GGM YANGIN YERİ!

Harmandalı’daki merkez yangının ardından yine hak ihlalleriyle gündemde... Adli incelemede yangının faciada yaşamını yitiren Ahmed tarafından çıkarıldığı tespit edilirken, Valilikten de intihar iddiası geldi ancak ardında kötü muamele ve işkencelerin yatabileceği savunuluyor


  • Oluşturulma Tarihi : 25.06.2021 07:19
  • Güncelleme Tarihi : 25.06.2021 07:19
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
GGM YANGIN YERİ!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de hakkında idari gözetim kararı bulunan sığınmacı ve mültecilerin geçici olarak tutulduğu Geri Gönderme Merkezleri (GGM), yıllardır kötü muamele ve hatta kimi zaman işkence iddialarıyla gündeme geliyor. Daha önce Aydın, Gaziantep ve İzmir’dekiler başta olmak üzere çok sayıda GGM’den benzer şikayetler gelmiş ve intihar vakaları yaşanmıştı. Son olarak Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde mültecilerin bulunduğu 5’ncı katta çıkan yangında 21 yaşındaki Suriye Ahmed Maslem’in yanarak ölmesi bu merkezde yaşanan hak ihlallerini yeniden gündeme getirdi. Faciada polis ve itfaiye ekiplerinin yaptığı incelemede yangının Ahmed tarafından odasındaki elektrik kablolarına kısa devre yaptırarak çıkarıldığı tespit edilirken, Valilik resmi açıklamasında suç kaydı nedeniyle yurt dışına gönderilmek üzere merkezde tutulduğunu bildirdiği Ahmed’in ölümü için intihar vurgusu yaptı. Şüpheyle yaklaşılan bu iddia doğruysa bile Ahmed’in ölümüne neden olan yangının ardında kötü muamele ve işkencelerin yatabileceği savunuluyor. Baro merkezin kapılarının açılması ve geniş çaplı soruşturma çağrısı yapıyor.

ADLİ İNCELEME SONUCU VE VALİLİĞİN AÇIKLAMASI

Olaya ilişkin İzmir Valiliği’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde saat 16.25 sıralarında ilk belirlemelere göre elektriklerin kısa devre yaptırılması sonucu çıkan yangında hakkında İzmir İl Emniyet Müdürlüğünce 31.05.2021 tarihinde uyuşturucu madde bulundurma ve resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından işlem yapılan Suriye uyruklu yabancının vefat ettiği, yabancının odadan çıkma imkanının olmasına rağmen odadan çıkmadığı ve yabancının madde bağımlısı olması nedeni ile olayın intihar olabileceği değerlendirilmektedir. Yangına ilk müdahale güvenlik görevlileri tarafından yapılmış ve itfaiyeye haber verilmiştir. İtfaiye geldikten sonra yangın kontrol altına alınmış, katta bulunan diğer yabancılar güvenlik ve jandarma personelinin koordinesiyle güvenli bölgeye tahliye edilmiştir. Olaya müdahale eden iki güvenlik görevlisi dumandan etkilenmeleri sebebiyle hastaneye kaldırılmıştır. Güvenlik görevlilerinin sağlık durumu iyi olup hastanede tedavileri devam etmektedir. Olayla ilgili savcılık tahkikatı sürdürülmektedir.”

Bu açıklamanın bir gün sonrasında itfaiye ve polis ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu açıklandı. Yangının, ölen Ahmed Maslem'in odasındaki elektrik kablolarından çıktığı belirlendi. Yetkililer, Maslem'in elektrik kablolarını kısa devre yaptırarak yangını bilinçli şekilde çıkardığının tespit edildiğini bildirdi.

İÇERİDEN ÇIĞLIKLAR GELİYORDU

Yaşananlar üzerine Göç ve İltica Komisyonu’ndan 4 avukatla Geri Gönderme Merkezi’ne giden İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Deman Güler, valilik tarafından yapılan ‘intihar’ açıklamasına şüpheyle yaklaştıklarını belirterek, “Mültecilerin yaşadığı yere bizi sokmuyorlar. Biz oraya girmek istiyoruz. Vali ile konuştuğumuzda yeniden talep ettik, ‘Avrupa Konseri temsilcisini soktunuz ama biz içeri giremiyoruz’ dedik. Yine de olay yerini bize göstermediler. Odaların bulunduğu ve yangının çıktığı yeri görmedik. İçeriden çığlıklar geliyordu. Sığınmacılar camlardan sarkarak feryat figan bağırıyorlardı. Ne yazık ki onlarla görüşemedik. Bunun bir intihar olup olmadığını ancak tanıklarla görüşerek, kamera görüntülerini izleyerek ve otopsi raporunu gördükten sonra anlarız” dedi.

‘AÇLIK GREVİ’ İDDİASI

GGM’lerdeki kötü muamele ve yaşam koşullarının mültecileri intihara sürüklediğini söyleyen Güler, “Ölen şahısla ilgili uyuşturucu bağımlısı gibi söylemler vardı. Ancak 16 Haziran’da doktora gitmiş psikiyatrik problemi olmadığına dair rapor verilmiş, herhangi bir şey çıkmamış. 3 gündür de açlık grevinde olduğu söyleniyor. Buradaki vakanın intihar olması beraberinde başka soruları da beraberinde getiriyor. Yani bir derdi olduğu ortada... Neden böyle bir şey yaptığı, bu sınıra nasıl geldiğinin araştırılması lazım... Burası devletin güvenliğini almakla zorunlu olduğu yer. İntihar etti diyerek işin içinden sıyrılmak mümkün değil. Biz buraya girebilseydik belki bu kişinin durumunu engelleyecektik. Bir derdi olduğunu anlayıp doktora götürülmesini isteyecektik. Bu şahıs ölmeyecekti” ifadelerini kullandı.

DEFALARCA UYARDIK, DENETİME AÇIN DEDİK

Konuyu basit bir adli vaka olarak görmenin yaşanacak yeni ölümlerin de sebebi olacağını vurgulayan Güler, “Bu insanlar ülkelerine geri gönderilmek üzere orada tutuluyor, suçlu değiller. Dün vali bey ile yaptığımız konuşmanın ilk kısmı bunun üzerineydi zaten. Bu kişilerin suçlu, kendine zarar verebilen, uyuşturucu müptelası, terörist kişiler olduğunu söyledi. Biz de öyle olsalardı cezaevinde olacaklarını söyledik. Çok ciddi bir algı problemi var. Valinin tavrı olumsuz değildi diyalog zemini aramaya çalıştık ama kendisine iletilen bilgiler anlaşılan o ki doğru değil. Geri Gönderme Merkezi müdürünün acilen istifa etmesi ya da görevden alınması gerekiyor. Bu kişi başından beri sıkıntılı bir yerin idareciliğini yapıyor ve işini çok başarısız yapıyor. Daha geçtiğimiz ay burada bir işkence vakası yaşandı. Uyardık ama asla söylediklerimizi dinlemiyorlar ve bugün de bir gencecik insan hayatını kaybetti” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi