- Gündem
- 20.04.2025 00:38
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. O zorlukları yenen ve içinde insanca yaşama sevgisini taşıyanlardan birisi de Oğuz. Engel nedir tanımamış
CENGİZ ALDEMİR/ANKARA
Nerede bir hak arama mücadelesi o orada. Engelli arkadaşlarının sesi olmak için elinden geleni yapıyor. Ankara sokaklarında onlara sıkıntı çıkaran ne varsa bir, bir not ediyor Oğuz Mucurluoğlu. Sorunların çözümü o. En son mücadelesi Kennedy sakinlerinin otopark çilesi. Kendisinin otopark gibi bir derdi yok, ona engelli otoparkı tesis edilmiş. Ancak bunu düşünmüyor Mucurluoğlu, bencil değil. Komşularından binlerce lirayı bulan otopark parası alınmasına karşı duruyor. Belki ileride Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek ona da dava açacak. Neden mi? Mucurluoğlu belediyenin görevi olan ama yerine getirmediği bütün işleri ifşa ediyor. Dava Mucurluoğlunun umurunda değil ve dert de etmiyor çünkü o içince insanca sevgiyi taşıyor.
Evini İlkses Gazetesine açan Mucurluoğlu mütevazi bir evde annesiyle beraber yaşıyor. Bir duvar var onun resimleriyle dolu. Resimler de birçok kişi. Düşünüyorum insan engelli olmasına rağmen yaşamı dolu dolu nasıl geçirebiliyor. Sonra aklıma yanıtı geliyor. Yaşamının sevinci engel tanımıyor.. Kapısı herkese açık Mucurluoğlunun annesiyle ikramda kusur etmiyor, sizi rahat ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
ANNE ÖĞRETİSİ VE HAKLILIĞIN HAZZI
Bu kadar azim ve başarısının sırrını soruyorum, Karalı olmak, sağlam durmak. Ben yaşantıma annemin öğretileriyle geldim diyor. 4 üniversiteyi yaşamına sığdırmasının abartılmaması gerektiğini ekliyor ve Akıntıya bırakmak lazım hayatı. Güzel gülüşüyle, hayatın zorluklarını alaya alışıyla toplumsal muhalefet hareketleri içinde yer almasını açıklıyor: Haz denilen bir duygu var. Yaptığınız şeyin sonucuna yakın ya da sonucunu almasanız da yaptığınızın doğru ve haklı olduğunu bilmek size haz duygusu verir. Bu duygu bir sonra ki adımınız için sizi tetikliyor.
FARKLI YAŞAMLAR, FARKLI DÜŞÜNCELER
Engelli olmam sorunlarda arka planda olmamı gerektirecek bir şey değil. Bu tamamen kafa meselesi düşünce meselesi ve düşünce savaşı diyor Mucurluoğlu ve toplumda gördüğü sorunlara müdahil olma nedenini özetliyor: Düşüncelerimde herhangi bir engelim yok. Engellilere çağrıda bulunmayı, onlara tavsiye vermeyi reddediyor. Sebebini ise bilmişlik yapmak istememesi olarak gösteriyor ve anlatıyor: Ne kadar insan varsa o kadar düşünce vardır. Bu düşünceler de insanların yaşadığı alanda yaşadığı öğretilerle gerçekleşir. Herkesin yaşantısında öğrendiği ve o koşullarda hayatını idame ettirdiğini biliyorum. Benim tavsiye vermem benim yaşantıma uygun bir felsefe olur. Kendi yaşantımda öğrendiğim felsefeyi sunmuş olurum. Bu felsefe kimi engelli arkadaşıma uymayabilir. Çünkü onu yaşantısı onun koşulu farklı. Ne kadar yaşan varsa o kadar değişik koşullar ve düşünce vardır. Ama tüm insanlara tek söyleyeceğim vazgeçilmemesi gereken mücadele gücü ve yaşam içerisinde yer almadır.
KİTAP YAZAYIM DEDİM, SİYASETE GİRDİM
Siyasete de bulaşmış Mucurluoğlu ve CHPden aday adayı olmuş. Ancak seçilememiş. Olsun diyor ve ilerisi hakkında umutlu konuşuyor: Çok yeniyim benim üstümde olan siyasetin içinde kişilerin tecrübeleri var. Seçilmemiş olmam ileride milletvekili olup engelli arkadaşlarım için mücadele vermeyeceğim anlamına gelmiyor. Siyasetle ilgilenmeye başladığı süreci ise söyle anlatıyor: Ben biraz karanbole girdim bu işe. Yazarlık yaparken bira da siyaset hakkında bilgim olsun diye okumaya başladım. Sonra birden baktım ki parti üyesi, parti meclis üyesi olmuşum. Sonra sakatlar derneğinde denetleme kurulu başkanı olmuşum. Buradaki arkadaşlarımın isteğiyle de milletvekili adaylığı.