Evde bakımdan atıldılar evlerinde huzur kalmadı

Büyükşehir bünyesinde taşeron bir şirkete bağlı çalışırken işlerine son verilen evde bakım işçilerinin direnişi sürüyor. İşten çıkarıldıklarında tazminatları da ödenmeyen işçiler, evlerine ekmek götüremediklerini ve borçlarını ödeyemedikleri için icralık olduklarını belirttiler


  • Oluşturulma Tarihi : 17.08.2022 05:29
  • Güncelleme Tarihi : 17.08.2022 05:29
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Evde bakımdan atıldılar evlerinde huzur kalmadı haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Toplum Sağlığı Daire Başkanlığı Sağlıklı Yaşam ve Evde Bakım Şube Müdürlüğü’nde bir taşeron şirkete bağlı çalışan 31 personelin işine bir Whatsapp mesajıyla son verilmişti. İşlerine geri dönmek isteyen işçiler, Konak’ta bulunan belediye binası önünde oturma eylemine başlamıştı. Oturma eylemleri 18’inci gününde de devam eden işçiler, talepleri yerine gelene kadar bulundukları alanı terk etmeyeceklerini vurguladı. Öte yandan mayıs ayından beri maaş alamayan ve işten çıkarıldıklarında tazminatları da ödenmeyen işçiler, evlerine ekmek götüremediklerini ve borçlarını ödeyemedikleri için icralık olduklarını belirtti.

ZOR DURUMDAYIZ

İşten çıkarıldıktan sonra yaşadıkları maddi zorlukları anlatan evde bakım işçilerinden Erdal Biçer, “18 günlük süreçte CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ile görüşme sağladık. Başkan Tunç Soyer ile konuşup bize geri dönüş yapacaklarını söylediler ancak hala bir haber alamadık. Belediye yönetimi akrabalık bağları nedeniyle işe alınmadığımızı bildirdi. Biz yeni akraba olmadık. Zor durumdayız. Kiramızı ödeyemiyoruz, kredi taksitlerimizi ödeyemiyoruz. Bankalar sürekli bizi arıyor. Bankalar, ‘Ne zaman ödeme yapacaksınız’ diye soruyor. Başkan Soyer de seçim öncesinde bunların yapılmaması gereken şeyler olduğunu ve onu zor durumda bıraktığımızı söylüyor. Ama borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi söylemiyor. Başkan Soyer, sosyal demokrat biri olduğunu ve emekçinin yanında durduğunu söylüyor. O zaman öyle davranmalı. Taleplerimiz yerine gelinceye kadar buradan ayrılmayacağız. İşimizi geri istiyoruz” dedi.

SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ

3,5 yıl boyunca koordinatör olarak çalıştığı birimden bir Whatsapp mesajıyla işten çıkarılan Rojbin Duran da “Evde bakım birimi bir proje olarak başladı ama bizim emeklerimizle giderek büyüdü. Hiçbir problem yokken bir mesajla işten çıkarıldık. Hepimiz kapı önüne konulduk. 4-5 yıl boyunca soyadları aynı olan bu insanları Büyükşehir bünyesinde çalıştırdınız. Şimdi ne oldu? Yıllarca emeğimizi sömürdüler. Bu kriz ortamında işsiz bırakıldık. Herkesin ailesi, çocukları var. Sonuna kadar direneceğiz. Pes etmemizi bekliyorlar ama kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Herkes hakkını istiyor” ifadelerini kullandı.

EVLERİNE EKMEK GÖTÜREMİYORLAR

Talepleri yerine getirilinceye kadar direnişlerini sürdüreceklerini kaydeden Melisa Esen ise şunları söyledi: “Olumlu bir sonuç alana kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Geçen hafta Çarşamba günü CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile görüştük ama hala dönüş yapılmadı. Başkanvekili Mustafa Özuslu ile de görüştük. Süreci anlattık, Başkan Soyer’e ileteceğini söyledi ve 2 saat sonra yanıt geldi. ‘Direnişi bitirirseniz değerlendireceğim, bitirmezseniz sizin için yapacak bir şeyim yok’ dedi. Eylemin bitmesini istiyorlar ama biz de net bir cevap istiyoruz. Kimse keyfinden burada 18 gündür direnmiyor. Herkesin evine icra gelmiş durumda, herkesi her gün bankalar arıyor. Bu zaten 18 günlük bir süreç değil. Aramızda 8-9 ay önce işten çıkarılanlar da var. Diğerleri ise 31 Mayıs’tan beri bekliyor. O zamandan beri hiçbir gelirleri yok. Aramızda tek başına ev geçindiren var, ekonomik sebeplerden dolayı eşiyle kavga edip boşanma aşamasına gelenler var. Evine, çocuklarına ekmek götüremeyenler var. Burada mağdur olan 31 kişi yok yalnızca, onların aileleri de var. Bir işçi için kaybedilen bir gün bile çok kötü. Biz burada yokmuşuz gibi davranılıyor. Bürokratlar buradan geçerken biz yokmuşuz gibi davranıyorlar. Çalışma yapılıyor mu ya da içeride ne konuşuluyor hiç bilmiyoruz. Artık olumsuz da olsa net bir cevap istiyoruz. Yönetime şunu söylemek isteriz... Taşeron sistemini onaylamayan ve bunu kaldırmayı vadeden bir parti anlayışları var. 5 yıldır çok ezildik ama işimizi kaybetmemek için sesimiz çıkmadı. Buna rağmen hiçbir gerekçe gösterilmeden kapı önüne konduk. Bunun tek sorumlusu belediye yönetimi. Bizim ana işverenimiz onlar. Üzerimizdeki üniformalarda onların logosu var, bindiğimiz hizmet araçlarında onların logosu var. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi adına bir hizmet verdik, bağlı olduğumuz taşeron şirket adına değil. 18 gündür buradayız artık bir cevap almak istiyoruz. İlk görüşmemizde Başkan Soyer, ‘Kimseyi mağdur etmeyeceğim. Bu kriz ortamında işinizden oldunuz ama ben varım içiniz rahat olsun’ dedi. Bu sözün artık karşılık bulmasını istiyoruz.”

TAZMİNATIMIZI DA ALAMADIK

İşçilerden Sevgi Esen de, aylardır maaş alamadığı için borçlarını ödeyemez durumda olduğunu ve evine icra geldiğini anlatarak, “Zaten aylardır maaş alamıyorduk. Maaşlar geç yatıyordu. Çalışıyorduk ama cebimizde para olmuyordu. Yol parası, yemek, faturalar... Maaşın geç yatması bir anlam ifade etmiyordu. Çünkü ödemelerimizi zamanında yapamıyorduk. Evime icra geldi. Bunun hesabını kim verecek? Beklenecek bir durum yok. Biz neyi bekliyoruz? Bizi bu hale sokmaya hakları yok. Tazminatlarımızı da alamadık. Hem mağdur ediyorlar hem ödemelerimizi yapmıyorlar. İçeride yıllık izinlerimiz de var. Hiçbir hakkımızı alamadık. Bunun hesabını kim verecek? 31 Mayıs’tan beri haklarımızı vermek akıllarına gelmedi” dedi.

İlginizi Çekebilir...

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script