- Gündem
- 11.05.2025 00:33
Bayraklı İlçesine bağlı Fuat Edip Baksı Mahallesinde gerçekleşen heyelana karşı önlem alınmadı. Yetmezmiş gibi Can ve mal kaybından tarafınız sorumludur cümlelerinin yer aldığı bir belge de zorla imzalatıldı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmirin Bayraklı İlçesinde yer alan Fuat Edip Baksı Mahallesi son zamanlarda oldukça tehlikeli günler geçiriyor. 29 Mart 2018 tarihinde gerçekleşen heyelan vatandaşı sokağa dökmüştü. Gece yaşanan bu olayın ardından kimi mahalle sakini evini terk etti kimi ise ölümü göze alarak evine girdi. Fen İşleri Müdürlüğü tarafından iki büyük kayanın daha düşeceği söylenirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi henüz hiçbir çalışma başlatmadı. Ancak Nisan ayı meclis toplantısında Belediye Başkanı Hasan Karabağ tarafından Büyükşehirin bölgede çalışma başlattığı kaydedilmişti. Vatandaştan aldığımız bilgiye göre muhtarlık tarafından da herkesin kendi evinin önündeki kayaları toplaması söylenmiş. Koca kayaları toplamakla boğuşan vatandaşın derdine bu kez zabıtalar eklendi. Ellerinde dilekçelerle tehlike altında kalan evlere birer zarf getiren zabıtalar, imza atmadan zarfı açtırmadılar. Mahalleli ise imzayı atıp zarfı açtıktan sonra büyük bir şokla karşılaştı. Zarfta, vatandaşa evlerinden tahliye edilmeleri söylenirken, tahliye edilmedikleri takdirde herhangi bir can ve mal kaybında sorumluluk almayacakları vurgulandı. İçeriğinde ne olduğunu bilmeden, mecburen imza atan vatandaş ise tahliye edilmek istemediklerini, kayayı önlemek amaçlı sadece istinat duvarı istediklerini aktardı. İstinat duvarı için imza toplayan ve imzaları Büyükşehire ulaştıran vatandaş, Belediyenin planladığı kentsel dönüşüme güvenmediklerini, Limontepe ve Uzundereye yerleştirilen diğer vatandaşlar gibi kendilerinin de mağdur edileceklerini, kentsel dönüşüm olacaksa evlerin müteahhitlere verilmesi gerektiğini belirtti. Yerinde dönüşümü destekleyen vatandaş, çaresiz bir şekilde akıbetlerinin ne olacağını bekliyor.
HER GÜN KORKUYLA UYUYORLAR
İZSU boru patlamasından dolayı heyelanın yaşandığını belirten vatandaş, tamir edilmesine rağmen borunun önceki günlerde tekrar patladığını, su sızıntısının yerinde duran ikinci kayayı da etkileyebileceğini ve bu nedenle her gün korkuyla uyuduklarını vurguladı. Sadece duvar istiyoruz diyerek isyan eden bir mahalle sakini gelen zarfa ve zabıtalar tarafından atılan imzalara ilişkin de şöyle konuştu: Sadece duvar istiyoruz. Yukarıdaki kayanın düşmesi durumunda onu engelleyebilecek bir istinat duvarı. Zabıtalar geldi, evleri tehlikede olan kişilere zarf getirdi. Zarfı önce açtırmadılar. İmza attıktan sonra okuyabileceklerini söylediler. İnsanlar da haklı olarak ne olduğunu bilmeden imza atmak zorunda kaldı. Zarfta anlatılmak istenen ise kısaca şöyle; tahliye edilmeniz lazım. Aksi halde oluşabilecek herhangi bir can ve mal kaybından sorumlu değiliz. Bildiğiniz topu bize attılar. 29 Martta heyelan oluyor ancak kimse gelip müdahale etmiyor. Tepemizde büyük bir kaya daha var. O da her an düşebilir. Bunu engellemek için uğraşmıyorlar. Gelip tahliye edeceğiz diyorlar.
MAHALLELİ İMZA TOPLADI
Tahliye edildikten sonraki aşama için herhangi bir öneri sunulmadığını kaydeden vatandaş, Tamam tahliye edin, peki biz tahliye edildikten sonra nereye gideceğiz, bu süreçte nerede kalacağız? Böyle bir imkan da vermiyorlar. Sadece tahliye edileceksiniz diyorlar. Hepsi kendi derdine düşmüş, bizim hayatımızın onlar için önemi yok. Baksanıza kendilerini garantiye almak için imza attırdılar. Ben kiracıyım ve bu eve bir sürü masraf yaptım. Benim masrafımı karşılayabilecekler mi, tahliye edildikten sonra üzerimize düşecekler mi? Bu mahalle yoksul bir mahalle. Evleri ellerinden giderse kimsenin gidecek yeri yok. Sadece ister oturun, ister oturmayın biz mesuliyet kabul etmiyoruz denilip imza alındı. Zabıtalar da imzayı atın, içerisinde kötü bir şey yok, biz garantisini veriyoruz deyip insanların imzasını aldı dedi. Mahallelerinden çıkmak istemediklerini söyleyen vatandaş, kentsel dönüşümün belediye tarafından değil müteahhit tarafından yapılması fikrini desteklediklerini söyleyerek şöyle ekledi: Biz buradan gitmek istemiyoruz. Komşularımızı, sevdiklerimizi bırakmak istemiyoruz. Tanımadığımız insanların arasına girmek istemiyoruz. Betonların arasında boğulmak istemiyoruz. Belediyenin buraya gelip bir şey yapmasını istemiyoruz. Buranın yolunu müteahhitlere açsınlar. Çünkü Belediye bizi mağdur ediyor, Belediye hakkımız olanı vermeyip üstüne bir de borçlandırıyor. Kentsel dönüşümden yararlanan komşularımızdan biliyoruz. Dağın başına götürüyorlar insanları. Limontepe, Uzundere en büyük örneği. Mağdur olmadan yerinde dönüşümü talep ediyoruz.
Mahalle sakinleri bir yandan evlerinin önündeki kayaları temizliyor bir yandan istinat duvarı yapılması için imza topluyor. Toplanan imzaları Büyükşehire ulaştıran vatandaş, yaşadıkları korkunun artık son bulmasını ve seslerinin duyulmasını istiyor.