- Gündem
- 26.04.2025 00:42
TTB, ‘Sağlıkta Ticari Çeteleşme Bebek Ölümleri Raporu’nu paylaştı. Raporda dikkat çeken ifadeler ise şöyle: “Sağlıklı bir toplum yaratılması için sağlık sisteminin yeniden inşasına gerek vardır!”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlıkta Ticari Çeteleşme Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ‘Sağlıkta Ticari Çeteleşme Bebek Ölümleri Raporu’ kamuoyu ile paylaşıldı.
Raporun sunumunu TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip yaptı. “Yaşama sağlıklı başlamak tüm bebeklerin hakkıdır” cümlesiyle sunumuna başlayan Saip, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocuk haklarına ilişkin kurucu maddesini ve taraf devletlerin yükümlülüklerini sıraladı.
Türkiye’de riskli gebeliklerin önlenmesini ve gebeliğin bilinçle planlanmasını amaçlayan hizmetlerden uzaklaşıldığını belirten Saip; buna bağlı olarak anne-bebek ölümleri önlenebilirlik düzeyinin ortalamanın çok üstünde ve bölgeler arası eşitsiz olduğunu, yeterli doğum öncesi bakım almadan 40 bin doğum yaşandığını, düşük doğum oranının yüzde 13’ü bulduğunu ifade etti. Saip, daha sonra ise nitelikli bir sağlık hizmetinin önemli göstergelerinden bebek-çocuk ölüm hızının son yıllardaki yükseliş eğilimini veriler ile paylaştı. Yenidoğan sağlık hizmeti gereksiniminden sağlıkta çeteleşmeye nasıl geçildiğini bir akış şeması eşliğinde gösteren Saip; yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin düzeylerine, bu ünitelerdeki personel ve araç-gereç ihtiyaçlarına dikkat çekerek “Yenidoğanlarda ölümleri azaltmak için aktif yenidoğan uzmanı sayısının 10 bin canlı doğum başına en az 4,3 olması gereklidir. Ülkemizde ise aktif yenidoğan uzmanı sayısı 391’dir ve 10 bin canlı doğuma 3,76 uzman düşmektedir” dedi.
Dr. Muzaffer Eskiocak ise önlenebilir ölüm oranlarındaki yüksekliğe bir kez daha dikkat çekti. Dünyada bebek ölüm hızının bin canlı doğumda 1,7’ye kadar düştüğünü söyleyen Eskiocak, Türkiye’de ise halen bin canlı doğumda 9-10 seviyelerinde olmanın kabul edilemez olduğunu ifade etti. Dr. Nilüfer Ustael’in raporun sunuş bölümünü okumasının ardından son olarak Dr. Alpay Azap söz aldı. Aylardır yoğun bir emek sarf ederek bu raporun hazırlanmasını sağlayanlara teşekkür eden Azap, TTB’nin çok uzun yıllardır karşı çıktığı Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın nelere mal olduğunun rapordan rahatlıkla görülebileceğini belirtti. Azap, şöyle devam etti: “Raporumuzun hem kamuoyu hem de yöneticiler tarafından dikkatle okunması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü okunduğunda görülecek ki; sağlığın ticarileştirilmediği, bebeklerin ölmediği, ameliyat masalarında hastalarla stent ve malzeme pazarlıklarının yapılmadığı Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün! Biz bu sağlık ortamını yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz.”