Erdoğan Kızılcahamam’da konuştu: Yiğit Bulut’un vefatı, şehitlerimiz ve Gazze mesajı gündemde

Erdoğan, AK Parti 32. İstişare Toplantısı’nda duygusal mesajlar verdi; Yiğit Bulut’u andı, şehitlere rahmet diledi ve Gazze’ye destek mesajı paylaştı.

  • Oluşturulma Tarihi : 12.07.2025 10:30
  • Güncelleme Tarihi : 12.07.2025 10:30
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Erdoğan Kızılcahamam’da konuştu: Yiğit Bulut’un vefatı, şehitlerimiz ve Gazze mesajı gündemde haberinin görseli

Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı açılış konuşmasında, dava ve yol arkadaşlarıyla beraber olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

İstişare toplantısının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden Erdoğan, 81 vilayet ve 922 ilçenin her birinde AK Parti'nin büyümesi, güçlenmesi, zirvedeki yerini koruması için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarına selamlarını gönderdi.

Yurt dışında hareketlerini gururla temsil eden mensup ve gönüldaşlarına saygılarını gönderen Erdoğan, konuşmasına devam etti.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları;

Aziz milletim, MKYK ile diğer merkez kurullarımızın kıymetli üyeleri, değerli milletvekilleri aziz dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantılarımızın 32.'sinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. AK Parti'nin büyümesi için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarıma selamlarımı yolluyorum. 

Türkiye Yüzyılı'nı kutlu bir şafak bilen tüm kardeşlerimi, partimizin emektarlarını, kadın ve gençlik kollarımızı, genel merkezinden mahalle temsilcisine kadar her kademede fedakarca görev yapan tüm yol ve dava arkadaşlarımı buradan hürmetle selamlıyor, bu davaya gönül vermiş, bu dava için yüreğini ortaya koymuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Rabb'im, muhabbetimizi daim eylesin.

"YİĞİT BULUT KARDEŞİMİZİ HAKKA UĞURLADIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dava ve yol arkadaşı, aynı zamanda danışmanı Yiğit Bulut'u dün Hakka uğurladıklarını anımsattı.

Bulut'un, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedileceğini ifade eden Erdoğan, salondakilerle birlikte Bulut için Fatiha Suresi okudu. Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan:

Başdanışmadım Yiğit Bulut kardeşimizi Hakka uğurladık. Ağır bir rahatsızlık geçirdi. Hastanede ziyaret ettiğimde çok çok ağır bir durumdaydı. Kaderin üstünde bir kader var. Temkinli olduğunu gördüm. Mekanı cennet olsun inşallah. Beraberce birer Fatiha okuyalım, görevimizi yerine getirmiş olalım. Aramızdan ayrılanlara yüce Allah'tan rahmet diliyorum.

PENÇE-KİLİT OPERASYONUNDAKİ ŞEHİTLERE RAHMET DİLEDİ

Malumunuz, 6 gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Pençe-Kilit bölgesindeki arama faaliyetleri esnasında metan gazına maruz kalarak şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabrıcemil diliyorum. Onlar Rabb'imiz indinde nübüvvetten sonra en büyük paye olan şehitlik makamıyla şereflendiler. Ebedi dirlik müjdesine inşallah nail olurlar. Hepsinden Allah razı olsun. Mevla rahmetiyle onları kuşatsın. Mekanları inşallah cennet olsun.

SREBRENİTSA SOYKIRIMINA DEĞİNDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönem insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olan Srebrenitsa Soykırımı'nın 30. yıl dönümü olduğunu anımsattı.

"Boşnak kardeşlerimizin 30 yıl önce yaşadığı o tarifsiz acıyı milletçe dün olduğu gibi bugün de paylaşıyor, yüreğimizde hissediyoruz." diyen Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ortaya çıkarılan her toplu mezar, ebedi istirahatgahına uğurladığımız her şehit, 30 yıl öncesinin şehitleri olarak o kara günleri bizlere tekrar hatırlatıyor. Türkiye olarak bir daha benzer acıların yaşanmaması için her şart altında, ihtiyaç duydukları her anda Bosna Hersek'in ve Boşnak kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Vefatından önce merhum Aliya'ya (İzzetbegoviç) verdiğimiz söze bugüne kadar sadık kaldık, inşallah bundan sonra da emanetine halel getirmeyeceğiz.

Ziyaret ettiğimde 'Bu topraklar size emanet. Burası Evlad-ı Fatihan. Evlad-ı Fatihan olarak bu insanlara siz sahip çıkacaksınız.' demişti. O gün, bugün bu görevimizi yerine getiriyoruz. Partimizin bu anlamlı toplantısı vesilesiyle Batı'nın gözleri önünde alçakça katledilen 8 bin 372 şehidimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Yine buradan, tıpkı Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde tam 22 aydır soykırıma uğrayan mazlum Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, zulme ve işgale karşı yürüttükleri onurlu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı tekrar ifade ediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimizi unutmadık, unutmayacağız. Vatanımız  ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak. Vatan toprağını kanıyla sulayan ay-yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacak." şeklinde konuştu.

GAZZE SOYKIRIMINI UNUTMADI

Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şu sözlerle devam etti;

Tıpkı Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde 22 aydır soykırıma uğrayan Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, onurlu mücadelelerinde yanlarında olacağımızı ifade ediyoruz.

Bugün ve yarın düzenleyeceğimiz oturumlarımızda farklı başlıklarda istişareler olacak. Toplantılarımızın ayırt edici özelliği ortak akla vesile olmasıdır.

Her zaman daha iyinin, millete en güzel şekilde hizmet etmenin gayretinde olduk. Yapıcı eleştiriyi yolumuzu aydınlatan bir fener olarak gördük. İstişare bereketi artırır, feraseti kuvvetlendirir, ufku genişletir, dayanışmayı güçlendirir.

Bundan 47 yıl önce 14 Ağustos 1984'te Siirtin Eruh, Hakkari'nin Şemdili ilçelerinde bölücü terör örgütü ilk eylemini yaptı. 2 askerimizi şehit verdik, 9 sivil vatandaşımız yaralandı. Bu tarihten sonra bölücü terör örgütü saldırılar düzenledi. Şehitlerimize ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. 

"FAİLİ MEÇHULLER, BEYAZ TOROSLAR, YANLIŞ UYGULAMALARDI"

1984'teki ilk eyleminden sonra ne yazık ki terör Türkiye'de her geçen gün tırmandı. O günden sonra nice hükümetler geldi. Her biri terörün kökünü kazıyacağını söyledi. Ama terör ne topraklarımızda ne de üst edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar bunlardan biriydi, faili meçhuller bunlardan biriydi, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar işte bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı mücadele yöntemleri terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi, büyüttü, terör örgütüne istismar edeceği elverişli bir zemin sundu. Hataların bedelini hep beraber ödedik. Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermekle kalmadık, sadece siviller hayatını kaybetmedi. Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hale geldi. Ekonomide 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Her şeyden önemlisi terör örgütü ülkemizin huzuruna, birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine çok ağır hasarlar verdi.

Terörle mücadele silahlarımızı ürettik. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ'yü tüm kurumlarımızdan temizledik. Terörle mücadeledeki engelleri kaldırdık. Bahçeli'nin çağrısıyla Terörsüz Türkiye için bir dizi adım attık. Fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas bir süreç yürüttük. Dün de örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini, merasim yaparak silahlarını bıraktı.

"TARİHTE YENİ BİR SAYFA AÇILMŞTIR"

Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir. Türkiye gözyaşlarıyla dolu sayfayı dün itibarıyla bırakmaya başlamıştır. Bugün, unutmayın yeni bir gündür, tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün Türkiye Yüzyılı'nın kapıları ardına kadar aralanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti terörü bitirmek için her yolu denemiştir. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Son dönemde takip ettiğimiz Terörsüz Türkiye projesi bir al-ver süreci değildir. Çok dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurunu gururunu çiğnetmeyiz. 

"TÜRKİYE AŞKIMIZI KİMSE SORGULAYAMAZ"

Şahsımın, AK kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını hiç kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin haddi değildir, hakkı da değildir. Türkiye'nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadık, olmayız. Bugün de anlayışımız, politikamız, istikametimiz sadece ve sadece Türkiye'nin hayrınadır. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz, ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz, ne yapıyorsak istiklalimiz için, istikbalimiz için yapıyoruz.

Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Kimse korkmasın, kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. İstikbalimiz için yapıyoruz.

Terör en başından itibaren bir sektör ve ekosistem oluşturdu. Terör karşıtı gibi görünenler de nemalandı. Terör saldırılarından kendi kirli emellerine rant devşirmeye yeltendiler. Rant kapıları kapanıyor. Çıkarları zedeleniyor. Çünkü ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Milletim bunları gördükçe çok daha güçleneceğimizi unutmasınlar.

Korku yayarak milletin yeşeren umutlarını kırmaya çalışıyorlar. Terör bitecek göreceksiniz, hepsi işsiz kalacak. Bugün terör biterken terör istismarı da bitmektedir.

"TÜRKİYE KAZANMIŞTIR"

Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap, 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır. Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, milletimize, huzurumuza kast edecek hiçbir girişimin içinde olmayız. Böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayaktadır. Çok daha kuvvetlidir, onurludur, istikbali için düne göre çok daha umutludur. 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Terör duvarı yıkılmaktadır. Aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı bayram etmeli.  

Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Uzun bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Açın tarihin sayfalarına bakın. Kılıçlarımızın, tekbirlerimizin önünde hiç kimse duramadı. Türk-Kürt-Arap bir arada ise beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Uzaklaştıklarında ise mağlubiyet vardır. Haçlılar İslam beldelerine saldırdı, çünkü Türk-Kürt-Arap birbirinden kopmuştu. Ne zaman ayrıldık yenildik.

Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez ama bize zaman kaybettirdiler. Türk ile Kürt'ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. 41 yılda kim kazandı.

Tarih tekerrür ediyor. Türk ile Kürt muhabbete kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs ittifakı yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye'nin şafağı söküyor. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır. 86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz.

"TBMM'DE KOMİSYON KURACAĞIZ"

TBMM'de bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısında konuşmaya başlayacağız. Altını çizerek söylüyorum, Cumhur İttifakı olarak ve DEM Heyeti ile de bu süreci pişirerek geleceğe taşıyacağız. DEM Heyeti Meclis başkanımızla dün görüştü. Mümkün olan en geniş katılımla Meclisimizin de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ediyorum. Daha güzel şeyler olacak. Dün atılan adımlar Irak'ta çok farklı sesler meydana getirdi, Suriye'deki Kürt kardeşimizin de huzur içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımızdır. Şimdi AK Parti, MHP, DEM biz güçlü olarak bu yolu yürümeye karar verdik. Derdimiz var, dertliyiz. Derdimiz olduğuna göre el ele verdiğimize göre Allah'ın izniyle biz bu engelleri aşacağız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Türkiye kardeşlikle büyüyecek, demokrasiyle güçlenecek. Göreceksiniz çok farklı bir Türkiye'ye en yakın zamanda kavuşacağız. Biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Unutmayın çıkış yolu arayan kapıyı ardına kadar açarız. Ama sular tersine akarsa da gereğini yaparız. Kimse tedirgin olmasın.

Sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye'deki Kürt kardeşimin meselesi de bizim meselemizdir. Onlarla bu süreci görüşüyoruz, onlar da çok mutlu.

Enerjimizi artık asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil, kalkınma için seferber edeceğiz. Türkiye kardeşlikle büyüyecek. Türkiye istikrar ve güven içinde yürüyecek. Şunu altını çizerek tekrar söylüyorum; biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Sular tersine akmaz. Akarsa da gerekeni yaparız. Kimse tedirgin olmasın. Türk çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt-Arap çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Annelerimiz evlat acısı çekmeyecek. 

Silah teslimini kurulan mekanizma sayesinde titizlikle takip edeceğiz. Şehit anaları şehit babaları ellerinizi öpüyorum.

Türkiye'yi buraya şehitlerimiz, gazilerimiz taşıdı. Onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.

Aziz milletime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Sürece destek olanlara bugün bir kere daha kalpten teşekkür ediyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimine de buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla."