Deprem mağdurlarından 29 maddelik dilekçe

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde toplanan 30 Ekim Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu üyeleri 29 maddelik sorunlarını içeren dilekçelerini İl Müdürlüğüne teslim etti


  • Oluşturulma Tarihi : 06.07.2021 12:29
  • Güncelleme Tarihi : 06.07.2021 12:29
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Deprem mağdurlarından 29 maddelik dilekçe

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

30 Ekim Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu üyeleri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde mağduriyetlerini ve seslerini duyurmak adına basın açıklaması gerçekleştirdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne sorunlarını ve taleplerini ileten 29 maddelik dilekçeyi teslim eden deprem mağdurları adına açıklama yapan Av. Nilsu Karaman Aktarıcı, “30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen İzmir depremi sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından depremden etkilenen binaların yeniden inşası ve yapılandırılması amacıyla Bayraklı ilçesi sınırlarında oluşturulan 7 adet proje alanı mağduru depremzedeler olarak taleplerimizi ve gelinen somut durum itibariyle mağduriyetlerimizi bildiren sorulardan oluşan dilekçelerimizi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne toplu olarak teslim ettik. 7 proje alanında kalan bin 819 bağımsız bölümden, 150-200 kişilik bir depremzede grubu olarak mağduriyetlerimizin kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.

NEYE GÖRE AYRIŞTIRILDIK

Binalarına kuş uçuşu yakın mesafede gökdelenlere izin verilirken proje alanları dışına 8 kata imar verilirken neden kendilerine 5 kat imar verildiğini sorguladıklarını belirten Av. Karaman Aktarıcı, “Neden hala yapımı devam eden gökdelenler ve çok katlı binalara müsaade edilirken bizim mülkiyet haklarımızın ihlal ediliyor. Aynı afeti yaşamış vatandaşlar olarak proje alanı içi ve dışı diye ayrıldığımızı bilmiyoruz. Aynı afeti yaşamış vatandaşlar olarak binalarımız neden farklı kanunlara tabi. Tüm deprem bölgesi neden afet bölgesi ilan edilmedi? Depremzedelerin hangi kriterlere göre proje alanı içi ve dışı olarak ayrıştırıldığı, binalara tanınan kat sayısından tutun da kentsel dönüşüm kanunundan yararlandırma imkanlarına, kredi imkanlarından tutun da hak sahipliklerinin nerden tanınacağının belli olmaması anlamında anayasaya aykırı olarak depremzedelerin neye ve hangi objektif kriterlere göre ayrıştırıldığını öğrenmek istiyoruz” diye konuştu.

TARAFIMIZA BİLGİ VERİLMELİDİR

Proje alanlarına ilişkin inşaat denetleme görevlerinin tek elden yürütülüyor olmasının ne derece adil ve hakkaniyetli olduğu sorusunu sorarak açıklamasına devam eden Av. Karaman Aktarıcı sözlerini şöyle sonlandırdı: “Belediyelere ve konu ile ilgili odalara denetleme yetkisi verildi mi? Bu konuda sahada görülen hatalı imalatlarla ilgili talep ve hassasiyetleri nasıl karşılanacak? Birçok bahane sunularak DASK bedellerini ve 30 bin TL eşya yardımı alamayan vatandaşların hakları ne zaman ödenecek? İnşaatların net olarak teslim tarihleri ve ihale edilen firmalara yapılan gerek kaba inşaat gerekse bağımsız bölüm içlerinde kullanılacak tüm malzeme, işçilik vs.. gösterir teknik şartnamelerin neler olduğunu öğrenmek istiyoruz. Gerekirse birer örneğin tarafımıza verilmelidir. Borçlandırma rakamları ile ödeme planlarının nasıl olduğu, tüm depremzedelere 7269 sayılı kanunun tanıdığı 20 yıl geri ödeme 0 faiz ve 2 yıl ötelemeli geri ödeme kredi koşulları tanınacak mı bilmiyoruz. Tüm bu soruların bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından tüm vatandaşlara basının önünde yanıtlanıp bilgilendirme yapılmalıdır. Depremzedeler olarak tarafımıza bilgi verilmesini istiyoruz.”

Haber Merkezi