- Gündem
- 15.10.2025 17:21
Eğitim Sen'den Rojin Kabaiş için adalet çağrısı
Üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili adli süreçte yeni bulgular ortaya çıkarken, Eğitim Sen adaletin sağlanması için açıklama yaptı: “Bu ülkede kadınların ölümüne neden olan şey yalnızca erkek şiddeti değil, erkek-devlet şiddetidir.”
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Van’da bir yıl önce şüpheli şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne dair yürütülen soruşturmada yeni adli tıp raporu, tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Kabaiş’in bedeninden alınan örneklerde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğu iddiası, olayın başından beri ‘intihar’ olarak nitelendirilmesine yönelik eleştirileri güçlendirdi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), konuya ilişkin yaptığı açıklamada, adalet sürecinin sistematik şekilde geciktirildiğini belirterek, “Adalet istiyoruz” çağrısında bulundu.
YALNIZCA ERKEK ŞİDDETİ DEĞİL…
Açıklamada, sendika şunları kaydetti: “Bir yıl önce şüpheli biçimde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin yeni adli tıp raporu, bu ülkede adaletin nasıl sistematik biçimde ertelendiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Rojin’in bedeninden alınan örneklerde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğunun ortaya çıkması, olayın başından beri ‘intihar’ olarak sunulmasının ne kadar bilinçli bir yönlendirme olduğunu açıkça göstermektedir. Ancak bu bulguların tam bir yıl boyunca gizlenmiş olması, devletin tüm kurumlarıyla cezasızlığı koruyan bir politika yürüttüğünü de kanıtlamaktadır. Adli Tıp Kurumu’nun “bilimsel tarafsızlık” iddiası, siyasi iktidarın gölgesinde kalmıştır. Delillerin saklanması, raporların eksik düzenlenmesi ve kolluk güçlerinin olay yerini özenle incelememesi Rojin Kabaiş’in ölümünde yalnızca bireysel değil, kurumsal bir sorumluluk zinciri bulunduğunu ortaya koymaktadır. Cezasızlık, artık bir ihmal değil, iktidarın bilinçli tercihi, erkek egemen düzenin kurumsal pratiği haline gelmiştir. Bu ülkede kadınların ölümüne neden olan şey yalnızca erkek şiddeti değil, erkek-devlet şiddetidir.”
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
Devamında ise “Rojin’in ardından söylenen her söz, kaybettirilen her delil, susturulan her tanık; iktidarın kadın bedenini denetim altında tutmaya çalışan politikalarının bir sonucudur. İktidarın “aile” merkezli politikaları, kadınların yaşamını kutsal bir değer olarak değil, denetlenecek bir alan olarak gördükçe; Rojin’in, Şule’nin, İpek’in ve yüzlercesinin hikâyesi aynı sessizliğe gömülüyor. Bizler, Eğitim Sen olarak; Kadınların yaşam hakkını savunmayı sendikal bir görev, toplumsal bir sorumluluk olarak görüyoruz. Rojin Kabaiş’in ölümü “bireysel bir trajedi” değil, kamusal bir suçtur. Bu suçun faili yalnızca o gece orada olanlar değil, adaletin üzerini örten, kadınların yaşam hakkını görmezden gelen bu iktidar düzenidir. Adalet istiyoruz! Rojin Kabaiş için, tüm ‘şüpheli’ ölümler için, kadınların özgür ve eşit yaşayacağı bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” mesajı verildi.
Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA