- Gündem
- 22.04.2025 00:45
İzmirde tarihi yapıların bulunduğu Basmane bölgesini ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Yürek yaralayıcı bir manzara ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin işte bunun için dinamik, hızlı karar veren ve etkili bir yönetim modeline ihtiyacı var dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, birtakım ziyaretler için İzmire geldi. Tarihi yapıların bulunduğu Basmane semtinde esnafı ziyaret eden Bakan Avcı, araştırmacı yazar Orhan Beşikçiden bölgedeki yapılar hakkında bilgi aldı.
Kentteki temasları sırasında gördüğü mescidin "İslami Eserler Müzesi" haline getirilmesi gerektiğini belirten Avcı, Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı'nda bir süre önce durdurulan kazı çalışmalarına devam edilmesini istedi. Esnafla fotoğraf çektiren ve sorunlarını dinleyen Avcı, Suriyelilerin bulunduğu kahvehanede "Ambar", "Hala" ve "Mahmut" isimli çocukları sevdi. Esnafın hazırladığı ve üzerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı logosunun bulunduğu pastayı kesen Bakan Avcı, daha sonra Hatuniye Parkındaki kahvaltılı toplantı etkinliğine katıldı.
BÜYÜK HÜZÜN DUYDUM
Etkinlikte konuşan Bakan Avcı, Basmanede gördüğü tablonun üzüntü verici olduğunu kaydederek, Basmanede hakikaten bir hazinenin içinde yaşıyoruz ama bu hazineyi değersizleştirmek ve unutturmak için bugüne kadar ne mümkünse yapılmış. Kültür ve Turizm Bakanı olarak bu manzaradan gerçekten büyük hüzün duydum. Bir kere daha yerel yönetimlerle merkezi yönetimlerin uyumlu çalışması halinde başta turizm sektörü olmak üzere ticaret sektörünün, iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının katkı vermesi halinde yani birlik olması halinde neler yapılabileceğini pek çok başka yerde görüyoruz. Burada da bu olmadığı takdirde neler olduğunu gördük. Yürek yaralayıcı bir manzara ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin işte bunun için dinamik, hızlı karar veren etkili yönetim modeline ihtiyacı var. Tepeden tırnağa, en yukarıdan en aşağıya kadar bütün yönetim felsefesi ve zihniyetini dönüştürecek, hızlandıracak bir dönemeç olacak 16 Nisan. Her alanda ihtiyaç var, işte burada da var. Burada yapılması gerekenleri bizim bir an önce bürokrasiye boğmadan o eski güzel günlerine kavuşturmamız gerekiyor dedi.
İHMAL AKIYOR
Basmane bölgesindeki yapıların toparlanması halinde sadece İzmirin değil Türkiye turizminin de önemli cazibe merkezlerinden biri haline gelebileceğini belirten Bakan Avcı, 2019 yerel seçimlerini işaret ederek, Bakanlık olarak bizim yapmak istediklerimiz, yaptıklarımız ve planlarımız var. Ama bugünün bürokratik işleyiş tarzı içerisinde bunlar senelere yayılıyor, hele bir de merkezi hükümetle yerel yönetimler arasında uyumlu bir işbirliği kurulamamışsa hep başka bahara erteleniyor. Ama hazine elden gidiyor. Birçoğu çok ciddi tahribata uğramış. Neresinden bakarsanız bakın ihmal akıyor. Hanıyla hamamıyla camisiyle türbesiyle buranın bakanlık nezdinde yapılması gereken planları hazır. Ama etkili bir yönetimle bunları en kısa zamanda umarım toparlarız. İzmirliler 2019'daki yerel seçimlerde neye, niçin oy vereceğini artık iyi biliyor olması lazım. Biz memnunuz, bu bölge çürümeye devam etsin' deniyorsa o ayrı. İzmirli bunu demiyor tabii ki; hizmet bekliyor. Konak'ın hakkının verilmesini istiyor. Bu hakkı elbirliği ile ödemek zorundayız. Bu bölge için ön hazırlıklarımız tamam. Siyasi iradeyle ve yerel yönetimle uyumlu bir çalışma ortamına geçtiğimizde bunların ne kadar hızlandığını hep beraber göreceğiz ifadelerini kullandı.
ESKİ GÜNLERİNE KAVUŞACAK
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, geçen yılın turizm açısından sıkıntılı geçtiğini ancak ciddi toparlanma emareleri olduğunu vurguladı. Avcı, şunları kaydetti: "Özellikle Rusya pazarında ciddi toparlanma var. İzmir de gelişen turizmden payını alacak ama İzmir'in tüm güzelliklerini dünyaya tanıtacak çalışmaları yapmamız lazım. Durduk yerde turist gelmiyor. Buralar şimdi turist kaynıyor olmalıydı. Biz bizeyiz çok şükür ama bu sofralarda Avrupa'dan, Japonya'dan, Çin'den insanlar da olmalı. Arkeolojik eserlerle cumhuriyet eserleri yan yana ama biz bunu bugüne kadar ihmal etmişiz, kıymetini bilmemişiz. Önümüzdeki dönem bütün bunların toparlanmasına da vesile olacak. İzmir, hem kültür hem turizm başkenti olarak eski güzel günlerine kavuşacak. 16 Nisanda inşallah Türkiyeye, İzmire ve Konaka nefes aldıracak yeni hükümet sistemine geçtiğimiz bir gün olacak. İzmir de tüm Türkiyede esen bu rüzgarla birlikte güzel neticelerle 17 Nisan sabahı daha güzel bir güne uyanmış olacak. 16 Nisan çalışmaları için ev ev kapı kapı gezerek vatandaşa neyi oylayacaklarını anlatın. Türkiyenin dinamizmine yakışır bir hükümet sistemi olduğunu anlatmak hepimizin boynunun borcu.
AGORA KAZI ALANINI GEZDİ
Konuşmasının ardından Agora kazı alanını gezen ve yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi alan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, bölgede İzmir tarihinin değişik katmanlarından örnekler olduğunu belirtti. Burada güzel bir kazı çalışması yürütüldüğünü ifade eden Bakan Avcı, Maalesef elimizdeki arkeolojik ve tarihi mirasların değerini çok iyi bildiğimiz ve çok iyi tanıttığımız söylenemez. Burada biraz önce benim gördüğüm duvar yazıları, bildiğim kadarıyla dünyada örneği pek az olan türden buluntular. Biz sadece o duvar yazılarıyla bile İzmire ayrı bir cazibe kazandırabiliriz. Üniversitemizin yaptığı kazılar da bunu gösteriyor. Şimdi yayınlara da başlandı. Newyork Üniversitesi ile birlikte hazırladıkları çalışma da bunun bütün dünyada tanınmasına yardımcı olacak. Biz de bakanlık olarak bu büyük birikimi dünyaya tanıtmak için ayrıca gündemimize alıyoruz. Biliyorsunuz turizm tanıtma stratejimizde son dönemde radikal bir değişiklik yaptık. Artık Türkiyeyi sadece bir deniz, kum, güneş ülkesi olarak değil; evet onlar da var ama onların yanı sıra burada da örneğini gördüğümüz gibi pek çok paha biçilmez tarihi miras alanlarımız var. Her türlü turizmde Türkiyenin dünyaya sunabileceği çok değerli birikimi var. Türkiye baştan sona bir açık hava müzesi gibi... İzmir de bunun en önemli bileşenlerinden biri. Dolayısıyla burayı daha iyi korumalıyız. Artık buranın korumasını sadece kabristanda yatanlara emanet edemeyiz. Burası kabristan olduğu için büyük ölçüde insanlar burayı pek hoyratça kullanamamışlar. Dolayısıyla bu eserler muhafaza edilebilmiş ama inşallah bundan sonra sadece devlet olarak değil millet, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler olarak da bu eserlerimize hem sahip çıkmalıyız hem de daha fazla tanınması için birlikte gayret göstermeliyiz ifadelerini kullandı.