Sayfa Yükleniyor...
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Atilla Uluğ, merkez üssü Foça olan 4.3lük depremi değerlendirdi
EMİRCAN IŞILDAK ÖZEL HABER
İzmirin Foça İlçesi açıklarında geçtiğimiz gün 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Can ve mal kaybının yaşanmadığı, çevre ilçelerden de hissedilen deprem kentte panik yarattı.
Küçük ölçekte birden çok artçı sarsıntının da kaydedildiği depremin ardından bazı vatandaşlar sokağa çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesinden Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Atilla Uluğ da meydana gelen bu depremi değerlendirdi. İzmirin deprem riskini ortaya koydu.
NORMAL SARSINTILAR
Prof.Dr. Uluğ, sarsıntının normal sayılabileceğini ifade etti. Foça ve Bergama bölgesinin özellikle hareketli ve aktif bir bölge olduğunu vurgulayan Uluğ, Bu tarz yer altı hareketlerini normal olarak karşılıyoruz. Asıl sarsıntıdan sonra küçük ölçekli artçılar da meydana gelebiliyor. Baktığımız zaman bölgenin de yer altı faaliyetleri bakımından aktif olduğunu görüyoruz. Özellikle Foça, Bergama gibi bölgelerde aktif faylar var. Bu faylar hem karada hem de denizde bulunuyor. En ufak bir parça oynamasında da aktivasyona geçiyor dedi.
HAREKETLERİ TAKİP ETMEK GEREKİYOR
Küçük sarsıntıların her zaman büyük depremleri engellemeyeceğini söyleyen Uluğ, Böylesi küçük sarsıntılar çoğu zaman büyük depremlerin habercisidir. Bazı görüşler, Küçük sarsıntılar büyük depremleri engeller tezini savunur fakat ben buna katılmıyorum. Küçük depremler büyükleri engeller diye bir değişmezlik yoktur. Doğru tahminleri, kaç senede bir tekrar etmiş ona bakarak yapabiliriz. Bu anlamda hareketleri takip etmek gerekiyor değerlendirmesinde bulundu.
440 YILDA BİR
Uluğ ayrıca İzmirdeki deprem risklerini de ele aldı. Kentte büyük bir depremin 440 yılda bir tekrarlandığını açıklayan Uluğ, İzmir faylarında bölgesel olarak aktif olan yerler var. Örneğin merkez bölgesinde benim yaptığım inceleme ve araştırmalara göre 440 senede bir olacak şekilde büyük bir deprem meydana geliyor. Bu olası büyük depremde de Kordon Boyu çöküyor ve 15-20 bin kişi hayatını kaybediyor. Tabi bunlar kötü senaryolar. Ancak benim üzerinde çalıştığım veri setine göre bu tespitler ortaya çıkıyor. Bu araştırmaları 100 ila 500 yıllık periyotlara bakarak incelemek gerekir şeklinde konuştu.
Haber Merkezi