Davalar yatırımları etkiliyor

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

İzmir Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlenen İş Dünyasında Arabuluculuk Konferansı’na İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, Adalet Komisyonu Üyesi İzmir Adliyesi Pilot İl Çalışma Grubu Başkanı Oktay Yörük, İzmir Adliyesi Pilot Uygulama Mahkemesi Hakimi Zümrüt Eskicigil Göker, İzmir Arabulucular Derneği (İZARADER) Başkanı Ayşe Dağcı, Hacettepe Üniv. Hukuk Fakültesi İcra İflas Hukuku A.B.D Uzmanı Alper Bulur, Hacettepe Üniv. Öğretim Üyesi Prof.Dr. İbrahim Yıldırım ile İZTO Genel Sekreteri Duygu Mutluel ile avukatlar katıldı.

“DAVALAR FİRMALARI YIPRATIYOR”

Konferansta arabuluculuk sisteminin önemini vurgulayan Oktay Yörük, uzun süren iş davalarının hem firmaları yıprattığını hem de yapmayı düşündükleri yatırımları askıya almalarına neden olduğunu belirtti. İş Mahkemelerinin istenilen hızda davaları sonuçlandıramadığını aktaran Yörük, “Tarafların hazırlanması, davanın açılması, ön incelemenin yapılması, tebligatların yapılması, duruşma günü verilmesi, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporu, keşiflerin yapılması sonunda mahkeme karar verilebiliyor. Tabi bu karar temyiz yoluyla üst mahkemeye gidilebiliyor. Karar bozulursa bu sefer aynı süreçler tekrar yaşanıyor” dedi.

“1 AYDA ÇÖZÜM ÜRETİLİYOR”

Yörük, dava süreçlerinin yolunda gitmesi halinde bile en iyi ihtimalle 1 veya 1,5 sene içinde karar alındığını belirterek, “İş dünyası önünü görmek istediği için davaların bitmesini bekliyor. Bazen bu süreç 5 yıla bile uzayabiliyor. Fakat arabuluculukla 1 günde 1 haftada veya 1 ayda sonlandırılabiliyor. Yani 5 yıl beklemeden 1 ayda çözüm üretiliyor. Taraflar arabuluculukla sorunu çözülemezse dava açma hakları baki. Bunların yanı sıra, dava süresi uzadıkça taraflar arasında da gerginlik oluşuyor. Tehdit, hakaret, yaralama gibi sorunlara neden olmakta. Hukuki itilaf bitmeden ceza mahkemelerinde başka davalara taraf olmak zorunda kalıyoruz. Özellikle iş dünyasında tarafların açtığı davalar medyaya yansıyor. Bu da şirketlerin piyasada yıpranmasına, itibar ve imaj kaybına neden olmaktadır. Arabuluculukta bu risklerin hiç biri yok” ifadelerini kullandı.

İZMİR PİLOT BÖLGE

İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan ise İzmir’in pilot bölge olmasının sevindirici olduğunu söyledi. Özcan, “Arabuluculuğu sadece avukatlar yapmalı. Fakat yeni torba yasanın içine bir madde koyarak bu işin avukatların tekelinden çıkarılmasından endişe ediyoruz. Böyle olursa tüm Barolar bu yeni sisteme karşı çıkacaktır. Bazı hususlarda Noterlerin yetkilendirilmesi de mesleğimizin pastasını küçültmekte. O nedenle meslek örgütü olarak arabuluculuğun avukatlığın pastasını büyütecek bir yapıda ve sadece avukatların yapacağı bir iş olması gerekir” dedi.

İZMİR ALTI PİLOT İLDEN BİRİ

İZARADER Başkanı Ayşe Dağcı İzmir’de 214 arabulucu olduğunu aktardı.  Özellikle iş hukukunda önemli sonuçlar aldıklarını söyleyen Dağcı, “İzmir 6 pilot ilden biri. Şu anda bu 6 il içinde iş hukukunda Türkiye’de en çok uygulama yapan il İzmir. Bu alanda 41 arabulucu görevlendirildi. 2016’da ise arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi planlanıyor. Bu da arabuluculuğun önemini arttıracaktır” diye konuştu.

ARABULUCULUK NEDİR?

Arabuluculuk; tarafların içinde bulundukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden çözebilecekleri gibi mahkemenin yönlendirmesiyle de çözebilecekleri alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.  Arabuluculukta konuşulanlar ve ibraz edilen belgeler taraflar aksini istemedikçe gizlidir. Bu gizliliği arabulucuların, sorunun taraflarının avukatlarının ve yanlarında gelen kişilerin uyması gerekir. Gizli bilgi ve belgeleri açıklayanlar altı aya kadar hapis cezası alabilir. Arabuluculuğun en önemli özelliği gönüllü olmasıdır. Kişiler isterlerse hiç arabuluculuğa başvurmadan mahkemeye de başvurabilirler. Yine taraflar başladıkları arabuluculuğu bitirmeye zorlanamazlar.  Arabulucu, önüne gelen tarafların eşitliğini gözetlemek zorundadır.  Bunu onlara eşit zaman ayırarak, eşit söz vererek ve sürece eşit katılmalarını sağlayarak yapar. Arabulucu taraflarla birlikte veya özel olarak görüşebilir.