- Gündem
- 07.06.2025 19:29
Eski eşi Aysel Aydemir’i silahla yarayan Ferhat B.’ün görevsizlik kararının ardından ağır cezada yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık B., “Amacım karşısına geçip intihar etmekti. Ağır hakaretlerde bulundu. Canımı yaktığı için onun da canı yansın diye ateş ettim” sözleriyle kendini savundu
İzmir’de boşandığı eşi Aysel Aydemir’i pompalı tüfekle vurup ağır yaralayan tutuklu sanık Ferhat B., ‘görevsizlik’ kararıyla dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesinin ardından ilk kez hakim karşısına çıktı. Karşıyaka 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, suç vasfının değiştirilmesiyle ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan yargılanan tutuklu sanık Ferhat B., müşteki Aysel Aydemir ile ailesi ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada söz hakkı verilen sanık Ferhat B., “Benim kızımı almışlardı, 5 sene bendeydi küçük kız. Sonra psikolojik tedavi görmeye başladım. Hastanelerde yattım. Olaydan bir gün önce de alkol aldım tüm gece. Benim amacım karşısına geçip intihar etmekti. Tüfekle yanına ateş ettim, alkolün etkisiyle. Tüfeği bulamadım sonra uçtu. Silahı çıkardım çünkü ağır sözler söyledi, yüzüme tükürdü, ‘Erkekliğin bu kadar mı?’ dedi. Bana ağır hakaretlerde bulundu. Benim canımı yaktığı için onun da canı yansın diye ayaklarına iki üç el ateş ettim” sözleriyle kendini savundu.
Mahkeme başkanı, sanığa kolluk ifadesi ve Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki çelişkili beyanlarını sordu. Sanık Ferhat B., “Psikolojim bozuk. Şu an hatırladığım kadarıyla tüfek elimden fırlamıştı. Tedavi gördüğümden dolayı ne dediğimi tam hatırlamıyorum” dedi. Eski eşinin beyanlarının yalan olduğunu söyleyen sanık Ferhat B., “Ben silah kullanmayı çok iyi biliyorum, vurmak isteseydim zaten vururdum” diye konuştu.
Müvekkilinin ruh halinin iyi olmadığını söyleyen sanık avukatı ise, “Sanığın ruh hali yerinde değil, tek söylediği silah kullanma konusunda uzman olduğu, hatta askerlikte de iyi atış yapmaktan dolayı ödül almış birisidir. Öldürmek istese bunu yapacak yetenektedir. Eski eşinin biriyle ilişkisi olduğunu düşünmesinden duyduğu kıskançlıkla hareket etmiştir. Benim kız çocuğum var onları korumak gerek diyor" ifadelerini kullandı.
Ardından söz hakkı verilen müşteki Aysel Aydemir, “Benim hayatıma bir polis girmedi çekindiğim için kimseyi hayatıma almadım. Şikayetim devam ediyor” dedi.
Müşteki avukatları da, “Olaya meşru bir zemin aramak için üzücü savunmalar yapılıyor. 2 öldürmeye elverişli cisimle müştekiyi hedef aldı. Süregelen şiddet eylemleri söz konusudur. Savunma kendine zırh kullandığı bir savunma. Gerçekçi değil. Kendine ait olmayan bir araçla gidiyor buraya camları fil kaplı. Kapının önünde saatlerce bekliyor. Boşanmanın sonra kaç kere kızıyla iletişim kurmuş?” sözleriyle sanığın öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasını talep etti.
SAVCI RAPORUN BEKLENMESİNİ İSTEDİ
Dosyayı inceleyen savcı mütalaasında, sanığın cezai ehliyetine ilişkin raporun düzenlenip gönderilmesinin beklenmesini ve tutukluluk halinin devamını istedi.
SANIK “PİŞMANIM” DEDİ
Mütalaanın okunmasının ardından konuşan sanık Ferhat B., “Pişmanım” dedi. Savcı mütalaasındaki tutukluluk halinin devamına itiraz eden sanık avukatı ise, “Sürekli mağduriyet büyütülüyor, Mor Dayanışma her duruşma öncesinde adliye önünde eylem yapıyor. İddianamedeki suç vasfına itiraz ediyorum. Sanık ruh sağlığı ile ilgili tedaviler görmektedir” diye konuştu.
DAVA 18 OCAK 2024 TARİHİNE ERTELENDİ
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair hastane raporunun beklenmesine ve tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dava, 18 Ocak 2024 tarihine ertelendi.
KADINLAR ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Öte yandan duruşma öncesinde İzmir Kadın Meclisleri ve Mor Dayanışma üyesi kadınlar, adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir Kadın Meclisleri adına konuşan Tülin Osmanoğulları, “Biz bu davayı en başından beri takip ediyoruz. Bu davada sanık Aysel’i sabah işe giderken öldürmeye teşebbüs etmiştir. Buna rağmen dava kasten yaralamadan açılmıştı. Biz kadınlar Aysel’i yalnız bırakmadık. Bunun bir öldürmeye teşebbüs olduğunu ve davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini söyledik. Ve bunu mücadelemizle elde ettik. Bugün bu dava Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bundan sonraki mücadelemizde sanığın hak ettiği cezayı alması. Her gün bir kadının öldürüldüğü ülkede, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktılar. 6284 sayılı yasayı ve Medeni Kanun’u tartışmaya açtılar. Şimdi de kadınların hayatları üzerinden Anayasa’yı değiştirmek istiyorlar. Ama biz buradayız, sokaktayız ve mücadele ediyoruz” dedi.
KADINLAR YALNIZ DEĞİL
Mor Dayanışma’dan Didar Gül ise, “Bu davayı bugün Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıyarak ilk kazanımımızı elde ettik. Aysel bugün yaşıyor ve aramızda ama binlerce kadını aramızdan bu erkek zihniyeti aldı. Fail gerekli cezayı alana kadar davanın takipçisi olacağız. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü yaklaşıyor. Ülkede her gün başka bir şiddet haberi ile uyanıyoruz. Bunun karşısında örgütlü mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz. Aysel de, şiddete maruz bırakılan bütün kadınlar da yalnız değil. Kadınların örgütlü gücü yanlarında” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Kadın cinayetlerinin gündemden düşmediği Türkiye’de bir kahreden olay da 19 Haziran tarihinde İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşanmıştı. İki çocuk annesi Aysel Aydemir, 13 yıl evli kaldığı eski eşi Ferhat B. tarafından işe giderken pompalı tüfekle vurulmuştu. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Aydemir, şans eseri hayatta kalmayı başarırken, kısa sürede yakalanarak göz altına alınan Ferhat B. ise tutuklanmıştı. Olayın ardından alınan ifadeler ve alınan deliller ışığında hazırlanan iddianamede, Ferhat B. hakkında ‘Boşandığı eşe karşı kasten yaralama’, ‘Silahla tehdit’ ve ‘6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet’ suçlarından toplam 12,5 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk iki duruşmanın ardından mahkeme heyeti, görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
