Sayfa Yükleniyor...
Herkesi etkileyen depresyon, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde de sıkça görülmeye başladı. Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen, çocukların ruh durumlarının aileler tarafından iyi takip edilmesi gerektiğini belirterek, ailelere önerilerde bulundu
ANIL YIKGEÇ
Depresyon günümüzde herkesin zaman zaman yaşadığı bir durum. Stresli iş hayatı, ekonomik sıkıntılar, ailesel ve kişisel sorunlar sebebiyle zaman zaman hepimizi vuran depresyon, günümüzde çocukları da etkiler hale geldi. Çocuklarda depresyon ve sebeplerini konuştuğumuz Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen, çocuklara hiç yakıştıramasa da çocukların da depresyona girdiğini belirtti. Çocukluk çağı depresyonu olarak bilinen hastalığın belirtilerini ve önleme yollarını anlatan Aslı Yıkgeç Şen, Çocukluk çağı depresyonu yetişkin ve ergenlerdekine nazaran daha geç ilgi çekmiş dolayısıyla da daha geç araştırılmaya başlanmıştır. Yapılan son araştırmalar okul öncesi çocukların yanı sıra 0-1 yaşındaki bebeklerin dahi depresyona girebileceğini göstermiştir dedi.
ÇOCUĞUN RUH DURUMU TAKİP EDİLMELİ
Depresyon belirtilerinin yaşa göre farklılık gösterdiğini ifade eden Şen, Bebeklerde çevreye ilgisizlik, beslenme ve uyku problemleri, gelişimde duraklama şeklinde kendini gösterebilir. Okul öncesi çocuklarda üzüntü, yoğun neşesizlik, eskiden ilgilendiği şeylerle ilgilenmeme, dikkat dağınıklığı, çabuk öfkelenme, öfke nöbetleri, uyku ve yeme problemleri görülebilir. Özellikle okul öncesi dönemde çocuklarda, bedensel yakınmalar depresyon belirtisi olabilir; örneğin baş ağrısı, karın ağrısı, eklem ve kas ağrıları, bulantı ve kusma gibi bedensel belirtiler depresyona bağlı olabilir. Okul çocuklarında bu belirtilere ek olarak, derslere ve okula karşı isteksizlik derslerde düşüş görülür. Suçluluk duygusu çocuğun ruh haline hakim olabilir, pek çok şeyden kendini sorumlu tutar. Örneğin annesinin hasta olmasından ya da babasıyla annesinin kavga etmesinden gibi dedi.
AİLELER DİKKAT ETMELİ!
Bu düşüncelerin çocukları intihara kadar sürükleyebildiğine de dikkat çeken Şen, İntihar çocuklarda da görülebiliyor maalesef. Özellikle okul öncesi çocuklarda sözel beceriler ve kendini ifade etmek için gerekli olan zihin kuramı ve empati becerileri yeterince gelişmediği için çocuk depresif durumda olsa dahi bunu ifade edemeyebilir. Bu durumda ailenin dikkat etmesi gerekenler; mutsuzluk, yoğun üzüntü ve isteksizlikle seyreden depresif tablodur. Bu durumda mutlaka bir uzmana danışmak gerekir diye konuştu.
ERGENLİKTE DEPRESYON DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Ergenlik döneminde de depresyon görülme olasılığının çocukluğa göre daha fazla olduğunu belirten Uzman Psikolog Şen, Çocukluktan ergenliğe geçildiğinde depresyona girme olasılığı da artmaktadır. Ergenliğin doğasında bulunan aileden uzaklaşma, çabuk öfkelenme gibi özellikler bazı depresyon semptomlarına benzediğinden ergenlikteki depresyon fark edilmeyebilir. Burada ailenin bu tabloyu yine de takip etmesi gerekir. Ergenlikte özellikle uyuşturucu ve bağımlılığa sebep olan madde kullanımı risklidir. İntihar girişimleri de çocukluk çağına göre daha fazladır. Çeşitli stres faktörlerinin depresyonu tetiklediği net olarak bilinmektedir. Özellikle ülkemiz koşullarında çocukların yoğun sınav temposu içinde olması hiç kuşkusuz ki önemli bir stres faktörüdür. Bu noktada çocukların gösterdiği çabaya vardığı sonuçtan daha fazla övgü vermek ailelerin ve eğitimcilerin dikkat etmesi gereken noktalardan biridir. Başarmak için emek vermek gerekir, önce emeği görürsek çocuklar da ona odaklanırlar. Çocuk ve ergenlerde en sık başvurulan tedavi yöntemleri psikoterapi ve ilaç kullanımıdır ifadelerini kullandı.
AİLELERİN FARKINDALIĞI ARTTI
Ailelerin çocukluk depresyonu hakkındaki farkındalığının ve uzmana başvurma sıklığının arttığını söyleyen Şen, sözlerini şöyle tamamladı: Çocukluk çağı depresyonu daha yeni bir alan olduğundan bu alandaki bilgilendirme çalışmaları da son on yıllarda daha da artmıştır. Çocuklardaki depresyonunun görülme sıklığının artmasındaki etmenlerden biri, bu dönemdeki depresyonun fark edilirliğinin artmış olmasıdır. Aileler çocukluk depresyonunu daha çok tanır hale gelmiş, bu da ailelerin uzmanlara başvurma sıklığını arttırmıştır. Ailelerimiz artık çocuklarının da depresyona girebileceğinin ama bunun tedavisi olan bir durum olduğunun farkında. Uzmanlardan yardım alarak bu durumun üstesinden gelinebileceğini biliyorlar. Mutluluk verici ki ailelerimizle bir ekip halinde çalışıp bu sorunu çözebiliyoruz. Depresyonun arttığını söyleyebilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Bu alandaki çalışmalar ilerleyen yıllarla arttıkça çocukluk depresyonunun artıp artmadığı daha net belli olacaktır.
Haber Merkezi