İMD’nin başlattığı proje cezaevlerinde kadın ve çocuklara ulaştı

İzmir Müzisyenler Derneği, Aliağa Şakran Kadın Cezaevi’nde yaşayan anne ve çocukları için topladığı yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı


  • Oluşturulma Tarihi : 27.01.2017 08:02
  • Güncelleme Tarihi : 27.01.2017 08:02
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İMD’nin başlattığı proje cezaevlerinde kadın ve çocuklara ulaştı

NİLGÜN TAZE

İzmir Müzisyenler Derneği bir yandan müzisyenlerin haklarını korumak için çalışırken diğer yandan da toplumsal alanda sanatın daha etkili bir varlık göstermesi için mücadele ediyor. Toplum ilişkilerinin güçlendirilmesi adına büyük bir çaba harcayan dernek, bu çabalarına sadece müzisyenleri değil duyarlı olan herkesi dahil ediyor.

Dernek bugüne kadar yaptığı sayısız ücretsiz etkinliğin yanı sıra yardım toplama organizasyonları da üstleniyor. Toplumsal alanda görmezden gelinerek yok sayılan birçok kanayan yara bulunduğunu ve ihtiyaç sahiplerine ellerinden geldiğince yardım etmeye çalıştıklarını ifade eden İzmir Müzisyenler Derneği gönüllüsü Meltem Demir, “Ülkemizde ve dünyada, şiddet kültürü başta olmak üzere yaşanan birçok insani veya toplumsal çarpıklık mevcut. Biz şiddeti sanattan, bilimden, düşünce ve duygudan yoksun kalmanın bir sonucu olarak görüyoruz. Bu yüzden de müziğin birleştirici gücü ve evrensel dilini kullanarak yaşam alanlarımızda paylaşım ve dayanışmayı yükseltme çabası içindeyiz” dedi.

ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER

Hemen hemen her alanda bir duyarlılık ortaya koymaya, kesimler arasında sevgi, kardeşlik ve dostluk köprüleri oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Demir, şu açıklamaları yaptı: “Sistemden ve toplumsal çarpıklıklardan kaynaklanan sorunlarla yapıcı bir şekilde mücadele etmeye çalışıyoruz. Bunları yaparken de farklı kesimlerden insanlarla ortak bir zemin oluşturma yetisiyle hareket ediyoruz. Derneğimiz huzurevlerinde, engelli merkezlerinde, yoksul semt ve mahallelerde, hastanelerde tedavi gören çocuklarla, mültecilerle, toplumun dezavantajlı kesimleriyle birçok etkinlik ve proje yürüttü. Herkes için ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sanat hakkı anlayışıyla hareket ederken aynı zamanda hayatın her alanında küçük dokunuşlarla etkileşim ve insani-vicdani duyarlılıkları birleştirmeye dönük çalışmalar yapıyoruz.”

GÖNÜLLÜLER BİR ARADA

Çalışma alanlarından en yakıcı olanının çocuk haklarına yönelik çalışmalar olduğunu belirten Demir, bu anlamda yaptıkları çalışmalarından birisini de cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü çocuklara yönelik olduğunu söyledi. Demir, “Ülkemizin doğusunda çatışmalardan etkilenen çocuklar, yoksul köy okullarındaki çocuklar, savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan mülteci çocuklar, hastanelerde tedavi gören çocuklar, kimsesiz çocuklar, sokak çocukları, suça itilen madde bağımlısı çocuklar. Tüm bu çocuklarla müzik ve ritim çalışmaları yapıyor ve okullara müzik odaları ve kütüphaneler kuruyoruz. Kitap, oyuncak, müzik aleti, kırtasiye malzemeleri topluyor ayrıca çocuk şenlikleri ve sanat etkinlikleri düzenliyoruz” açıklamasını yaptı.

KADINLAR VE ÇOCUKLARI

Demir, Aliağa Şakran Çocuk Cezaevi’ni yılda iki kez ziyaret ettiklerini ve 2017'nin ilk etkinliği olarak da Şakran Kadın Cezaevi’ndeki çocuklu kadınları seçtiklerini belirterek, “Bu amaçla cezaevi yönetimi ve cezaevinden sorumlu savcı ile görüştük. Amacımız anneleriyle kalan çocukların durumunu, sayısını ve ihtiyaçlarını öğrenmekti. Bu görüşme bizi çok derinden etkiledi. Toplumun her yerine işlemiş olan cinsiyet ayrımcılığının çok acı bir şekilde cezaevlerinde de yaşandığını, suç işleyen erkeklerin aileleri tarafından aranıp sorulduğunu, ziyaretçilerinin geldiğini, ekonomik olarak desteklendiğini ama benzer suçları işleyen kadınların aileleri tarafından aranmadığını, dışlandığını ve bunun sonucu olarak da çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiklerini öğrendik” ifadelerini kullandı.

ARAYANI OLMAYANLAR

Cezaevlerinde bulunan kadınların arasında 0-6 yaş arası çocukları olan kadınlarında bulunduğu bilgisini veren Demir, “Onlar yalnızlığı ve çaresizliği en çaresiz kaldıkları yerde yaşıyorlardı. Ve cezaevi koşullarının 4 duvar arasında büyüyen çocukların gerçek olduğunu da anlattılar hüzünlü örneklerle. Sonra yine uzun uzun kadınlardan, işledikleri-işlemek zorunda kaldıkları, belki de üstlendikleri suçlardan, yine de hayata tutunma çabalarından ve cezaevinde yapılan etkinliklerde ne kadar mutlu olduklarından bahsedildi. Çocukları düşünerek gitmiştik görüşmeye ama orada karar verdik, hem çocuklar hem kadınlar için bir etkinlik yapmaya ve geniş katılımlı bir dayanışma çağrısı başlatmaya. ‘Arayanı, soranı olmayanlara gidiyoruz' diyerek yaptık çağrımızı. Amacımız hem tutsak çocuklu kadınlara destek olmak, onların yaşadıkları sıkıntılarla ilgili toplumda bir duyarlılık yaratmak hem de cezaevlerinde de yüzünü gösteren ayrıma dikkat çekmekti” şeklinde konuştu.

ETKİNLİĞE YÜKSEK KATILIM

Yaptıkları çağrının toplumun çeşitli kesimlerinde güzel bir karşılık bulduğunu ve pek çok kişinin bu sorunun daha önce farkında bile olmadığını söyleyen Demir, açıklamalarını şu şekilde tamamladı: “Bu insanlar dayanışmamıza katılarak birçok dernek ve bağımsız grupla kendi aralarında ağ oluşturarak yardım topladılar. Foça Barış Kadınları, Çağdaş İzmir Gençlik İnisiyatifi, Yaşam Hakkı Derneği, Umut Grubu, Kadın Yazarlar Derneği ve duyarlı pek çok kişinin aralarında oluşturduğu gruplar hem İzmir'den hem de Türkiye'nin diğer illerinden bu dayanışmaya katıldılar. Tüm duyarlı dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Sadece eleştirmek için değil elimizden geldiğince değiştirmek için uğraşmak daha insani bir tutum.”

Haber Merkezi