İBB’deki yolsuzluk soruşturması medyaya mı uzanıyor? Şaban Sevinç kimdir?

Türk siyaset ve medya dünyasının yakından tanıdığı, uzun soluklu kariyeriyle dikkat çeken usta gazeteci Şaban Sevinç, son günlerde adı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk soruşturması ile anılan isimlerin başında geliyor. Edinilen bilgilere göre, Sevinç ve aralarında farklı mecralardan tanınan bazı meslektaşlarının, yürütülen soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne götürülmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

CHP’DEN RTÜK’E UZANAN ÇİZGİ: ŞABAN SEVİNÇ KİMDİR?

1 Mayıs 1964 tarihinde Samsun'un Bafra ilçesinde doğan Şaban Sevinç, 1988 yılında Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden mezun olarak mesleğe ilk adımını attı. Kariyerine 1987’de Milliyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda başlayarak yazılı basının dinamiklerini hızla kavradı. 1989 yılında Hürriyet Gazetesi'ne geçişi, onun için kritik bir dönemeç oldu. Burada özellikle CHP ve Parlamento Muhabirliği görevlerini üstlenerek siyasetin merkezinde önemli tecrübeler edindi.

Siyasetle iç içe geçen bu tecrübesi, onu 2005 yılında farklı bir platforma taşıdı. TBMM Genel Kurulu'nda yapılan seçimle, CHP Meclis Grubu'nun önerisiyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine seçildi ve bu görevi 2009 yılına dek başarıyla sürdürdü.

HALK TV VE BİZİM TV: YAYIN YÖNETMENLİĞİ DÖNEMİ

Sevinç'in kariyerindeki bir diğer kilometre taşı, 2012-2019 yılları arasında yürüttüğü Halk TV Genel Müdürlüğü görevidir. Bu dönemde kanalın kurumsal ve yayıncılık anlamında önemli bir süreçten geçmesine liderlik etti. Halk TV'den ayrılışının ardından ise dijital medyanın yükselen trendine ayak uydurarak, Bizim TV adlı YouTube haber kanalının Genel Yayın Yönetmeni olarak görevine devam etti. Bu süreç, onun geleneksel medyadan dijital yayıncılığa geçişteki esnekliğini ve tecrübesini bir kez daha gözler önüne serdi.

Evli ve Melisa ile Devrim Can adında iki çocuk babası olan Sevinç'in, mesleki çalışmalarının yanı sıra 2000 yılında yayımlanan "Yenilmiş Komutanlar Müzesi" adlı bir araştırma kitabı da bulunmaktadır.

İBB SORUŞTURMASI VE İFADE ÇAĞRISI: KULİSLERDE NELER KONUŞULUYOR?

Son günlerde Türkiye gündeminin ana maddelerinden biri haline gelen İBB yolsuzluk soruşturması, şimdi de medya dünyasından isimleri mercek altına aldı. Şaban Sevinç'in ifadesine başvurulması veya götürülmesi, doğrudan bu soruşturmayla ilişkilendiriliyor.

Basında yer alan ilk bilgilere göre, Şaban Sevinç ve bazı meslektaşları hakkında gözaltı kararı bulunmadığı, ancak soruşturma kapsamında ifadelerinin alınması gerektiği belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gerçekleşen bu süreçte gazetecilerin, üzerlerine atılı olan, "yalan bilgiyi alenen yayma" ve "suç örgütüne yardım etme" gibi suçlamalarla ilgili olarak savunmalarını yapmaları bekleniyor. Bu durum, kamuoyunda, gazetecilik faaliyetlerinin soruşturmanın kapsamına alınıp alınmadığına dair ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.

Bu kritik aşamada, olayın bir gözaltı operasyonundan ziyade, soruşturmanın seyrini etkileyecek bilgilerin toplanması amacıyla bir ifade alma süreci olduğu yönündeki açıklamalar, tansiyonu bir nebze olsun düşürmüş durumda. Ancak siyaset ve medya arasındaki bu gerilim hattında, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında nasıl bir yol izleneceği merak konusu.

Şaban Sevinç, kariyeri boyunca özellikle sol siyaset ve Meclis koridorlarına dair birikimiyle tanınmış, köşe yazıları ve televizyon yorumlarıyla siyasi gündemi şekillendirmiş önemli bir figürdür. İfadeye çağrılmasının, salt mesleki faaliyetleriyle mi, yoksa doğrudan soruşturmaya konu olan iddialarla mı ilgili olduğu, verilecek ifadeler ve savcılık açıklamalarıyla netleşecektir. Bu gelişme, gazetecilerin haber kaynakları ve yayın politikalarının hukuki süreçlerdeki yerini bir kez daha sorgulatıyor.