- Gündem
- 04.05.2025 20:28
Kovid-19 salgını sebebiyle diş protezi üretimleri durma noktasına geldi. İzmir’in diş protezi yükünü üstelenen firmalar ise durumun bu şekilde devam edemeyeceğini söyledi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Kovid-19 salgını sebebiyle uzun süredir diş hastaneleri ve poliklinikleri kapalı durumda. Daha önce de gündeme getirdiğimiz diş hastalarının mağduriyeti ise giderek artıyor. 1 Eylül itibari ile normale döneceği söylenen diş hastaneleri de beklenenin aksine hala da açılmayınca, özellikle 65 yaş üstü vatandaşların diş sağlığını yakından ilgilendiren diş protezi üreticileri ve hastaları da kaderine terk edilmiş durumda. İzmir Gözde Diş Protez Laboratuvarı’nın Sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Yıldızhan, kamu hastaneleri ile çalışan diş protezi imalatçıları olarak yaşadıkları sorunları anlatarak sektörün durma noktasına geldiğini belirtti.
HASTANE FATURA EDEMEZ
2000 yılından beri kamu hastanelerine ihale yolu ile hizmet veren ve 230 adet çalışanı olan Gözde Diş Protez Laboratuvarı’nın Sahibi Tarık Yıldızhan, gelinen noktada Kovid-19 ile alakalı sıkıntılar yaşamaya başladıklarını belirterek “Kamu hastanelerinde işlemler durdurulduğu ve hasta bakılmadığı için 6 aydır hiçbir şekilde faaliyet gösteremiyoruz. Bizde hastalarla beraber bu kaderi paylaşmak zorunda kalıyoruz. Fakat en çok üzüldüğümüz nokta şu ki; karşımızda bir muhatap bulamıyoruz. Biz bu hastanelere diş protez hizmetini vermezsek onlar da bir üst kurumlarına fatura edemezler. Dolayısıyla sadece İzmir için değil, Türkiye geneline baktığımızda binin üzerinde kurum var. Şu durumda gerek Maliye Bakanımız, gerek Sağlık Bakanımız ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün bizlerden bahsetmeleri ve bizlere de bir yol çizmeleri gerekiyor” diye konuştu.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ YETMİYOR
“Tüm bu laboratuvarlar bu süreçte ne yapıyorlar, nasıl geçiniyorlar, ödemelerini ne şekilde yapıyorlar, personeller ne durumda? Bunlar hiç sorulmuyor” diyen Yıldızhan, “İnanın ki son üç aydır muhasebemiz sadece personellere gelen icra dosyalarını takip ediyor. Haklı olarak bu süreçte kısa çalışma ödeneği dediğimiz ödenekten faydalandırıyoruz. Bu da hak verirsiniz ki günümüz şartlarında yetmiyor. İnsanların ev kiraları var, taksitleri var. Biz işverenler olarak kendimizi geri plana bıraktık. Sağlık sektörü olmamıza rağmen hiçbir firmamız ötelemelerden de yararlanamadı. Bizler birinci derecede sağlık sektörüyüz. Diş protezi ana kalemdir. Eğer bizler protez hizmeti vermezsek hastane bunu kimden nasıl fatura edecek” sorusunu yöneltti.
HASTALAR KADERİNE TERK EDİLDİ
Diş protezi için bekleyen hastaların da mağdur durumda olduğunu kaydeden Yıldızhan, “Bu süreçte hastalar neredeyse kaderlerine terk edildi. Bu yüzden Kovid-19 sürecinde bizim gibi üretici firmaların da çok ciddi zararları oldu. Bu zararlar hala daha devam ediyor. Bizim yapmış olduğumuz ama yarım kalan ve prova adını verdiğimiz ara aşamalarda hastalar kesik dişlerle dolaşmak zorunda kaldı. Kimisi tedavisini yarım bırakmak zorunda kaldı. Doktorlar ve hastaneler de kapıları kapatınca hastalar nereye gideceklerini bilemedi. Bu hastaların aciliyetleri söz konusu olduğundan yüzde 80 oranında özel hastanelere gitmek durumunda kaldılar” dedi.
ÇALIŞAMIYORUZ
“1 Haziran itibari ile özel sektörler bir şekilde kendilerini garantiye alıp kapılarını açtı ve hasta almaya başladı” diyen Yıldızhan, “Serbest piyasada şu an da ciddi oranda bir hasta potansiyeli var. Yine butik laboratuvar diye tabir ettiğimiz sadece özel sektöre hitap eden laboratuvarlar 7/24 yoğun bir şekilde çalışıyor. Ama çok acıdır ki bizler çalışamıyoruz. Üstüne bir de kısa çalışma ödeneği ile çalıştırdığımız personellerimiz buralarda sigortasız ve kayıt dışı bir şekilde çalışıyor. Bu hem devlete hem de bizlere zarar. Çünkü biz sonuç olarak kurumsal firmalarız merdiven altı değiliz ve bu çalışanların sorumluluğu da bizim üzerimizde. İl Sağlık Müdürlüğü 6 ayda bir bizi denetliyor. O çalışanlar kayıt dışı çalıştıkları yerlerde hastalık kapabilir sonra da gelip bizim iş yerlerimize ya da ailesine bulaştırabilir ve bunun sorumluluğu bizde. Şu anda biz bunun kontrolünü sağlayamıyoruz. Aslında devletin buradaki politikası işverenlerle istişare edilmediği için yanlış. Sistem alt yapısı düşünülmeden kurulmuş bir sistem” ifadelerine yer verdi.
ÜRETİM YÜZDE 99 DURDU
Biz İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne gerek yazılı gerek de sözlü olarak başvuruda bulunduklarını da dile getiren Yıldızhan, “Birebir iş yaptığımız kurumların başhekimleri ile de görüştük. Ancak herkes topu birbirine atıyor. Bu sebeple biz ortada sahipsiz kalmış durumdayız. Koskoca İzmir’de bu alanda 3 tane laboratuvar var. İzmir’in bütün diş protezi yükünü göğüsleyen firmalarız. Bizler üretim yapmazsak kurumlar diş protezlerini nerden getirip hastalara takacaklar. Şu anda yüzde 99 oranında üretimler durmuş vaziyette. Özellikle 65 yaş üzerine sokağa çıkma yasağı uygulandığı dönemde bizlerin yaptığı diş protezlerinin tamamı hastalara takılamadı. Hazirandan sonra ise bu protezler hastalara uyum sağlamadığı için bizlere geri döndü. Bizler bu protezleri zararına bir şekilde yenilemek ile uğraşıyoruz. Bu çok maliyetli bir iş, para ödenen bir şey için tekrar ikinci kez teknisyenlerimize para ödeyip yaptırmak durumunda kalıyoruz. Dişin olmazsa ve çürürse yemek yiyemezsin bu işin mide kanserine kadar giden sonuçları doğabilir. Burada sağlıktan bahsediyoruz. Madem özel sektörler diş protez imalatı ve tedavisi yapabiliyor neden kamu hastaneleri bunu yapamıyor. Bu şartlarda daha fazla devam etme şansımız yok” dedi.
ŞARTNAMELER TEK TARAFLI
Kamu kurumlarının şartnamelerinin tamamen tek taraflı olduğunu da öne süren Tarık Yıldızhan, “Sadece kurumu sağlama alıyorlar. Dolayısıyla biz ihale alırken bir ihale bedeli üzerinden alıyoruz. Bunun teminat mektubunu ödüyoruz. Bu teminat mektubunu verebilmek için bankalara ipotek vermek durumunda kalıyoruz. Bunu yaptığımız halde bir teminat mektuplarının komisyonlarını ödüyoruz. Bir de iş yapmadığımız zamanları telafi etmek için bir lütufmuş gibi kurumlar ile üç ay bir süre uzatımına gidildi. Gidildi ama nasıl gidildi bu hiç sorgulanmıyor. Zaten ödemiş olduğumuz tüm bu masrafları yeniden ödememizi istiyorlar. Kullandığımız malzemelerin yüzde 99’u ise ithal ve zararımız giderek artıyor. Üç aydır borcu borç ile kapatıyoruz” açıklamasında bulundu.