Cezaevleri öldürüyor

İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, cezaevlerindeki mahpusların sağlık sorunlarının hala sorun olarak devam ettiğine tepki göstererek basın açıklaması düzenledi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.08.2015 07:33
  • Güncelleme Tarihi : 30.08.2015 07:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Cezaevleri öldürüyor

Cezaevlerindeki mahpusların her türlü hakkını korumanın ve uygulamanın devletin sorumluluğu altında olduğunu hatırlatan İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, cezaevlerindeki mağduriyetlerden ve ölümlerden özelde idarelerin genelde de devletin sorumlu olduğunu söyledi. İnsan hakları savunucuları olarak yetkilileri sorumlu davranmaya davet ederken İlyas Yaşar’ın durumunu yakından takipçisi olacaklarını yaptıkları basın açıklamasında kamuoyuna duyurdu.

“DEVLETİN TERÖRİST DEDİĞİ ÇOCUKLAR 7- 10 VE 17 YAŞINDA”

İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi adına İbrahim Hanizci’nin yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’nin her tarafının kan gölüne döndüğüne; güvenlik güçlerinin çocuk, genç, yaşlı, sivil demeden, rastgele tarayarak, can güvenliğinin hiçe sayıldığı, güvenlik güçlerinin kendi dışındaki herkesi düşman gördüğüne ve ölmeyi hak ettiklerini düşündüğü bu günlerde her şeyin birbirine karışmış durumda olduğuna dikkat çekildi. Hanizci, “Ülke Filistin, Kobane görüntüsüne bürünmüştür. Gün geçmiyor ki yeni ölüm haberleri düşmesin sosyal medyaya. Daha dün 7-10 ve 17 yaşında 3 çocuk yaşamını yitirdi. Devletin terörist dediği çocuklar 7- 10 ve 17 yaşında. Bu durum ülkenin doğusundaki yangının, uygulamadaki acımasızlığın ve öfkenin boyutunu göstermesi açısından ibretliktir” diye konuştu.

“ÜLKEYİ KAMPLAŞTIRIYOR”

Ülkeyi yönetenlerin, sorumlulukları gereği, akan kanı durduracak, ülkeyi huzura kavuşturacak ve sorunlara merhem olabilecek bir yaklaşım sergilemek yerine akan kandan kendine rant sağlayacak söylemler geliştirmekte olduğunu ileri süren Hanizci, “Bu durum ülkeyi kamplaştırmaktadır. Bizler insan hakları savunucuları bu durumdan kaygı duyuyor ve yetkilileri nefret ve kan dilinden uzaklaşarak barış dilini kullanmaya ve sorumluluklarının bilincinde hareket ederek akan kanı durdurmaya yönelik bir politika izlemeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

“İDARE YAŞANANLARA GÖZ YUMUYOR”

Hanizci, Türkiye’nin diğer bir kanayan yarasının da cezaevleri olduğunu belirterek, “Bu günlerde cezaevlerindeki mahpuslar akan kanın dinmesi için açlık grevleri başlatmışlardır. Açlık grevleri dönüşümlü devam etmektedir. Yine cezaevlerindeki mahpusların sağlık sorunları hala sorun olarak devam etmektedir. Hala ATK mahpusları cezaevinde tutmaya ve gerekli raporları vermemeye devam etmektedir. İdare ise buna göz yummaya, rahatsızlanan mahpusların tedavilerinin yapılmasını engellemeye ve ya geciktirmeye devam etmektedir” dedi.

“ÖZELDE İDARELER GENELDE DEVLET SORUMLU”

Cezaevlerindeki mahpusların her türlü hakkını korumanın ve uygulamanın devletin sorumluluğu altında olduğunu da anlatan Hanizci, uygun davranmayan idarelerin ve hükümetlerin suç işlemekte olduğunu söyledi. Hanizci, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Cezaevlerindeki mağduriyetlerden ve ölümlerden özelde idareler genelde devlet sorumludur. Örneğin İlyas Yaşar. İlyas Yaşar kimlik yaşına göre 14 yaşındadır. Kolunda iki yarası mevcuttur. Yaralanması sonucu kemiklerde kırılma ve parçalanma vardır. 9 aydır tutukludur. Şırnak Çocuk Cezaevinden Aliağa Şakran Cezaevine, 2 ay önce Atatürk Araştırma ve Eğitim Hastanesi’ne tedavi edilmesi için sevki yapılmıştır. Geldiğinden bugüne tek kişilik hasta koğuşunda tutulmaktadır. Doktorlar ameliyat edilmesi gerektiğine karar vermişlerdir. Durumu acil olmasına rağmen henüz ameliyatı yapılmamış ve ne zaman yapılacağı da belli değildir. Sürecin uzaması İlyas Yaşar’ın geri dönülemez bir sağlık kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Biz insan hakları savunucuları, yetkilileri sorumlu davranmaya davet ediyor, İlyas Yaşar’ın durumunun yakından takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

Haber Merkezi