Daha mutlu çocuklar için…

İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Oyuncak Atölyesi’ projesi ile öğrenmekten mutluluk duyan çocukların yetiştirilmesi hedefleniyor. İl Milli Eğitim Müdürü Yahşi, sağlıklı oyuncak, yerli üretim vurgusu yaptı


  • Oluşturulma Tarihi : 18.08.2018 08:17
  • Güncelleme Tarihi : 18.08.2018 08:17
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Daha mutlu çocuklar için… haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
‘Pazartesi sendromu’ yaşayan öğrenciler için okulu daha keyifli hale getirebilmek adına İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü benzeri olmayan bir projeye imza attı. Kurulacak olan ‘Oyuncak Atölyesi’ ile çocukların eğitimini ve gelişimini eğlenceli hale getirmek istediklerini vurgulayan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “Çocuklarımıza yerli üretim yapılabileceğini, yerli üretim oyuncaklarla oynanabileceğini ve erken yaşta yerli sermayenin önemini vurgulamak gerekli” ifadelerini kullandı. ‘Hayalimdeki oyuncağı yapıyorum’ sloganıyla ilerleyen projeye henüz yeni başlamasına rağmen başvurular için yoğun bir talepte var. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak özellikle öğrencilerin akademik başarısı kadar çok yönlü gelişimini destekleyen çalışmaları ve faaliyetleri de çok fazla önemsediklerini dile getiren İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “Çalışmalarımızı da bu kapsamda yürütüyoruz. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge birimi olarak çocuklarımıza yönelik hangi çalışma ile öğrenme sürecini daha eğlenceli hale getirebiliriz diye düşünürken bu fikir ortaya çıktı. Çocukları özellikle teknoloji bağımlılığından uzak tutmak, çocuklarımızı yaparak, yaşayarak öğrendikleri bir süreci planlamak istedik. Bunu da kukla atölyesi gibi bir takım atölye çalışmaları, el becerilerinin geliştiği yaratıcı, düşünmesini geliştirici, estetik duygulara hitap eden çalışmalar olarak ele alma ihtiyacı hissettik. Ve buna yönelik yapmış olduğumuz atölye çalışmalarının duyurusunu yaptık ve çok kısa bir sürede 500’e yakın başvuru aldık. Bu sayı her geçen gün artacak diye düşünüyorum. Değişik konu ve konseptlerle bizler bu kukla atölyesini farklı başlıklarla da devam ettireceğiz” dedi.

BEN BAŞARDIM!
Velilerden oldukça pozitif geri dönütler aldıklarını aktaran Yahşi, “Özellikle tatil döneminde öğrencilerimizin bu tür etkinlik ve çalışmaların içerisinde olmasından velilerimiz büyük mutluluk duyuyor. Tatili etkin bir şekilde değerlendirme imkanları oluyor. Çocuklarımızın böylece psikomotor gelişimleri sağlanıyor, hayal dünyaları gelişiyor, kalıcı öğrenme mümkün hale geliyor, öğrenme ortamı eğlenceli hale dönüşüyor. Bu sürecin sonunda ise çocuklarımız kendilerini ifade edebilecekleri alanlar keşfediyor, ‘ben başardım’ duygusu kendilerinde iyi bir noktaya geliyor, yapılan bu ürünlerin ise bizler sosyal amaçlı değerlendirilmesini de planlıyoruz. Hem kendi yaptıkları bu kuklalarla yaratıcı dramalar yapacaklar, hem farklı etkinlikler gerçekleştirecekler. Toplumsal yarar ve katma değer anlamında da bu ürünleri belki ihtiyacı olan köy okullarımıza, farklı kurumlarımıza da gönderebileceğiz” cümlelerine yer verdi.

“EĞİTİMİN ÜÇLÜ SACAYAĞI”
Sağlık açısından tehlike arz eden oyuncaklara da vurgu yapan Yahşi, gerçekleştirilecek bu proje ile tehdit unsuru olan oyuncaklara ‘dur’ diyeceklerini kaydederek şunları ekledi: “Ayrıca ülkemizde yaşanılan sorunları da görüyoruz. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü kansorejen içerikli oyuncaklara karşı yerli malı üretime yer verdi diyebiliriz. Çünkü yerli üretim yapılabileceğini, yerli üretim oyuncaklarla oynanabileceğini, çocuklarımıza erken yaşta yerli sermayenin önemini vurgulamak gerekli.” ‘Sağlıklı oyuncak, yerli üretim’ anlayışı ile hareket ettiklerini belirten Yahşi, mutlu öğrenci ve üreten öğrenci yetiştirmek istediklerini kaydetti. “Hem öğrenciye hem veliye hem de öğretmene hitap eden bir proje” diyerek sözlerini sürdüren Yahşi, “Eğitimin üçlü sacayağı diye tanımlayabiliriz” dedi.
ÜZÜLEN ÖĞRENCİLER DEĞİL…
Başvuru aşamasını açık tuttuklarını söyleyen Ömer Yahşi, “Çünkü öğretmen arkadaşlarımızla amacımız projeyi yaygınlaştırmak. Başvuruda bulunanları belli bir sıra ve disiplinde, belli periyotlarla alacağız” diye konuştu. Yaz tatilinde çocuklar tarafından gönüllü olarak eğitimlerin bir nevi devam edeceğinin altını çizen Yahşi, “ ‘Biz tatile girdik, eğitime ara verdik’” anlayışımız yok. Bu çalışmalar başladığında ise şunu gördük. Çocuklarımızdan, velilerimizden çok yoğun bir talep var. Çocuklar öğrenmeye hevesli. Öğrenmek istediklerini biz burada açık ve net görüyoruz. Başvurular yeni açılmasına rağmen doldu taştı. Yani burada neyi görüyoruz, çocuklar aslında tatillerini verimli bir şekilde geçirmek istiyorlar. Ailelerin zorlamasıyla yapılan bir durum değil, çocukların kendi isteğiyle gerçekleşen bir durum. Öğrencilerin yaz tatilinde dahi ne kadar öğrenmeye istekli olduklarını gördük. Pazartesi, pazartesi okula gelmek için can atan öğrenciler yetiştirmek istiyoruz” sözlerini kullandı.
DENİZYILDIZI MİSALİ…
Yaptıkları faaliyetler için “Denizyıldızı misali çalışmalar” tanımını kullanan Yahşi, şöyle konuştu: “800 bine yakın öğrencimiz var. Bu öğrencilerin her birini aktif bir şekilde kukla atölyesine veyahut başka faaliyetlere alamazsınız. ‘Bizim önem verdiğimiz alanlar var, bizim çocukları mutlu etmemiz lazım, farkındalık ortaya koyan çalışmalar yapmalıyız, her çocuk bizim için özeldir, her çocuk bizim için değerlidir, her birinin farklı potansiyeli var, bir çocuk sadece bir şıkkı işaretleyip doğru yapıp yapmamasına bağlı olarak değerli ya da değersiz olamaz’ şeklinde mesajlar. Çocuklarımız belki de kukla atölyesinde çok başarılı olacak ve tıpkı Sunay Akın gibi kukla atölyeleri kuracak.”