Hayvanları insanlar silah haline getiriyor

BURCU YANAR - ÖZEL HABER

Gaziantep’te pitbull köpeklerinin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan 4 yaşındaki Asiye bebeğin ardından birçok il ve ilçede sokak hayvanlarının insanlık dışı görüntülerle toplatılması Türkiye gündemine bomba gibi düşmüştü. Çeşme Alaçatı Doğa ve Hayvanseverler Derneği (ÇESAL) Başkanı Solmaz Örücü, herkesin gözü önünde kanuna aykırı iş yapıldığını söyleyerek, hayvan koruma dernekleri, hayvanseverler ve köpeklerin eşya değil can olduğunun bilincinde olan medya dışında kimsenin sesinin çıkmadığını vurguladı.

HASTALIKLI İNSANLAR YÜZÜNDEN…

Örücü, “Kısırlaştırma yapmak için bile imkanı olmayan, o bahanenin arkasına sığınan belediyeler söz konusu hayvanları toplamak olunca hiç tereddüt etmeden hoyratça topladıkları canları bilinmeze atmakta hiç tereddüt göstermiyor ne yazık ki. Yasaklı ırklar veya güncel söylemiyle tehlike arz eden hayvanlar; Tarım Bakanlığınca, İçişleri Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu, veteriner fakülteleri, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturulmuş komisyon tarafından belirlenen ırkları kapsıyor. Bunları herkes biliyor artık. Aslına bakarsanız bu hayvanların tehlike arz eden ırk olmalarının temel nedeni onları yetiştiren hastalıklı ruhlara sahip sözde insanlardır. Aslında bu köpekleri yasaklamak ve cezalandırmak yerine onları birer silah haline getiren sahiplerini cezalandırmak gerektiğini düşünüyoruz. Çok klasik bir cevap olacak ama kötü köpek yoktur kötü sahip vardır” şeklinde konuştu.

OLANAĞI OLMAYANLARA DESTEK

Yasaklı ırkların kayıt altına alınması için verdiği sürenin 14.01.2022 tarihinde dolduğunu da belirten Örücü, bu sebeple köpeklerin terk edilmesinin fazlalaştığına da dikkat çekti. Başkan Örücü, “Terklerin artması demek bu zavallıların kısacık ömürlerini beton zeminlerde, sevgiden yoksun insanların elinde barınaklarda yitip gitmesi demekti. ‘Dernek olarak ne yapabiliriz?’ düşüncesinden yola çıkarak en azından kendi bölgemizdeki canlara yarar sağlayalım, maddi olanağı olmayan hayvan sahiplerine destek olalım dedik. Bunu derneğimizin sosyal medyasından duyurduk. Sadece Çeşme bölgesi diye belirtmemize rağmen Tekirdağ, İzmir, Adana gibi illerden talep geldi. İlçemiz sınırları içerisinde bugüne kadar 13 köpeğimize özgürce, sevgiyle ev ortamında bakılma şansı verebildik. Ayrıca Tekirdağ ve Adana ilinden gelen yardım çağrılarını da karşılıksız bırakmadık” diye konuştu.

HAYVANLARI KORUMAK İÇİN

Belediyelerin, Tarım Orman Bakanlığı personellerinin ve diğer sorumluların sahipsiz ve çok zor şartlarda yaşamaya çalışan hayvanları toplamak için inanılmaz bir efor sarf ettiklerini söyleyen Solmaz Örücü, “Aynı eforu dövüştürülen kangallar ve tehlikeli ırk sınıfında değerlendirilen zavallı hayvanları korumak için gösterseler, şuursuzca sadece para kazanmak için hiç bir yasal izni olmadan çok kötü şartlarda ses tellerini bile keserek karanlık, izbe yerlerde sürekli doğurtulan canları kurtarmak için sarf etseler, sahipleri tarafından hevesleri geçince sokağa atılan yüzlerce canın hakkını aramak için koşsalar, yıllardır kısırlaştırma görevini yapmayan belediyeleri cezalandırmak için uğraşsalar, sözde barınak veya rehabilitasyon merkezinde çalışan ve onlara eziyet eden personel için bu eforu sarf etseler her şey daha kolay olurdu” dedi. Örücü, bir yudum sevgi için insanı dost bilen ancak sürekli insanlar tarafından dışlanarak 3-5 yıllık ömrünü korku içinde geçiren sahipsiz hayvanları yok etmeye çalışan siyasilere asla oy vermeyeceklerini de sözlerine ekledi.

MERHAMETE DAVET EDİYORUZ

İnsanları merhamete davet ettiklerini de ifade eden Örücü, “Sözde anne çocuğunu koruduğunu söyleyerek kendisinden 2-3 metre ileride hiçbir tehlike oluşturmayan köpeğe elindeki çanta ile vuran ve bu durumu vazife edinen başka bir kişinin ne olduğunu anlamayan zavallı köpeğe tekme atan vatandaşa daha bunun gibi yüzlerce olaya bakıp kim daha saldırgan, kim daha tehlikeli diye tüm insanları düşünmeye davet ediyoruz. Bu dünyayı sevgi değiştirecek. Sevmek zorunda değilsiniz yaşam hakkına saygı bekliyoruz. Bütün kalplere biraz sevgi, biraz merhamet, biraz farkındalık diliyoruz” dedi.