Hazır beton sektörü fuarizmir’de

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) ve Kalite Fuar Yapım AŞ tarafından düzenlenen ‘10. Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı’ (Beton İzmir 2018), fuarizmir’de kapılarını açtı. Fuar nedeniyle hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörleri temsilcileri İzmir’de buluştu. 10’uncu kez kapılarını açan fuarın açılış törenine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Mustafa Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe’nin yanı sıra sektör temsilcileri katıldı. Fuarın açılında Prof.Dr. Mustafa Öztürk, betonlaşma artıkça çevreye olan olumsuz etkilerinin de arttığını belirterek, “Suyun önemi insanlarca tartışılmaz. Bu nedenle yer altı kaynaklarının beslenmesi dolayısıyla toprağın su ile beslenmesi gerekir. Şehirlerdeki betonlaşma arttıkça su yeterli oranda toprak ile buluşamamaktadır. Bu durumda yer altı su kaynaklarının azalmasına ve tarımsal verimin düşmesine neden olmaktadır. Şehirlerde betonlaşma hiç kuşkusuz ki olacaktır. Ancak kaynakların tükenmesini önlemek ve insanoğlunun doğa üzerindeki etkisinin azaltılması gerekiyor. Bu nedenle özellikle son yıllarda bakanlığımız suyu geçiren beton ya da bilinen adıyla geçirimli beton uygulama çalışmalarında büyük ilerleme kaydetmiştir. Bu konunun önemi ülkemizde yeni anlaşılmaya başlamıştır. Sınırlı dayanım özelliklerinden dolayı bugüne kadar geleneksel betonlar kadar kullanılmamıştır. Ancak katkı malzemeleri ve teknolojilerinde gelişimle birlikte geçirimli betonların adı eskiden olmadığı kadar duyulmaktadır. Özellikle yer altı su kaynaklarının beslenmesi ve ısı etkisinin azaltılması kış aylarında ise ılıman hale getirilmesi beton yüzeyi uzun sokaklardaki toplanan suların sellerin oluşumunun minimize edilmesi için özellikle yağmur suyunun yer altı suyu ile buluşması bizim için oldukça önemlidir” dedi.

BETONU YUMUŞATMALIYIZ

Türkiye’de vatandaşın betona karşı ciddi tepkisinin olduğunu dile getiren Öztürk, “Bunu minimize etmek istiyoruz. Beton istemiyorlar. Betonu yumuşatmak için betondan suyun geçmesi lazım. Yeraltı suları ile buluşması lazım. Geçirimli betonla yeraltı suyunu besleyerek daha kaliteli yaşam alanları oluşturmamız mümkündür” diye konuştu. Ege Bölgesi’nde Aliağa’da 1 milyon metreküp elde hazır cüruf var olduğunu ifade eden Öztürk, “Lütfen bunu değerlendirin. Gidip maden ocaklarını açarak değil bu doğal malzemeleri kullanarak ekonomiye, doğaya geri kazanılabilir madde haline getirin. Birinin atığı diğerinin serveti olsun. Bu tekniği ve teknolojiyi geliştirmeliyiz” şeklinde konuştu.

DOĞA YOK OLMASIN

Hazır beton üreticilerinden daha kaliteli üretim yapmalarını isteyen Öztürk, “Depreme dur demek için daha kaliteli beton üretilmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, “C12,C8 betonlarla çoğunun çürüyüp yok olduğunu görüyoruz. 2019’da uygulamaya geçecek olan C25 belgeli betonu da lütfen derhal uygulayın. Biz bununla ilgili teknik şart nağmeyi oluşturduk. Bir miktar daha para kazanayım demek yerine daha kaliteli mal üretelim. Bir miktar daha canlara kıyılmasın. Doğa yok olmasın. 5 kuruş daha fazla kazanayım diye canlara kıymayın. Daha kaliteli malzeme üretin” ifadelerini kullandı.

DÜNYADA 3’ÜNCÜ AVRUPA’DA LİDERİZ

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık ise, Türkiye’nin son 9 yıldır üretimi ile dünyada üçüncü büyük hazır beton üreticisi olduğunu ifade etti. Işık, şunları kaydetti: “Fuarın açılışını yapmadan önce bildiğiniz üzere inşaat sektörünün en önemli kolu inşaat ve onun en önemli girdisi olan hazır beton sektörü 115 milyon metreküp hazır beton üretimi ile dünyada üçüncü sıradadır. Türkiye son 9 yıldır üretimi ile dünyada üçüncü büyük hazır beton üreticisidir. Avrupa’da ise lider konumunu uzun yıllardır sürdürmektedir. Bu liderlik büyük sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Türkiye Hazır Beton Birliği ülkemizde kullanılan hazır betonun tamamının kaliteli üretilmesi için 30 yıldır durmadan çalışmaktadır. Kaliteli üretimin sağlanması ve standartların uygulanması ancak denetimle sağlamak mümkündür.”