetenler bizim için çok önemlidir” dedi.

 

 

Haber Merkezi