Sayfa Yükleniyor...
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD), Doğu Akdeniz üzerindeki göç yollarının tespiti ve haritalandırılması konusuna dikkat çekerek düzensiz göçmenlerin izlediği yolu görmek amacıyla İzmirde toplantı düzenlendi.
E. ÇAĞLA GENİŞ
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD), Doğu Akdeniz üzerindeki göç yollarının tespiti ve haritalandırılması konusuna dikkat çekerek düzensiz göçmenlerin izlediği yolu görmek amacıyla MEDNET Akdeniz Ağı ve Doğu Akdenizdeki Göç Yollarının Haritalandırılması Üzerine Araştırma adlı proje kapsamında İzmirde bir açılış toplantısı düzenlendi. SGDD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Gitmez, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, özellikle Doğu Akdeniz bölgesi için olan bu konferans ve araştırma dizisinin ilkini başlatmanın onurunu yaşadıklarını belirtti. Türkiye ve Yunanistanın göçün en acı taraflarını yaşayan iki ülke olduğunu söyleyen Gitmez, şimdiye kadar bu iki ülke arasında göç konusunda bir köprünün oluşturulmadığını fakat bundan sonra SGDD olarak bu köprüyü oluşturmak adına çalışmalar yapacaklarını ifade etti.
ÇOK SAYIDA TEMSİLCİ SUNUM YAPTI
Gitmez, öncelikli amaçlarının Akdeniz ülkelerini bir araya getirerek insanların ölümlerinin engellenebileceği belli tedbirler almak veya bu tedbirlerin alt yapısını oluşturmak olduğunun altını çizdi. Düzensiz göç ile ilgilenen veya ilgili faaliyet gösteren tüm yerel, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşların bilgi ve deneyimlerini karşılıklı olarak paylaşacağı bir platform oluşturmayı hedefleyen toplantıda SGDDnin yanı sıra İzmir İl Göç İdaresi Müdürlüğü, İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Türk Kızılayı İzmir Toplum Merkezi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Uluslararası Göç Örgütü (IOM) gibi resmi ve uluslararası kurumlardan ve Yunanistandan gelen sivil toplum kuruluşlarından ondan fazla temsilci de sunumlar yaptı.
DÜZENSİZ GEÇİŞLER ARTABİLİR
Toplantıda söz alan SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, Ege ve Marmara Bölgesindeki düzensiz göç çalışmaları ve MEDNET projesi hakkında bilgiler verdi. 2015 yılında Türkiyeye gelen Suriyeli dışındaki nüfus ile 2017 yılında Türkiyeye gelen Suriyeli dışındaki nüfusun hemen hemen aynı olduğunu ifade eden İbrahim Vurgun Kavlak, bu düzensiz geçişlerin özellikle havalar normale döndüğünde artacağı anlamını taşıdığını belirtti. Ege Bölgesindeki otellerde ciddi bir nüfus artışının gözlemlenmekte olduğunu söyleyen Kavlak, önümüzdeki bahar ve yaz dönemlerinde bu nüfusun karşı tarafa geçme ihtimalinin olduğunu, beraberinde ise ölümlerin artabileceğini dile getirdi. Kavlak, Türkiyeden Yunanistana yapılan geçişlerde çoğunlukla Midilli, Sakız ve Samos güzergahları tercih ediliyor. Bu trendin 2015 yılında doruk noktaya ulaştığını söylemek mümkün. Doğu Akdeniz rotası, en önemli rotalardan biri. Tabi genelde devlet kuruluşları ve devletler konunun ekonomik, sosyal veya güvenlik boyutunda daha fazla durabiliyorlar. Ama uygulanabilir, gerçekçi ve insani bir göç politikası gerçekleştirilebilmesi için bölge ülkelerinin, bölge ülkelerindeki insani alanda çalışan veya hak temelli çalışan sivil toplum kuruluşlarının beraber çalışmasının önemli olduğunu söylemek isterim diye konuştu.
TOPLANTI SIRASI ATİNADA
Atinada bir ofis açtıklarını belirten SGDD Genel Koordinatörü Kavlak, Yaklaşık 4 milyona yakın bir nüfusla mültecilere yapılan yardımlarda Türkiyede ciddi bir devinim olduğunu söylememiz mümkün. Biz bu hareketlilik bilgilerini Yunanistan ve benzeri ülkelerle de paylaşmak, ortaklıklar kurmak, o bölgelerde de taşın altına elimizi sokmak isteriz. Bu çerçevede, söz konusu proje aslında bir anlamda hem bu göç yollarının tespiti hem de ihtiyaç analizleri yapmak ve bir ağ kurmak için önemlidir. Projenin devamında önümüzdeki aylarda Atinada bir toplantı yapmayı planlıyoruz. Oradaki toplantıda da yine Türkiyeden sivil toplum kuruluşları ile ilgili kişilerin katılmasını hedefliyoruz ifadelerini kullandı.
DENEYİMLER PAYLAŞILMALI
Projenin sonucunda bir yayın ve web sitesiyle göç ağını göstereceklerini dile getiren Kavlak, Önümüzdeki süreçte Kuzey Afrika ülkeleri, İtalya, Malta, İspanya gibi ülkelerden de bu ağın geliştirilmesine yönelik destekler alabiliriz. Bizim onlardan öğreneceğimiz, onların da Türkiye deneyiminden öğreneceği şeyler olabilir. Göç eden kişilerin insana yakışır şekilde temel hak ve hizmetlere erişimlerini sağlamak konusunda bir ortaklık yapmanın oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi