Çevreci Güler soruyor: “İzmirli nerede yüzecek?”

GURBET YAVUKLU

Çevre ve yaşam alanları koruma platformu temsilcileri ‘Havlunu al da gel’ çağrısı yaparak sahillerin özel işletmelere devredilmesini protesto etmeye devam ediyor… Çeşme, Güzelbahçe, Ayvalık, Datça derken Ege bölgesinden Türkiye’nin dört bir yanına yayılmayı hedefleyen ‘Sahiller Halkındır’ hareketi, İLKSES TV Dijital Platformda yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programında da geniş yer aldı. Çeşme Yarımada Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, halka çağrıda bulunarak “Türkiye’de kimse bedel ödemek istemiyor, sesini çıkarmıyor. Bedel ödenmeden hak alınmaz. Haklarınızı koruyun, biraz sesinizi yükseltin. Zaten bu ülke yeterince sesini çıkarmadığı için bu hale gelmedi mi?” eleştirisinde bulundu.

Yerel yöneticilere de isyan eden Güler, “Görevlerini hatırlatıyoruz onlara. Gelin bizim malımızı koruyun. Kim nereyi kapatmış, kim nereye halkı sokmuyor? Resmen bir gasptır bu. Biz haydut devleti miyiz?” dedi.

GELİN MALIMIZI KORUYUN

Devletin ve yerel yönetimlerin halkın yanında yer alması gerektiğini vurgulayan Güler, “Türkiye Cumhuriyeti’nin, halkın sahip olduğu sahilleri korumak için halkı ile birlikte hareket etmesi gerekiyor. Burada üzülerek söylemek zorundayım ki hem siyasi partilerden hem de yerel yönetimlerden bu hareketlerde en ufak bir destek bulamıyoruz. Sanki çevreciler ve yaptıkları eylemler uzaydan gelmiş gibi davranıyorlar. Bir dakika, bu çevrecilerin değil, sizin sorununuz! Asıl siyasilerin çözmesi gereken sorunu biz kamuoyunu bilinçlendirmek için, hassasiyet sağlamak için yapıyoruz. Görevlerini hatırlatıyoruz onlara. Gelin bizim malımızı koruyun. Kim nereyi kapatmış, kim nereye halkı sokmuyor? Resmen bir gasptır bu. Biz haydut devleti miyiz? 10 kişide olsak tüm halkımıza çağrıda bulunuyoruz. Gidin, malınıza sahip çıkın!” çağrısında bulundu.

SESİNİZİ YÜKSELTİN!

“İzmirli nerede yüzecek?” diye soran Güler,  “Vatandaşlar, anayasanın kendilerine tanımış olduğu hakları kullansınlar. Örneğin, anayasanın 43. maddesi der ki, ‘Sahiller halkındır’… Yine anayasanın 56. maddesi der ki, ‘Senin temiz bir çevrede yaşama ve onu koruma hakkın vardır.’  Avrupa’nın bu kadar güçlü olması sivil toplum örgütlerinin birliğinden, varlığından kaynaklıdır. Yerel yönetimler onları dinler, isteklerini karşılar. Türkiye’de ise kimse bedel ödemek istemiyor, sesini çıkarmıyor. Bedel ödenmeden hak alınmaz. Haklarınızı koruyun, biraz sesinizi yükseltin. Zaten bu ülke yeterince sesini çıkarmadığı için bu hale gelmedi mi?” isyanında bulundu.  

Haber Merkezi