“Gökdelende belediye istemiyoruz”

E. ÇAĞLA GENİŞ

Kültürpark Platformu üyelerinin, Kültürpark’ı ve hemen yanı başındaki ‘Basmane Çukuru’ olarak anılan eski garaj alanını koruma mücadelesi sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kültürpark’ta çeşitli değişikliklere gitmek istemesine karşı çıkan ve alanın korunmasını isteyen Kültürpark Platformu, Büyükşehir Belediyesi’nin Folkart Basmane Gökdelenleri’nin bölgenin dokusuna aykırı ve dönüşüm baskısı getirecek gökdelen yapısının karşısında durmasını talep etti. Gökdelenlerin içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesine ait hizmet birimlerinin yapılacak olmasın karşı çıkan platform üyeleri, Basmane Çukuru önünde basın açıklaması yaparak, “Basmane’de gökdelen, gökdelende belediye istemiyoruz” dedi.

KOCAOĞLU’NUN ÜSLUBUNU ELEŞTİRDİ

Grup adına basın açıklamasını okuyan Ebru Türkdamar Diktaş, “Kültürpark’ın korunması yönündeki çabalarımızın bir parçası olarak Sayın Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun son açıklamalarının ardından aşağıdaki hususları kamuoyu ile paylaşmanın doğru olacağını düşünerek bu basın açıklamasına karar vermiş bulunuyoruz. Öncelikle başkanın eril ve bencil dilini yadırgadığımızı belirterek başlamak istiyoruz. Son dönemde genel siyasi jargonumuzun gittikçe kahvehane üslubuna evrilmesinden toplumun önemli bir kısmı rahatsızken aynı üslubun 8 bin 500 yıllık geçmişiyle ve kültürüyle övünen kentimizin siyasetçilerince de benimsenmiş olmasını kabul etmek istemiyoruz. Sayın Belediye Başkanı’nın da bir hemşerimiz olarak kendi üslubunu gözden geçirme nezaketini göstereceğine eminiz” dedi.

“HİZMET BİRİMİ HALİNE GETİRİLDİ”

Kültürpark’ın korunarak yaşatılması ile birlikte geçmişte Kültürpark’a ait olan ‘Basmane Çukuru’ denen arsanın en üst düzeyde kamu yararı gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Diktaş, “Bu arsa 1990’lı yıllarda ne yazık ki Kültürpark’tan kopartılmış ve çok yüksek yapılaşma koşulu ile donatılarak satılmıştır. Bu dönemde arsada belediyeye, yani kamuya ait olarak kalan yüzde 12’lik pay arsanın en değerli yeri olan Basmane Meydanı’na bakan köşesinde ve kültürel-sanatsal işlev yüklenerek tanımlanmıştır. Bugüne geldiğimizde, 2015 yılında yapılan revizyonla arsanın imar koşulları değiştirilerek kültür-sanat işlevi yerine belediye hizmet birimi getirilmiştir. Bununla yetinilmeyip müteahhit firma tarafından hazırlatılan ÇED raporuna göre arsanın normal inşaat hakkı olan 110 bin metrekare üzerinden belediyeye 30 bin metrekare pay ayrılırken projeler incelendiğinde aslında firmanın hukuka aykırı olarak 220 bin metrekareyi aşan bir inşaat yapmayı planladığı ve yapının kent suçu olma niteliği bir yana, belediyenin bilerek ya da bilmeyerek büyük zarara uğratıldığı görülmektedir” ifadelerini kullandı.

“DAHA UYGUN BİR YER YOK MU?”

“Bugün arsadaki kamu payını yüzde 12’den yüzde 30’a çıkarmakla övünen Sayın Aziz Kocaoğlu’ndan tereddütlerimizi gidermesini bekliyoruz” diyen Diktaş, şu soruları sordu: “Arsa satılırken arsanın en değerli yerinden ayrılan kamu payının şu an arsanın neresinden ayrıldığı belli midir? Arsa satılırken kongre merkezi-kültür-sanat işlevli olarak ayrılan belediye payı hangi gerekçelerle belediye hizmet binası olarak değiştirilmiştir? İzmir Büyükşehir Belediyesinin hizmet birimleri için kentte bir holdingin inşa ettiği kent suçu niteliğindeki bir yüksek yapının içinden daha uygun bir yer yok mudur? Sayın Kocaoğlu, bu soruları doğaçlama ve başta eleştirdiğimiz üslubu ile değil konuyla ilgili belediye uzmanlarının hazırladığı nicel bilgilerle oluşturulmuş raporlarla yanıtlarsa memnun olacağımızı belirtmek isteriz.”

“KATKI SUNMAYA HAZIRIZ”

Basmane Çukuru denen arsanın aslında Kültürpark’tan kopartılmış, halkın elinden alınmış bir alan olduğunu dile getiren Diktaş, şunları söyledi: “Bu alanda trafik ve siluet başta olmak üzere kentsel altyapı ve mekansal niteliği son derece olumsuz etkileyecek, kent suçu olarak kabul ettiğimiz yüksek yapılaşmaya sonuna kadar karşı olduğumuz gibi böyle bir yapının içerisinde bir belediye hizmet birimi düşünülmesini bu kentin tarihine, kimliğine ve taşıdığı her türlü sosyal, kültürel ve demokratik özelliklere hakaret olarak değerlendiriyoruz ve kabul etmiyoruz. Sayın Kocaoğlu’nun Kültürpark konusunda kentin önemli bir çoğunluğu tarafından benimsenmeyen kadük bir projede ısrar ettiğini üzülerek izlemekteyiz. Bizce bugün belediyeye düşen bu alanın korunarak yaşatılması için diyalog ve işbirliği içerisinde yeni bir yol haritası çizmektir. Eğer böyle bir yola girilirse Kültürpark Platformu olarak çalışmalara her türlü katkı sunmaya hazırız.”