Sayfa Yükleniyor...
İzmir Favori Gençlik ve Spor Kulübünden antrenör ve imtiyaz sahibi Hakan Güler, günlük hayatta egzersiz yapmanın verdiği fiziksel, psikolojik ve ruhsal faydaları gazetemize anlattı
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER
Egzersiz yapmak günlük hayatımızda birçok şeyi olumlu yönde etkiliyor. Bazı insanlar zayıflamak ya da sıkılaşmak için egzersiz yaparken, bazı insanlar ise sağlıklı yaşam için egzersiz yapmak istiyor. Amaç ne olursa olsun günlük hayatta dengeli bir şekilde yapılan egzersiz insan sağlığı için çok önemli etkilere sahip. Bu etkileri gazetemiz okuyucularına aktaran İzmir Favori Gençlik ve Spor Kulübünden Hakan Güler, egzersiz yapmanın verdiği fiziksel, ruhsal ve psikolojik faydalarından bahsederek, egzersiz yapmanın faydalarını söyledi. Öncelikle egzersiz ve antrenman programlarının belirli yüklenme ve dinlenme aralıkları ile yapılması gerektiğini vurgulayan Hakan Güler, Düzenlilik ve devamlılık şarttır bizim için. Bir plana uygun yapılması gerekir ki maksimum faydayı alabilelim. Fiziksel boyutta akciğer ve kalp fonksiyonlarının artması, kondisyonun artması, günlük yaşantımızda daha az yorulur hale gelmemiz, kilo kontrolünü sağlayarak kalp-damar rahatsızlıklarını en aza indirgememiz gibi faydalar elde edebiliriz. Bunun dışında vücuttaki hareket kabiliyetini, esnekliği arttırarak vücut anatomimizi güçlendirebilmemizi sağlarız. Psikolojik boyutta, günlük hayatın stresinden ve koşuşturmacasından uzaklaşarak pozitif yönde bir gelişim sağlarız. Ruhsal boyutta ise aktivite esnasında salgılanan hormonların haz almayı sağlaması ve bununla birlikte kişinin kendine olan güvenin artması, benlik saygınlığının artması ve bunların sonucunda kişinin yaşam kalitesinin artarak mutlu bireylerin oluşmasını sağladığını biliyoruz. Kardiyovasküler egzersizler ile ilgili yapılan çalışmaların beyin gücünü arttırdığını, uyku sorununu azalttığını gösteren araştırmalar var diyerek egzersizin faydalarını anlattı.
ÖNCE DOKTOR KONTROLÜ
Egzersiz yapmadan önce bir doktor kontrolünden geçilmesi gerektiğini ifade eden Hakan Güler, Yapabileceğimiz çalışmayı, sporu belirlerken öncelikle kişinin kronik bir rahatsızlığı var mı? Bunu bilmemiz gerekiyor. Genetik olarak kalp krizi geçirme riski olan birini, yüksek kalp atım hızında çalıştırmamız doğru olmaz. Onu kalp atım hızı yükseltmeden çalıştırmamız gerekir. Bunun dışında doktor kontrolleri yapıldıktan sonra her yaş kategorisine göre ona uygun egzersizler verilebilir. Şu anda 80 yaşında olan ve birlikte çalıştığım bir hasta var. Onunla ortalama altı haftalık süren bir çalışma yapmıştık. Çok büyük bir gelişim kat ettiğini gözlemlemiştik. Neredeyse koltuktan kalkamıyordu ama şimdi en azından gündelik hayatta yaptığı hareketlerini çok daha rahat bir şekilde yapabiliyor. Egzersizi belirlemede en büyük detay bireyin fiziksel durumudur, doktordan spor yapmasına sakınca olmadığı yönünde bir rapor alabilirsek, çok daha rahat egzersizler yükleyebiliriz diye konuştu. Favori Gençlik ve Spor Kulübü olarak beden eğitimi öğretmenliğine, Polis Meslek ve Yüksek Okullarına öğrenciler hazırladıklarını belirten Güler, Üç yıldır Ege Üniversitesinin en iyi derecesini çıkarıyoruz. İkinci kademe fitness antrenörlüğü belgem, ikinci kademe artistik jimnastik antrenörlüğü belgem ve birinci kademe atletizm antrenörlüğü belgem var. Celal Bayar Üniversitesinde spor yöneticiliği 4. sınıf, beden eğitimi öğretmenliği bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Favori Spor Kulübü olarak spor mülakatlarına öğrenci hazırlıyoruz. Ayrıca pilates ve bireyse çalışmalar da yaptırıyoruz dedi.
İNSANLARI SPORDAN SOĞUTUYORLAR
Spor yapmaya başlayacak olan insanların öncelikle doğru antrenör seçimi yapmaları gerektiğini vurgulayan Hakan Güler, İnsanlar fitness salonlarına gittikleri zaman basma kalıp programlarla, herkese uygun olmayan çalışmaları yapmak zorunda kalıyorlar. Oysaki programların kişiye uygun olması çok önemlidir. Yani 20 yaşındaki bir kişi ile 35 yaşındaki bir insanın yağ kütlesi, boy beden endeksi, kendisinin daha önce spor yapmış olup olmadığı faktörler, onun yapacağı sporlarda çok belirleyici bir etkiye sahiptir. Bunun içinde öncelikli olarak iyi bir antrenör bulmak gerekir ve bu işi düzenli yapacağını bilmesi lazım. Beslenme ve uyku programına dikkat etmesi lazım. Bunun üzerine kendisine en uygun antrenmanı yapması gerekir. Yani performans sporcusu olmadığı için maksimum zorlama yerine maksimum verim odaklı çalışması gerekmektedir diye konuştu. Türkiyede fitnessın herkesin büyük bir hevesle başladığı fakat birkaç hafta sonra bırakmalarının nedenlerine de değinen Güler, Bana göre bunun en büyük sorumluları fitness ve vücut geliştirme antrenörleri olduğunu düşünüyorum. Çünkü salona gelen üyelere maalesef ki basma kalıp programlar veriliyor ve bunun sonucunda üyeler bir hafta ya da 10 gün geliyor. Geldiği ortamda mutsuz ve sonuç alamadan gittiği için oraya karşı bir sıfır handikapla başlamış oluyor. Bir başka sorunda üyelerin beklentilerinin çok hızlı olması. Yani gelen kişi istiyor ki, on ya da on beş günde ben buradan zayıflamış ya da vücut yapmış bir şekilde çıkayım. Maalesef ki böyle bir sistem yok. Daha düzgün, daha düzenli bir şekilde başlamak gerekir. Bir de eski tip antrenörlerimizin düşüncelerinde ne kadar çok yüklenirsem, o kadar fazla gelişir düşüncelerini değiştirmeleri gerekir. Zayıflamak için salona gelen birine ne kadar fazla antrenman yaparsa o kadar fazla gelişir gibi bir düşünce var. Antrenman bilimi böyle bir şey değil. O yüzden gelen üyelere iki haftalık ya da üç haftalık programlarda o kadar çok yükleniyorlar ki, buna hazır olmayan bedenleri sakatlık, rahatsızlık veya spora karşı soğuma olarak geri dönüş oluyor. Son olarak da ülkemizde maalesef fittnes salonlarının işletmesi ile ilgili büyük bir sıkıntımız da var. Mesela bir pet-shop açıldığında bile orada veteriner hekim bulundurma zorunluluğu varken, bir fitness salonunda beden eğitimi öğretmenliği bölümünden mezun birinin bulundurulma zorunluluğu yok. Dışarıdan, federasyondan alınabilecek sadece ikinci kademe bir belge ile bu salonu açabiliyorlar. Bu yüzden merdiven altı diye tabir edebileceğimiz, işin bilimsel kısmını bilmeyen çok fazla işletmeci, yönetici ve antrenör olduğu için insanları spor yapmaktan soğutuyorlar diyerek Türkiyede spor yapmanın neden zorlaştığı konusunda çarpıcı bilgiler verdi.
Haber Merkezi