CHP’li gençlerden Ata’ya saygı nöbeti

ONURHAN ALPAGUT-ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

İzmir’in Konak İlçesi Cumhuriyet Meydan’ında toplanan İzmir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Gençlik Kolları teşkilatı üyeleri, ‘10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Atatürk Haftası’ etkinlikleri çerçevesinde saat 21:05’den sabah 09:05’e kadar ‘Ata’ya sevgi ve saygı’ nöbeti tuttu. Etkinlik saat 21:05’de Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi okunması ile başladı. Saat 20:00 sularında Cumhuriyet Meydanı’na gelmeye başlayan teşkilat üyeleri Atatürk Heykeli’nin önüne ‘Cumhuriyetin yılmaz bekçileriyiz’ yazılı pankart astı. İzmir il teşkilatına bağlı tüm kolların katıldığı etkinlikte üyeler heykelin önünde meşaleler yakarak nöbete başladı. Etkinliğe destek amacıyla İzmir CHP İl Başkanı Bedri Serter, Konak Belediyesi Başkanı Sema Pekdaş, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da katıldı. Sabaha kadar süren nöbette Konak Belediyesi İkram aracı nöbet tutan gençlere çay ve kahve ikramında bulundu.

BURSA NUTKU'YLA SON BULDU

Gece saat 21:05’de başlayan ‘Ata’ya saygı ve sevgi nöbeti’ saat 09:05’de yerini resmi törenlere bıraktı. Düzenlenen törenlerden sonra Cumhuriyet Meydanı Atatürk Heykeli önünde Atatürk’ün Bursa nutku hep bir ağızdan okundu. CHP İl Başkanı Bedri Serter’de gençlerin arasında nutka katıldı.

Atatürk’ün Bursa Nutku

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Haber Merkezi