'Erişilebilir bir kent' için taahhütname istiyorlar

Yerel yönetimlerin başarı oranının kentlerin sokaklarında görülen engelli sayısıyla ölçülebileceğini belirten Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Kuyumcu, “Adaylardan herkes için erişilebilir kent taahhütnamesi istiyoruz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.03.2019 07:29
  • Güncelleme Tarihi : 07.03.2019 07:29
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
'Erişilebilir bir kent' için taahhütname istiyorlar haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Türkiye, 31 Mart’ta yerel yönetimlerini belirlemek için sandık başına gidecek. Seçime sayılı günler kala çalışmalarını sürdüren adaylar, sokaklarda vatandaşlarla bir araya geliyor; vaatlerini sıralıyor. Seçmen sayısının önemli bir bölümünü oluşturan yaklaşık 10 milyon engelli vatandaş ise artık boş vaat duymak değil; eşit hak ve yurttaşlık istiyor. Engelli bireylerin hayata katılabilmesi için öncelikle sokağa çıkabilmeleri gerektiğinin altını çizen Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu, mimari çevre engelini yaratanların belediyeler olduğunu söylüyor. Yerel yönetimlerin başarı oranının kentlerin sokaklarında görülen engelli sayısıyla ölçülebileceğini dile getiren Kuyumcu, “Adaylardan engelsiz, herkes için erişilebilir kent taahhütnamesi istiyoruz” dedi.

KANUNLAR UYGULANMIYOR
Türkiye’de yaklaşık 10 milyon engelli vatandaş bulunduğunu kaydeden Kuyumcu, “Engellilikle ilgili konular aileler ile birlikte yaklaşık 40 milyon kişi direkt ilgilendirmektedir. 2004 ve 2005 yılında çıkarılan 5216 ve 5393 sayılı belediyeler kanunu ile 5378 sayılı engelliler ile ilgili kanunların yürürlüğe girdiği 2005 yılında söz konusu kanunların hayata geçirilmesi ve erişilebilirlikle ilgili gerekli düzenlemeler için uygulayıcı kurumlara 7 yıl süre vermiştir. Kanuna göre 2005 yılına kadar yapılan yanlış mimari uygulamalar 7 yıl içinde doğruya çevrilecek, kanun çıktıktan sonraki her mimari uygulama, toplu taşıma araçları, kamu binası, konut, sosyal yaşam alanları, otel, lokanta, pastane gibi yerler engelsiz erişilebilir mimari tasarım ölçülerine göre yapılacaktı. Ancak belediyelerin birkaç tanesi hariç ne kendi mimari uygulamalarında ne de ruhsatlandırmalarda kanunu uygulamadılar. 15 yıl geçmesine rağmen bu konuda maalesef yapılan imalatlar kanuna uygun değil veya yanlış yapılıyor. Yanlış yapan belediyeler hakkında suç duyurularında bulunduk ancak Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, savcılıklara soruşturma izni vermedikleri için takipsizlik kararları verildi. Yani kanunu çıkaranlar uygulamayanlara ceza verilecek diyenler gerçekte uygulamayanı koruyor, engelliler, yaşlılar, bebekli aileler başta olmak üzere hayata katılıma engel koyuyorlar” diye konuştu.


YEREM YÖNETİMLERE DÜŞEN GÖREVLER
Yerel yöneticilerin engelsiz mimari çevre ve bağımsız yaşama dair yapmaları gereken çok şey olduğunu vurgulayan Kuyumcu, “Engelliler hayata katılabilmek için öncelikle evinden sokağa çıkabilmelidir. Eğitim, iş hayatı ve sosyal hayata katılım konusundaki en büyük engel mimari çevredir. Mimari çevre engelini yaratanlar da belediyelerdir. Öncelikle erişilebilirlik ve engellilerle ilgili sorunların çözümlerinin karar organlarında mutlaka çoğunlukta engelli yetkililer olmalıdır. Belediyelerde engelli ve yaşlı hizmetleri birimleri kurulmalı ve aktif olarak çalışır hale getirilmelidir. Belediye ve kamu hizmeti verilen binalarda işaret dili tercümanı ve görsel uyarıcılar olmalıdır. Belediye ve kamu hizmeti verilen binalarında görme engelliler için sesli uyarıcılar yapılmalıdır. Belediye binalarında tekerlekli sandalyeliler için mimari erişilebilirlikle ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. Konutlara, kamu binalarına, iş yerlerine ruhsat verilirken erişilebilirlik standartlarına dikkat edilmelidir. Yaya yolları uygun hale getirilmeli, otoparklarda engelliler için yerler ayrılmalı, rampalar ve görme engelliler için hissedilebilir yüzeyler kanun ve TSE ölçülerine göre doğru yapılmalıdır. Belediyeler tüm toplu taşıma ve diğer ulaşım araçlarını engelliler için uygun hale getirmelidir. Engelliler ve engelli hale gelmiş yaşlılarla ilgili sosyal destek hizmetleri başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.

BİR ARADA YAŞAM VURGUSU
Engellilerin iş hayatına atılabilmeleri için imkanlar yaratılması gerektiğini dile getiren Kuyumcu, “Engellilerin yapabildikleri spor aktiviteleri desteklenmelidir. Belediyelerde ve tüm kamu binaları ile şehirlerin merkezlerinde engelsiz tuvaletler yapılmalıdır. Belediyeler engellilere evde hizmet vermeyi değil hayata özgürce katılabilmeleri için çalışmalar yapmalıdır. Bir arada yaşam için düzenlemeler yapılmalıdır. Engelsiz plaj, engelsiz park, engelsiz otel, engelsiz kafe, down kafe kavramları ayrıştırmadır. Engelliler ve yaşlılar her alana bağımsız şekilde girebilmelidirler. Her kafede bir down sendromlu ve engelli birey çalışabilirse başarı olur. Bir yerel yönetimin başarı oranı kentin sokaklarında ve sosyal mekanlarında görülen engelliler ve yaşlıların sayısı kadardır! Belediye başkanı ve meclis üyesi olacakların çözüm için çalışacağını temenni ediyor ve bunu taahhüt etmelerini talep ediyoruz.  www.ademkuyumcu.com internet sitemizde bulunan ‘Engel bildir’ bölümüne karşılaştığınız tüm engelleri fotoğrafları ve adresleri ile birlikte yollayarak engellerin kalkmasına destek olabilirsiniz” açıklamasında bulundu.