- Gündem
- 16.06.2025 18:21
Bergama’da 1989-1999 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı yapan Sefa Taşkın, büyükşehir belediye başkan adaylığı için başvuruda bulundu. Taşkın, seçildiği takdirde İzmir’de su fiyatlarını yarıya indireceğini ve ulaşımı öğrencilere ücretsiz yapacağını açıkladı
E. ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 2019 yerel seçimlerinde aday olmayacağını açıklamasının ardından, Bergama’da 1989-1999 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı yapan Sefa Taşkın, büyükşehir belediye başkan adaylığı için başvuruda bulundu. Bergama’da siyanürlü altın arama faaliyetlerine karşı gösterdiği eylemlerle tanınan, 1999’da belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra zeytincilikle uğraşmaya başlayan Taşkın, CHP İzmir İl Binası’na giderek adaylık dosyasını teslim etti. Taşkın, düzenlediği basın toplantısında İzmir için vaatlerini de sıraladı. Adı İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayları arasında geçen CHP İzmir Milletvekili Kemal Okyay Sındır’ın dayısı olan Taşkın, Sındır’ın aday gösterilmesi halinde, kendisine destek vermek için çalışacağını söyledi. Taşkın, “Eğer seçilirsem 2019 yılı Nisan ayından itibaren İzmir’deki su paraları yarı fiyatına inecek. Bu popülist bir yaklaşım ya da seçim vaadi değildir. Bütçeden bu konuda fedakarlık yapılabilir. Ulaşım da, üniversite öğrencileri dahil tüm öğrencilere ücretsiz olacaktır. Belediye kurumları sadece bütçe denkleştiren, bütçeyi denk yapmakla övünen kurumlar olmamalıdır. İnsanların daha kolay yaşaması için o bütçeden fedakarlıklar yapılabilir” ifadelerini kullandı.
İZMİR YEŞİL OLACAK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Sefa Taşkın, “İzmir’de yaşamış, havasını solumuş, suyunu içmiş ve İzmir’i hisseden bir kişi olarak İzmir’i yönetmeye talibim. Bu taliplik sıradan olmayacak. Ben İzmir’i arkadaşlarımla birlikte değiştirmek istiyorum. Bu anlamda projeleriniz nedir diye sorduklarında ilki sadece yaşanabilir şehir yapmak değil demokratik bir şehir yapmaktır. Muhtarlarla, STK’larla sendikalarla birlikte yönetmek istiyorum. Bunun adına katılımcı demokrasi denir. Herkesin yönetime katılmasını istiyorum, sözde değil. İzmir buna layıktır. İzmir neden bir Barcelona, Marsilya olamaz. Akdeniz’in incisi olabilecek nitelikte İzmir. İzmir’de bugüne kadarki belediye başkanlarının yaptığı çalışmaların yanı sıra İzmir’i yemyeşil bir şehir yapmak istiyorum. En ufak yeşil alanları betonlaştırmada üstümüze yok. Kesinlikle İzmir, yeşil bir şehir olacak. Çevrenin kirletilmesini engelleyici her türlü önlemi yerel yönetim alacaktır” dedi.
BETONLAŞMAYI DURDURACAĞIZ
Yönetimde muhtarların da söz sahibi olacağının altını çizen Taşkın, “İzmir’de 2 bine yakın muhtar var. Belediye meclisi ve encümeni ile birlikte onlar da bizle görev almaya hazır olsunlar. En yerel birimler sorunları bilir, yetkililere bildirir. Birlikte kentin her sorunu kolaylıkla çözülebilir. Belediye başkanları en yukarda oturan kişiler değildir. Çok ciddi bir biçimde toplumu toplumla yönetmek zorundadır. Bugün İzmir’de benzer konularla karşılaşılıyor. Alaybey’deki evimin önünden tramvay geçiyor memnunum ama bu toplum tarafından içselleştirilmedi. Bu kadar güzel yatırımlar toplumun onayına sunulmalı. İzmir’in betonlaşmasını yapılaşmasını doğru bulmuyorum. Sabahları karşıya baktığımda beton direkler, gökdelenler. Ege kıyısındaki hangi şehri dolaşırsanız dolaşın hiçbirinde böyle manzaralar göremezsiniz. Cumhurbaşkanımız bile İstanbul’daki silüet bozulmasını gökdelenlere bağlıyor. Bu bozulmayı kesinlikle durduracağız. İzmir’in yeni projelere ihtiyacı var bunun için katılımcı demokrasi gerekiyor. Belediyecilik sadece halktan para tahsil eden kurum değildir. Halkçı belediyecilik halkın beklentilerine ve rahat yaşamasına yol açan kurum haline gelemsi doğrudur” ifadelerini kullandı.
VAATLERİNİ SIRALADI
İzmir’de su fiyatlarını yüksek bulduğunu dile getiren Taşkın, “Eğer seçilirsem 2019 yılı Nisan ayından itibaren İzmir’deki su paraları yarı fiyatına inecektir. Bu popülist bir yaklaşım değildir, seçim vaadi de değildir. Evlere gelen su parası asgari ücretle yaşayanların yüzde 5iddir. Bütçeden bu konuda fedakarlık yapılabilir” dedi. Ulaşım konusunda da projeleri olduğunu açıklayan Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaşım, üniversite öğrencileri dahil tüm öğrencilere ücretsiz olacaktır. Belediye kurumları sadece bütçe denkleştiren, bütçeyi denk yapmakla övünen kurumlar olmamalıdır. İnsanların daha kolay yaşaması için o bütçeden fedakarlıklar yapılabilir. İzmir’i daha yukarılara çıkarmak mümkündür. Düş olmadan iş olmaz. Bunlar gerçekleştirilebilir.”
ÖN SEÇİMSE ÖN SEÇİM
CHP’deki aday belirleme sürecine de değinen Taşkın, “Ön seçim olursa çıkar yarışırız. Değilse de niteliğimizle kendimizi sunarız. Genel Merkez’den Seyit Torun ile görüştüm, kendileri de genel merkezle adayların ortaya çıkmasını bekliyorlar. Herhangi belirgin kararlarının olmadığını söylüyorlar. Ben adayım, ön seçimse ön seçim değilse de genel merkezin takdirine sunuyorum. Ben CHP’liyim. Belediyecilik anlamında kuzey Avrupa ülkelerinde belediyecilerle ilgili kullanılan sözcük, ant. Hizmetçi demek. Memur anlamında da kullanılır. Belediye görevlileri halkın hizmetçileridir. Bu görevlere talip olanlar hizmet için gelirler. Benim yönetimimde İzmir Büyükşehir Belediyesi diğer birimleriyle birlikte halkın hizmetçisi olacak. Geçenlerde İzmir’de bir sorun oldu itfaiye ile ilgili. Kendime özellik yaratmıyorum ama İzmir’in itfaiye müdürüne ulaşmak mümkün değil, eski bir yönetici olsanız dahi. Bütün müdürler bırakın halkın onlara gelecek sorunların ötesinde onlar halkın ayağına gitmelidir. Kimse fanusta sırça köşkte yaşamıyor. Benim dünya görüşüm budur. Sevgili belediye başkanımız İzmir’e çok güzel yenilikler getirdi ama kendi isteği ile ayrıldı. Hiçbir şey durduğu yerde durmaz, zaten seçimlerin amacı da budur. 1999’da belediye başkanlığından ayrıldım. Ayrılırken arkadaşlarımın da önerisi ile yerime yeni insanların getirilmesini istendi. Mehmet Gönenç, bizim hem oğlumuz hem kardeşimizdir. Eğitimli bir çocuktu biz onu aldık meclis üyesi yaptık ve belediye başkanı oldu. Şimdi de ayrılıyor. Benim Bergama ile ilgili yapacaklarım tamamlanmıştı gönenç de bizim koyduğumuz ilkeler çerçevesinde belediye başkanlığı yaptı. Bergama’ya taze kan lazım. Artık İzmir’de yapacak işlerimiz var” şeklinde konuştu.
FEDAKARLIK GEREKİYORSA YAPARIZ
Taşkın, seçim vaatlerine konusunda kendisine yöneltilen, “Bütçeyi nasıl denkleştireceksiniz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Bütçelerde değişik kalemlerde değişik oynamalar yapılabilir. İçine girince göreceğiz. Bütçede su gelirleriyle ilgili asıl amaç insanlara yardımcı olmamız. Tabiî ki bu konuda bütçede belirli azalma ortaya çıkacaktır bu bir fedakarlıktır ama başka kalemlerde ayarlama yapılarak bu sağlanır. Gerekirse de insanların rahatı için bütçe açık da verebilir. Merkezi hükümet sokaktaki insanlarımızı rahatlatmak için belirli önlemler alıyor. Burada da bunu sağlamak mümkündür. Bu anlamda fedakarlık yapılması gerekiyorsa yapılır.”
TEK ÇÖZÜM KOOPERATİFLEŞME
Bir süredir Bergama yakınlarında zeytincilikle uğraştığını ifade eden Taşkın, kırsalda kalkınma hakkında şunları söyledi: “Benim eski belediye başkanlığımın yanı sıra ben çiftçiyim. Zeytinliklerim var. 9 bine yakın ağacım var hepsini ben yetiştirdim. Hala onlarla ilgileniyorum. Büyükşehir’in ve Aziz Bey’in girişimleriyle başlanan kırsal kalkınma son derece önemli. Bu konu devam etmeli. Yeni tuğlalar konulmalı daha da yükseltilmeli. Kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız çok sıkıntıda. Bu konuda tek çözüm çiftçilerin bulundukları alanda kooperatifleşmesi. Bizim yönetimimizde de bu güçlenerek artacak. Biz yeni bir girişim başlatacağız. Genç ziraat mühendisleri istihdam edilecek ve kooperatifçilik konusunda eğitilecek. Araziye salacağız; her ilçede Büyükşehir’in birimleri var o birimler mühendis ve veteriner bulundurmak zorunda kalacak. Bu sayede köylünün kooperatifleşmesine katkı koyacağız. Büyükşehir’in denetiminde olursa halkın bunu sahipleneceğini düşünüyorum. Yeni kooperatiflerle çiftçi kesimini güçlendirmek istiyoruz.”
Sosyal medyada gördü, izini sürdü ve literatüre kazandırdı
Tahtalı Barajı’ndaki son durum endişe verici