Fakılı’dan ‘30 Ağustos’ yorumu: Türkler Anadolu’dan çıkmayacağını gösterdi!

İLKSES TV ekranlarında yayınlanan ‘Erdal Erek ile Soru-Yorum’ programının bu haftaki konuğu Emekli Büyükelçi Şakir Fakılı oldu. 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla düzenlenen özel yayında, günün anlam ve önemine ilişkin önemli mesajlar verdi. 30 Ağustos’un Tük tarihi için önemli bir kilometre taşı olduğunu vurgulayan Fakılı, “30 Ağustos Zaferi, Türk toplumu olarak Anadolu’dan çıkmayacağımızı gösterdi. Toplumun büyük kesimi sahip çıkıyor, bu zaferin bilincinde” dedi. Fakılı, özel yayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) sıcak gündemine yönelik değerlendirmelerde de bulundu.

ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın önemine ilişkin konuşan Fakılı, “Bu çok önemli bir gün, Türkiye’de Cumhuriyet’in kuruluşuna doğru giden tarihi sürecin çok önemli bir kilometre taşı. 30 Ağustos’ta bir zafer kazandı Türkiye, Mustafa Kemal önderliğinde işgalci güçlere karşı zafer kazanıldı. Düşman orduları Akdeniz’e doğru sürüklenmeye başlandı. 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu ile zafer taçlanmış oldu. Bu zaferin arkasından çok önemli olaylar cereyan etti. Bunların başında Mudanya Mütarekesi geliyor. Daha sonra saltanat kaldırıldı. İstanbul hükümeti kurtuluş savaşını desteklememişti, aksine işgalci güçlerle birlikte olmuştu. Lozan Müzakereleri başladı hemen ardından. Karşımızdaki en büyük muhatap İngilizlerdi. İsmet İnönü bu müzakerelerde galip bir hükümetin temsilcisi olarak gitti ama devlet olarak döndü. Lozan başarı sağlandıktan sonra biz devlet olduk. Daha sonra o devlet 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’e dönüştü. 30 Ağustos çok önemli bir zafer, tekrar kutlu olsun” dedi.

ANADOLU’DAN ÇIKMAYACAĞIMIZI GÖSTERDİ

“Toplumun büyük kesimi sahip çıkıyor, bu zaferin bilincinde” diyen Fakılı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu Türk tarihinde de çok önemli bir zafer. Türkler Anadolu’ya Malazgirt Zaferi ile 1071 yılında girdiler, Türkler Avrupa içlerine kadar gittiler. 30 Ağustos Zaferi, Türk toplumu olarak Anadolu’dan çıkmayacağımızı gösterdi. Halkımızın da bunun tarihi bir zafer olduğunun farkında olması çok büyük önem taşıyor. Okullarda öğrencilerimize daha iyi benimsetilmesi iyi olur.”

PİLE-YİĞİTLER YOLU GERGİNLİĞİ

Pile-Yiğitler Yolu nedeniyle yaşanan gerginliğe de değinen Fakılı, “Ben Kıbrıs’ta görevliyken Pile Köyü’nü ziyaret etmiştim. Pile Köyü, Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı bir köy. Bu yolun kısaltılması gerekiyordu. Sınıra en yakın köy Yiğitler idi. BM ile uzun uzun görüşmeler oldu. Kuzey ve güney arasındaki kapıların açılması sırasında bu da gündeme geldi. Çok eski bir talep. Türk tarafının haklı ve insani bir talebi. Bu yolun yapılmasına BM Barış Gücü uzun yıllar engel oldu. Çözümsüzlükten onlar daha çok faydalanıyor. Kıbrıs Rum tarafı bu çözümsüzlük içinde AB’ye üye yapıldı. Türkler ile Rumların barış içinde yaşaması çok güzel olur ama federal bir toplum kurmak için önce kültür lazım. Yaşamsal konularda karşılıklı bağımlılık lazım. Güçlü ortak çıkarlar lazım. Karşılıklı güven ve saygı lazım. Ortak karar alma ve paylaşma kültürünün yerleşmesi lazım. Ama bunların hiçbiri yok şu an Kıbrıs’ta. Umarım bundan sonraki gelişmeler Türk tarafının uluslararası eşitliğinin tanınması yönünde olur. Kıbrıs Türklerine uygulanan haksızlıkların giderilmesi için daha somut ve adil adımlar atılması lazım” ifadelerini kullandı. 

MARAŞ’IN AÇILMASI İYİ OLDU

Hayalet şehre dönüşen ve 46 yılın ardından kullanıma açılan Kapalı Maraş’a yönelik değerlendirmelerde bulunan Fakılı, “Müzakere masasında koz olarak eskiden kullanırdı. Kıbrıs Türk tarafını müzakere masasına hep zincirlemek istediler. Müzakerelerin böyle yürümeyeceği sonunda anlaşıldı. Kıbrıs Türk tarafının kendi başının çaresine bakması en uygun yoldu. Sayın Tatar Maraş’ı açtı ve bence çok iyi yaptı. Umarım uzlaşı olur ama Maraş’ta ciddi bir mülkiyet sorunu vardır. AİHM’nde Rumlar davalar açılır. Birçok dava var. Bence artık tüm bunları geçmek lazım. Kıbrıslı Rumlarla müzakere süreci başarılı olmuyor. Kapalı Maraş için yeni bir müzakere süreci başlamalı. O da iki devlet olur. İki devlet olarak masaya oturup, tüm mülkiyet sorununu masaya koyarlar. Çünkü Güney Kıbrıs’ta da Türk malları var. Takas uygulanırsa mülkiyet konusu halledilir. Ama önemli olan Rumlar için sorunu çözmemek. Öyle olunca sorunlar böyle kalıyor” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi