- Gündem
- 18.06.2025 14:55
‘DESIGNDAYIZMIR’19 etkinliğinde konuşan EİB Başkanı JakEskinazi, “Son 10 senedir Türkiye’de tasarım ilerledi. Türk konfeksiyonu fasonculuktan kurtuldu” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Özgün tasarlanmış koleksiyonlar hazırlayarak, daha katma değerli ürünler ihraç etmek isteyen deri, tekstil ve konfeksiyon ihracatçıları ‘DESIGNDAYIZMIR’19” etkinliğinde genç tasarımcılarla güçlerini birleştirdi. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tasarım Bölümleri iş birliğinde, İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen etkinlik genç tasarımcılarla, deri, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde işverenleri bir araya getirdi.
KENDİ MARKAMIZI SATIYORUZ
Panelde konuşan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, tasarım olmadan katma değerli ihracat olmayacağını belirterek, “Tasarım olmazsa biz fasoncu kalırız başkasının tasarladığı malları satarız, böylelikle ülkemize katma değer sağlayamayız” dedi. Bir üründe tasarım arttıkça katma değerin de arttığını dile getiren Eskinazi, “Tasarım olmadan katma değerli ihracat olmaz. Bir üründe tasarım arttıkça katma değer artıyor. Biz önce tasarım yapmalıyız. Tasarım yapmak kolay bir iş değil. Tasarımı kendinize göre değil alıcıya göre yapmanız lazım. Müşteriyi ve müşterinin pazarını bilmemiz, pazarımızı tanımamız ve kontrol etmemiz lazım. Odağımızı alıcılara vermemiz gerekiyor. Onun için tasarım olmazsa biz fasoncu kalırız, başkasının tasarladığı malları satarız, ülkemize katma değer sağlayamayız. Ancak son 10 senedir Türkiye’de tasarım ilerledi. Türk konfeksiyonu fasonculuktan kurtuldu kendi markalarını satıyor. Dünya Türklerin tasarımlarını görmek istiyor. Tercih ediliyoruz. Sanayiciler ve tasarımcılar birbirini çok iyi tanımıyordu bundan sonra birlikteliğimizi devam ettirirsek birbirimizi tanıyacağız” şeklinde konuştu.
Tekstilde pazarlamanın önemine değinen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar ise, malzemenin de paranın da bolluk döneminin bittiğini belirterek, “Katma değerli ürünü tüketiciye en hızlı nasıl ulaştırırız dönemi başladı. Biz firmalar olarak siz tasarımcılar olarak da o kadar hazırsınız. Bundan sonraki süreçler önemli. Bu süreçlerden geçerken sizin gibi arkadaşlarla bu dönemi daha iyi geçeriz diye düşünüyorum. Koleksiyon hazırlarken kendi zevkimize göre değil müşterinin beklenti ve zevkine göre hazırlanmalıyız. Siz pazarlamanın içinde olmazsanız, hiçbir şekilde satılacak bir ürün tasarlayamazsınız” ifadelerini kullandı.
TASARIM EFSANE MESLEK OLACAK
Tasarımın yakın geleceğin efsane mesleği olduğunu ifade eden Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Bütün sektörlerde tasarım gerekli. Çok büyük iş bulma şansları var. Tekstil mühendisliğine kafa yorduk bu dönem. O algının değiştirilmesine çabaladık. Tasarımla bugünkü ihracata devam edebilir durumdayız. Geleceğimiz sağlam şu anda. Üretimi de ihmal edemeyiz. Türkiye’nin üretime de ihtiyacı var. Tekstil mühendisliğine önem veriyoruz ki üretim de dört dörtlük yürüsün. İngilizce ve yabancı dil bilmek olmazsa olmaz. Tekstil mühendisi arkadaşların olmazsa olmazı en az bir yabancı dil bilmek olmalı” dedi.
İMAJIMIZ DEĞİŞMİŞ DURUMDA
Tekstilin algısını değiştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Ege Hazırgiyim ve Konfekisyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Ünlütürk ise, tekstil ve konfeksiyon sektörünün yıllarca erozyona uğradığını belirterek, “İmajımız 15 sene öncesine göre değişmiş durumda. Tekstilin algısını değiştirmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bizim sektörümüzde hem sağ hem sol beyine ihtiyacımız var. Tasarımcılar bizim sağ, mühendisler sol beynimiz. Tasarımcılar olmadan tekstil sektörünün yaşaması mümkün değil. Tekstil konfeksiyon sektörü gelecek vaat ediyor” diye konuştu. Tasarımcı adaylarının teknik bilgiye sahip olması gerektiğini söyleyen Ünlütürk, “Şu anda aradaki farkı yaratan hammaddeyi nasıl işlediğiniz, nasıl bir ütün ortaya çıkardığınız. Aslında tekstil ve konfeksiyonda pazarlama yok. Çünkü ürün kendini satıyor. İhracat kanalında, doğru ürünü, doğru zamanda, doğru rafa koyabiliyorsanız, Türkiye’nin önünde ciddi bir gelecek var” ifadelerini kullandı.