Efsane Muhtar’dan gazetemize ziyaret

Midyat’a bağlı Şenköy’ün efsane muhtarı olarak tüm Türkiye’ye nam salan ve Süleyman Demirel’in en sevdiği isimlerden olan Mehmet Nuri Yenigün, gazetemizi ziyaret ederek anılarını paylaştı


  • Oluşturulma Tarihi : 24.01.2022 10:46
  • Güncelleme Tarihi : 24.01.2022 10:46
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Efsane Muhtar’dan gazetemize ziyaret

YUSUF ÇAĞIRTEKİN

Kadim şehir Mardin, köklü geçmişi ve kültürel zenginliklerinin yanında birçok kıymetli ismi de Türkiye’ye kazandıran önemli illerimizden. Mardin’in ülkemize kazandırdığı önemli isimlerden biri de Mardin ile Midyat arasında kalan zamanında 6 köyün bağlı olduğu Şenköy’ün efsane Muhtarı Mehmet Nuri Yenigün. 1963 yılında henüz 28 yaşında muhtar olan Yenigün, köyü için o kadar çalıştı ki çalışkanlığı sayesinde görev süresinde köyüne kooperatif kurdu, sondaj açtırdı, lise açtırdı, Yol Su Elektrik (YSE) kurumuna 12 bin metre su borusu şebekesi kurdurdu, köye motor getirerek elektrik üretimi yapmasını sağladı. Bu hizmetleri onun yolunu Türk siyasetinin en önemli isimlerinden Süleyman Demirel ile kesişmesine vesile oldu. Zamanla Demirel’in en sevdiği isimlerden biri haline gelen Yenigün, ölümüne 6 ay kala onun ziyaret kabul ettiği ender insanlardan oldu. Efsane Muhtar Mehmet Nuri Yenigün ve emekli polis memuru Abdülkadir Akyol ile İzmir’de gazetemiz imtiyaz sahibi Halil Arslan’ı ziyaret etti. Anılarını paylaşan Yenigün’ün Demirel ile hatıraları ise dönemin fotoğrafını çeker cinsteydi.

KRAVATLI MUHTAR

1963 yılında muhtar olduğunu dile getiren Yenigün, “Aslında imam olmayı çok istedim. Ezan okuyordum, duaları ben okuyordum. Babam da muhtardı. Muhtar oldum bende. İlk muhtar olduğumda Vali’nin emri olmuştu. Bütün köylerdeki evlerin iç ve dış badanası yapılması gerekiyordu. 15 gün mühlet verilmişti. 15 gün sonra Sağlık Müdürü gelecek, badana yapmayana ceza kesecekti. Bütün köye duyurduk. O zaman ne boya vardı ne fırça vardı. Ormanlık alan vardı. Kireç yapıyorlardı ağaçlara. Bütün köyün 10 günde boya badana işlerini halletmeyi başarmıştık. Bu da Valinin kulağına gitti. Sevinmiş. Karakolu aramış. Beni çaya davet etti. Daha toy ve heyecanlıydım. Vali beyin huzuruna gittim. Çay içtik sonra kravat getirdiler. Bana taktı ve ‘Seni kravatlı muhtar olarak adlandırıyorum. Bir daha kravatsız seni görmeyeceğim. Bu kapı sana her zaman açıktır’ dedi. Çok mutlu olmuştum. 28 yıl muhtarlık görevimi ifa ettim. Yaşadığım yere birçok hizmetin sağlanmasına vesile olmak beni onurlandırıyor” dedi.


Süleyman Demirel 25 Aralık 1996 tarihinde, Şenköy Muhtarı ve Mardin Muhtarları Federasyonu Başkanı ve beraberindeki heyetin kabulünden: “Şimdi bu arkadaşı tanıyın. 1968-69’da ben bu muhtarın köyünü zaman oralarda su yoktur. Bölgesi susuz bir yerdir. 300 metreden su çıkardık. Sonra benden elektrik istedi. Daha o zaman köy elektrifikasyonu henüz yaygın değildi. Türkiye’nin 300-500 yerinde elektrik vardı. O suyun başında motor var, pompayı çalıştırıyor. Onu kafasına koymuş bana dedi ki, “Sigarayı veren kibritini de verir”, “O ne demek” dedim. “Kuyunun başına motor koydun, işte oradan ver” dedi. Bu örnek bir köydür. Bunlar örnek insanlardır.”

SİGARAYI VEREN KİBRİTİ DE VERİR

Rahmetli Süleyman Demirel’in Şenköy’e ziyaretini anlatan Yenigün, “Bir gün köyümüze rahmetli Süleyman Demirel geldi. O gün köyümüzde bayram havası vardı. Beyaz atları süsledim. Kurban kestirdim. Beraberinde Selahattin Kılıç (Enerji Bakanı) ve Esat Kıratlıoğlu (Devlet Bakanı). Motor getirmiştik köye, su ve elektrik üretimi için. Bölgede iki yerde vardı sadece biri Diyarbakır Çınar’da diğeri Şenköy’de. Halı serdim Demirel o halıda motora kadar yürüsün diye konuşma yapmak için. Demirel halı üzerinde motora kadar yürüdü. Sonra beni yanına çağırdı. Bana, ‘Senin boyun kısa ama büyük işler başarıyorsun’ dedi. Adımı sordu. Köyle ilgili bir sorun olup olmadığını sordu, bende ‘evet’ dedim. Elektrik istediğimizi söyledim. ‘Nasıl yapalım, nerden getirelim’ diye sordu. ‘Sigarayı veren kibriti de verir’ dedim. Tahsilimi sordu. ‘İlkokul mezunuyum ama biraz da kafam çalışıyor’ dedim. Bir kahkaha attı. Döndü Selahattin Kılıç’a talimatı verdi ve 3 ay sonra köyümüze elektrik geldi. Elektrik Şenköy’e geldiği zaman, Mardin’de, Mazıdağ’da, Silopi’de, Ömerli’de yoktu. Yani ilçelerde yoktu ama Şenköy’de elektrik vardı. Süleyman Demirel de unutamadığı anılarında bu olayı anlattı” ifadelerini kullandı.

BİR TEK BENİ KABUL EDERDİ

Süleyman Demirel’i Çankaya Köşkü’nde de sık sık ziyaret eden ve güzel bir dostluk kurduğunu dile getiren Mehmet Nuri Yenigün, “Vefat ettiğinde cenazesine gittim. Çok kalabalıktı. Baktım telefonum çaldı. Özel Kalem Müdürü aradı beni. Muhtar seni şu anda karşımda görüyorum’ dedi. Televizyoncularla röportaj yapmamı istedi. Nahit Menteşe vardı. Televizyoncular rahmetli Demirel’in beni tanıyıp tanımadığını sordu, bende anılarımızı anlattım. O akşam en az 50 yerden tebrik telefonu aldım. Vefattan 5-6 ay sonra Ankara’ya gittim. Selçuk Selim, eski emniyet müdürü beni Demirel’in evinde ağırladı. Demirel o evi müze olsun diye bağışlamıştı. Selçuk Bey halen orda. Müzenin açılışı halen yapılmadı. Ben, Aylin Cesur, Demirel’in danışmanı ve Selçuk Bey oturuyorduk. Aylin Cesur şunları söyledi: ‘Selçuk Bey biliyorsun, vefat etmeden 5-6 ay önce artık kimseyi kabul etmiyordu. Ama Mehmet Nuri Yenigün gelince, ‘Hemen gelsin’ diyordu. Seni çok severdi. Biz burayı müze yapacağız. Sen doğumundan bugüne kadar aklında ne anı kaldıysa yaz ben sana kitap bastıracağım dedi” diye konuştu.

ALKIŞ KIYAMET KOPTU

Yenigün, “Rahmetli Demirel’in her ölüm yıl dönümünde Aylin Cesur beni arıyor, davet ediyordu. Birinci ölüm yıl dönümünde Isparta’ya gittim. O gün Süleyman Demirel Üniversitesi’nde bir konferans yapıldı. Ünlü tarih profesörü İlber Ortaylı da konuşma yaptı. Bana protokolde yer verdiler. İlber Ortaylı çıktı sahneye ve Demirel’i anlatmaya başladı. Anıları anlatırken, Demirel’in Güneydoğu ziyaretine değindi. Demirel, İlber Ortaylı’ya o geziye katılmasını rica etmiş, İlber Hoca’da daveti kabul etmiş ve gitmiş. Diyarbakır’dan Mardin Midyat’a geçtiklerini söyledi ve Midyat ile Mardin arasında bir köy olduğunu söyledi. O bahsederken ben bizim köyden bahsettiğini anladım. O köyden geçince Demirel İlber Bey’e ‘Bak İlber bey burada bir köy var bu köy benimdir. Burada bir muhtar var, Türkiye Cumhuriyeti muhtarıdır. Çok severim, bütün oyları alıyorum’ demiş. İlber Hoca köyün adını sahnede söylemeye çalıştı ama tam çıkaramadı. Ben kalktım ve dedim ki ‘Bahsettiğin Şenköy’ün muhtarı ben buradayım’ dedim. Bir alkış kıyamet koptu” dedi.

EFSANE MUHTARLA ANILARI YAD ETTİK

Halil Arslan, “Mardin’imizin efsane muhtarı Mehmet Nuri Yenigün, İzmir’de olmam münasebetiyle yanında değerli emekli polis memuru Midyat Derneği’nde başkanlık yapmış Abdülkadir Akyol ile ziyaretime geldi. Kendisi Mardin’e Midyat’a değerli hizmetler etmiş önemli bir kişiliktir. Tüm Türkiye’de ‘Efsane Muhtar’ olarak tanınır. Rahmetli Süleyman Demirel ve diğer devlet büyüklerimizle olan kimsenin bilmediği anıları bizlerle paylaştı, keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Anadolu’da bu tür hizmetleri olan nice değerli insanlarımız var. Ben bu nazik ziyaretlerinden ötürü sayın Abdülkadir Akyol ve efsane muhtarımız Mehmet Nuri Yenigün’e Mehmet Nuri Yenigün vasıtasıyla da memleketimize hizmet etmiş tüm değerli muhtarlarımıza teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi