“Çiftçilik beni özgürleştiriyor”

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Çiftçi Emine Ceylan, hırsı, cesareti ve girişimleriyle, eşiyle birlikte yaptığı bahçe bitki işlerini, tarımını geliştirerek; tek başına ayakta kalmayı başarmış. Oldukça özgür bir ruha sahip olduğunun altını çizen Ceylan, tarlada bahçe-bitki işlerini yaparken, sosyal hayatından da taviz vermiyor. 56 yaşında olan Ceylan, kendi deyimiyle; köyde yaşaması, onun sinemaya olan tutkusuna engel olmamış. 17 yaşında evlenen, 19 yaşında çocuk sahibi olan Ceylan, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyor ve kendisini bildi bileli çiftçilik yapıyor. Ödemiş’in Mezgitli Köyü’nde çiftçilik yapan Ceylan, patates, zeytin, peyzaj ve bahçe bitkisi gibi pek çok farklı ürün üretiyor. 9 yaşında traktör sürmeyi öğrenen Ceylan, 47 yaşındayken omuz omuza verdiği eşini kaybetmiş. Zor bir süreçten geçtikten sonra kendini; toprağına, eşinin emanetine ve çocuklarına adayan Ceylan, yetiştirdiği peyzaj ve bahçe bitkilerini Türkiye’nin dört bir yanına pazarlıyor. Ceylan, “Türkiye’yi bitkilerimle yeşillendiriyor, estetik kazandırıyorum. Yine ürettiği patates ve mısırla ülkemi doyuruyorum” diyerek, yaşadığı gururu anlatıyor. “Kadına fırsat verildiğinde, kadının yapamayacağı iş yoktur” diyen Ceylan, kadınların işlerini daha titizlikle yaptığını ifade ediyor. Kavak ağaçlarını ay ışığıyla sulamış, patatesleri güneş doğumuyla sulayan Emine Ceylan, “Çiftçiliğimden gelen kazancımla üç tane çocuğumu da okuttum. Bu gurur ve mutluluk bana yeter” dedi.



17 YAŞINDA EVLENDİM!
Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini söyleyen Emine Ceylan, 9 yaşında traktör sürmeye başladığının altını çizdi. 17 yaşında evlenerek 19 yaşında çocuk sahibi olduğunu da dile getiren Emine Ceylan, “Köylü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. 17 yaşında evlenerek başka bir köye geldim. Ailemin evinde çiftçilikle uğraşıyordum. Evlenerek geldiğim köyde de yine çiftçilikle uğraştım. İlk çocuğumu 19 yaşında dünyaya getirdim. 21 yaşımdayken ikinci çocuğum oldu. Sadece oğlumun okulu için köyden Ödemiş’e taşındık. Ödemiş’te yaşadık ama yine her zaman köye gelip gittik ve çiftçiliği yapmaya devam ettim. Hiçbir zaman köyden, çiftçilikten vazgeçmedim” diye konuştu.



ARİZONA ÇAMINDAN PATATESE!
Dekor amaçlı kullanılan ağaçlar ve peyzajda kullanılan ağaçlar yetiştirdiğini dile getiren 56 yaşındaki çiftçi Emine Ceylan, Arizona Çamı’ndan patatese kadar birçok farklı ürün yetiştirdiğini söyledi. Ceylan, “Daha çok dekor amaçlı kullanılan ağaçlar yetiştiriyorum. Arizona çamı, Leylandi çamı, akasya ağacı, akça ağacı, zeytin ağacı ve ters dut ağacı olmak üzere toplamda 60-70 bin ton ağaç yetiştiriyorum. Tabi bunları 3-4 yılın sonunda elde ediyorum, satabiliyorum. Dediğim gibi bu ağaçlarımızı 4 yıl yetiştiriyoruz, yılda iki kere makaslatıyoruz. Ağaca ilk şekil verme işleminin maliyeti yüksek oluyor. Yani devamlı geliri olan bir ürün değil. Tanesini 50 TL’den satıyoruz. 3-4 yılda bir üretimini yapıyorum. Masrafı yüksek bir iş ama toprağımız verimli o yüzden yetiştirebiliriz. Normalde 3 senede 6 kere ürün satmam gerekirken 1 kere ürün çıkartıp satıyorum. Onu Bunun dışında patatesten birinci üretimden 100 ton, ikinci üretimden de 60 ton ve 200-250 ton silajlık mısır üretiyorum. Bin 500 tane Arizona çamı, 300-400 tane leylandi yeşil bitkimiz, 13-15 bin ton akasya, akça ağacımız ve ters dutumuz var. Kısacası toplamda 60-70 bin ton ağaç üretimim var ama bunlar 3-4 senede bir satışa hazır hale geliyor” ifadelerini kullandı.



9 YAŞINDA TRAKTÖR SÜRDÜM
Hiçbir zaman kısıtlanmadığını dile getiren Emine Ceylan, yaz boyunca dolunay ışığında kavak ağacını, gün doğuşlarında patates suladığını belirtti. Emine Ceylan, “Ben hiçbir zaman kısıtlanmayan bir kadındım. 9 yaşında traktör sürmesini öğrendim. Köyde insanlar bu durumu yadırgasa da ailem yadırgamadı ve ben bu şekilde hareket etmeye devam ettim. Araba kulandım. Kendi çiftimi sürebiliyorum, tarlamı ekip biçebiliyorum. Ben kendimi bildim bileli hep üretiyorum. Mesela bir arazimize yatırım için kavak ağacı diktik, kavak ağacı yedi yılda yetişiyor. Gece gündüz çalıştım, çalışmaya devam ediyorum. Bu yazı tek başıma bütün dolunayları, gün doğuşlarını tarlada geçirdim” ifadelerine yer verdi.



ÇİFTÇİLİK BENİ ÖZGÜRLEŞTİRİYOR
Çiftçilikle uğraşmasının kendisini özgürleştirdiğini söyleyen Emine Ceylan, “İşlerimi bizzat kendim yapıyorum. Küreği elime alır kürek işi yaparım, çapayı elime alıp çapa yaparım. Sırtıma pompamı alır ot ilacımı atarım. Traktörü sürüp ekip, biçerim. Çiftçilik yaparken çok mutlu oluyorum, işimi severek yapıyorum. İnsanı kısıtlamayan bir uğraş. Mesela esnaflık gibi ila ki şu saatte orda olman gerekmiyor. Çiftçilik yapmak insanı özgürleştiriyor. Ben özgürlüğüme de düşkün bir insanım. Bu yüzden köylü olmama rağmen, hayvancılık yapmaktan gelmeme rağmen evlendikten sonra hiç hayvan edinmedim. Çünkü hayvancılık beni bir yere bağlardı ama tarım yapmak, bitki yetiştirmek beni bir yere bağlamıyor, bana başka uğraşlar edinmek için zaman veriyor. Sabahın köründe tarlaya giderim, öğlene kadar çalışırım. Sonra eve gelip üstümü değiştirip sinemaya giderim. Sosyal hayatıma da çok önem veririm” şeklinde konuştu.
YARIŞMADA BİRİNCİ OLDUM
İzmir’de düzenlenen ‘çiftçi kadınlar yarışıyor’ yarışmasında birinci olduğunu belirten Emine Ceylan, birçok projede yer aldığını ifade ederek, bu sayede birçok ülkeye gittiğini söyledi. Emine Ceylan, “Bir gün tarlada çapa yapıyordum. ‘Kadın çiftçiler yarışıyor’ diye bir yarışmanın olduğunu eşimden öğrendim. Çünkü benim o zamanlarda cep telefonum yoktu, benim için eşimi aramışlardı. Ben de bu yarışmaya katılmaya karar verdim. Buradan ben ve bir kadın arkadaşımla İzmir il birincisi, Ege Bölgesi ikincisi olduk. Yarışmayı kazandığım için o dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker, Eskişehir’de bana plaket verdi. Bunun dışında bu kez KOSGEB kadın girişimci çiftçi kadınlar üzerine Tarım Bakanlığı Seferihisar’da eğitim verdi. Ben de bu eğitimlere katıldım. Buradaki eğitimlerde başarılı olan kadınlar arasında ikinci oldum. Bu başarımdan dolayı Avrupa turuna katıldım” ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE’Yİ YEŞİLLENDİRİYORUZ
“Toprağa hayat veriyoruz, toprak da bana hayat veriyor” diyen Emine Ceylan, “Yetiştirdiğimiz ağaçlarımızı, bitkilerimizi Türkiye’nin dört bir yanına satıyoruz. Kısacası Türkiye’nin dört bir yanını yeşillendiriyoruz. Ayrıca ürettiğimiz patateslerimizle de Türkiye’yi doyuruyoruz” değerlendirmesinde bulundu.