Sayfa Yükleniyor...
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 8 Haziran'da doluyla karışık yağan yağmur, 7 bölgedeki üzüm bağlarına ciddi zarar verdi. Konuyla ilgili olarak İzmir Çiftçiler Sendikası ise açıklama yaptı
Muhabir-Merve Ağrıç/Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 8 Haziran'da saat 18.00'da meydana gelen doluyla karışık yağmur, Killik, Gümüşçay, Yeşilyurt, Tepeköy, Çakırcali, Caberfakılı ve Baklacı bölgelerinde üzüm bağlarında büyük hasara yol açtı. Bu durum, sofralık üzüm üretim merkezi olarak bilinen Alaşehir'deki üzüm üreticilerini ciddi şekilde etkiledi. İzmir Çiftçiler Sendikası ise bu konuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, beklenmeyen iklim olaylarının tarımsal üretimi doğal olarak olumsuz etkilediği ve çiftçilerin zararına, hatta iflasına neden olduğu vurgulandı. İklimsel değişikliklerin yol açtığı mevsim dışı doğa olaylarının devam etmesi durumunda, yalnızca üzüm üreticilerinin değil, tüm üreticilerin maliyetlerinin artacağı belirtildi.
Küresel ısınmanın sadece sıcaklık artışı ve kuraklık değil, ‘mevsim dışı doğa olayları’ anlamına da geldiği belirtilen açıklamada, “İnsan eliyle yaratılan ekolojik yıkımlar, doğanın ve atmosferin kirletilmesi haziran ayında aşırı yağmurlara ve dolu yağışlarına, kışın düşmeyen hava sıcaklıklarına yol açıyor. Beklenmeyen iklim olayları doğal olarak tarımsal üretimi olumsuz yönde etkiliyor, çiftçilerin zararına ve iflasına neden oluyor. İklim krizinin son mağdurları sofralık üzüm üretim merkezi olarak bilinen Alaşehir’deki üzüm üreticileri oldu. Yaşanan iklimsel değişikliğin yol açtığı mevsim dışı doğa olaylar devam ederse sadece üzüm üreticilerin değil, tüm üreticilerin mağduriyeti artacak. Alaşehir’de 8 Haziran’da, saat 18.00 sıralarında bir anda bastıran yağmurla karışık dolu yağışı Killik, Gümüşçay, Yeşilyurt, Tepeköy, Çakırcali, Caberfakılı, Baklacı bölgelerinde üzüm bağlarında büyük hasarlara yol açtı. Geçen yıl da iklim krizinden etkilenen Alaşehirli üreticiler bağlardaki hastalıklarla boğuşmuş, birçok ürün asmada bozulmuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olaya duyarsız kalmış, üreticilere yardımcı olup, destek vermemişlerdi” ifadelerine yer verildi.
Yaşanan büyük üretim düşmelerine rağmen, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı kuru üzüm alım fiyatlarının, maliyetleri karşılamadığı vurgulanan açıklamada, “Üreticiler 2024 üretim yılına geçen yılın olumsuz etkileriyle başladılar. Birçok bağda geçen yıl ortaya çıkan hastalıklar nedeniyle doğuş az oldu. Şimdi de iklim krizinin yol açtığı felaketle karşılaşıyorlar. Benzer şekilde Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ne de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ses çıkmıyor. Madenciliğin, Enerji yatırımlarının (Termik Santrallerin, HES’lerin, GES’lerin,RES’lerin, JES’lerin) İklim krizine yol açtığı bilindiği halde bol miktarda yeni maden ruhsatları veriliyor, ormanlar katlediliyor, yeni enerji yatırımlarıyla tarım arazileri, yeraltı ve yerüstü suları kirletiliyor, yok ediliyor” diye aktarıldı.
Çiftçiler Sendikası olarak isteklerinin belirtildiği açıklama şu ifadelere yer verdi: “Doğayı katledip İklim krizine yol açan Madencilik faaliyetleri, enerji yatırımları durdurulmalıdır. İklim krizinden aşırı etkilenen bölgeler “Afet Bölgesi” ilan edilmeli, üreticilere devlet tarafından telafi edici ödemeler yapılmalıdır. Üzüm üreticilerinin bankalara ve kamuya olan borçları en az bir yıl faizsiz ertelenerek taksitleri yıllara bölünmelidir. Verimlilik kaybı yüzde 30 ve üzeri olan üreticilere, üretimleri sürdürebilmeleri için faizsiz kredi verilmelidir. İklim krizine dayanıklı olan tarımsal üretim tarzı agroekolojik üretimdir. Üreticilerin üretimleri sürecinde zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için Hükümet ve yerel yönetimler agroekolojik üretime ilişkin araştırmalara yönelmeli, bu konuda üreticilere eğitimler vermelidir. Kamu agroekolojik üretime yönelen üreticilere teşvikler vermelidir. Toprak, Onur, Yaşam!”
MERVE AĞRIÇ