Eğitim-İş: Eğitim emekçileri geçinememektedir 

Ağır yoksullaşma ortamında, tüm kamu emekçileri gibi eğitim emekçilerinin de hayatta kalmaya çalıştığını söyleyen sendika, “Eğitim emekçileri geçinememektedir!” dedi 


  • Oluşturulma Tarihi : 01.05.2025 12:29
  • Güncelleme Tarihi : 01.05.2025 12:29
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Eğitim-İş: Eğitim emekçileri geçinememektedir  haberinin görseli

Bu yıl, işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ın, Türkiye'de bir bayram olmaktan her zamankinden daha uzakta olduğunu kaydeden Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), yazılı bir açıklama yayımladı. 
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Yanlış ekonomi politikalarında ısrar edilmesiyle birlikte, emeğin değeri gün geçtikçe daha da azaltılmış, ekonomik kriz emekçileri nefes alamaz hale getirmiştir. İktidar yanlıları için şahlanan ekonomide, işçi ve emekçinin payına düşen yalnızca zam, zulüm ve yoksulluktur.” 

TÜRKİYE İLK SIRADA 

“Orta sınıf neredeyse yok olmuş, çalışanların çoğu asgari ücrete mahkum edilmiştir” denilen açıklamada, “Zengin ile yoksul arasındaki uçurum tarihinin en geniş boyutlarına ulaşmış, gelir adaletsizliği zirve yapmıştır. TÜİK verilerine göre, Türkiye'de çalışabilir yaş aralığındaki 65 milyon 926 bin kişiden yalnızca 35 milyon 733 bini işgücü hayatına katılabilmektedir. Kadınların cinsiyetçi işbölümü nedeniyle emek piyasasına dahil olamaması bu durumun temel nedenidir. 2024 yılı için dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,7 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26,7'ye ulaşmıştır. Dar tanımlı işsizlik oranı, kamuoyunu aldatmaktan başka bir amaca hizmet etmemektedir. Üstelik, iş bulma ümidini kaybeden emekçi sayısı 2023 yılında 1 milyon 804 binken, 2024 yılında 2 milyon 171 bine yükselmiştir. Bu artış, ülkede işsizliğin kalıcılaştığını göstermektedir. ‘Ev genci’ olarak adlandırılan ve ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş arasındaki gençlerin sayısı 2024'te 2 milyon 679 bine, 15-29 yaş arası içinse 4 milyon 676 bine ulaşmıştır. OECD ülkeleri arasında bu oranlarla Türkiye ilk sıradadır” bilgisi yer aldı. 

VAHİM BİR HAL 

Açıklamanın devamında, “Emek sömürüsünün en net yaşandığı kayıt dışı istihdam oranında da Türkiye, yüzde 27,31 ile Avrupa birincisidir. Yani emek sömürüsüne en çok imkan sunan ülke konumundadır. TÜİK'in açıkladığı gerçek dışı enflasyon verileriyle belirlenen 22.104 TL asgari ücret, emekçileri daha da derin bir yoksulluğa mahkum etmektedir. Birleşik Kamu-İş tarafından açıklanan ve asgari ücret olarak belirlenmesi gereken yoksulluk sınırı ile emekçi; 1 saatlik emeği ile 36 ekmek alınabiliyorken şu anki asgari ücretle 1 saatlik emeğin karşılığında sadece 10 ekmek alabilmektedir. 2014 yılında asgari ücret 6 çeyrek altına denk gelirken şu anki asgari ücret 3 çeyrek altına denk gelmektedir. Tüm bu veriler, ülkede emekçinin her gün düşen satın alma gücüyle daha da yoksullaştığını gözler önüne sermektedir. Türkiye'de 16 milyon 864 bin 733 işçinin yalnızca yüzde 14'ü sendikalıdır. Özel sektördeki sendikalaşma oranı ise yüzde 7,15 gibi son derece düşük bir seviyededir. Emekçilerin örgütlenmesi sistemli olarak engellenmektedir. T.N. Rotta ve R. Kumar tarafından yapılan uluslararası çalışmaya göre Türkiye, emek sömürüsü açısından incelenen 43 ülke arasında ikinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda yaşanan ekonomik bunalımla birlikte bu durum daha da vahim bir hal almıştır” sözleri dikkat çekti. 

YÜREKTEN İNANIYORUZ 

Son olarak ise, “Ev sahibi olmak artık piyango kazanmak kadar zordur; kiralar, dünün ev taksitlerini katlamıştır. Pazarlarda sebze-meyve tanelik satılır olmuş, marketlerde temel gıda maddelerindeki artışa etiketler yetişemez hale gelmiştir. Bu ağır yoksullaşma ortamında, tüm kamu emekçileri gibi biz eğitim emekçileri de hayatta kalmaya çalışmaktayız. Eğitim emekçileri geçinememektedir! Bu böyle devam edemez, etmeyecektir! Bu değersizleştirmeyi kabul etmiyoruz! TÖS ve TÖB-DER'den devraldığımız mücadele ruhuyla yürüyen, eğitim emekçisinin hakları ve itibari için taviz vermeden savaşan Eğitim-İş olarak, tüm eğitim emekçilerine çağrı yapıyoruz: Gün, haklarımız için omuz omuza verme günü! Gün, egemenlere Fakir Baykurt'un dediği gibi ders verme günü! Öğrencilerimize öğrettiğimiz gibi, haksızlık karşısında susmamanın önemini, bugün kendi hayatlarımızda da göstermenin vaktidir. Gelin, safları sıklaştıralım! Tüm emek sınıfının 1 Mayıs'ını kutluyor, 1 Mayısları gerçek anlamda bir bayrama dönüştüreceğimiz günlere birlikte yürekten inanıyoruz” mesajı iletildi. 

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA