- Gündem
- 21.04.2025 10:12
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ani ölümü, dini lider Ali Hamaney’in yerine kimin geçeceği sorusunu gündeme getirdi. Hamaney’in oğlu da potansiyel adaylar arasında dikkat çekiyor. Peki, hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin yerine kim gelecek?
İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin önceki gün gerçekleşen helikopter kazasında hayatını kaybetmesi üzerine bölgeye dikkatler çevrildi. Reisi'nin ölümünden sonra, İran'da 50 gün içinde seçimlerin yapılması planlanırken, ülkenin yeni cumhurbaşkanı belirlenecek. Ancak Batı medyası, Reisi'nin İran'ın 85 yaşındaki ruhani lideri Hamaney'in yerine geçebilecek güçlü adaylardan biri olduğunu vurguladı.
Reisi'nin vefatının ardından, İran'ın ruhani lideri Hamaney'in yerine geçebilecek adayların sayısının azaldığını belirten ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg, "İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bir helikopter kazasında hayatını kaybetmesi, yönetimin başına kimin geçeceği sorusunu gündeme taşıdı. Reisi'nin 85 yaşındaki ruhani lider Ayetullah Ali Hamaney'in yerine geçmesi bekleniyordu, ancak ölümü Orta Doğu'daki en güçlü pozisyonlardan birinin geleceği açısından da ciddi sonuçlar doğurdu" yorumunda bulundu.
İran'da Velayet-i Fakih olarak bilinen ruhani lider, ülkenin en yüksek makamında yer almakta ve devletin tüm önemli kararlarında nihai yetki sahibidir. 1979'daki İslam Devrimi'nden sonra oluşturulan bu mevkiye sadece erkekler aday olabilmektedir. İran'da cumhurbaşkanı ise dört yılda bir yapılan seçimlerle belirlenmekte olup, ülkenin yürütme organının başı olarak hükümetin kontrolünü elinde bulundurmaktadır.
Bloomberg, İran'ın siyasi yapısında Hamaney'in yerine kimin geçeceğinin açıkça tartışılmadığını belirtirken, Reisi'nin yanı sıra Hamaney'in oğlu Mücteba Hamaney'in de potansiyel adaylardan biri olduğunu bildirdi. Reisi'nin ölümünün, Mücteba'nın babasının koltuğunu devralma yolunu açtığı ifade edilirken, bunun ülke için tehlikeli bir durum olabileceği vurgulandı. Zira, 1979'daki İslam Devrimi sırasında monarşik bir yapıya karşı durulmuştu. ABD medyasındaki haberlerde, Mücteba'nın hükümette herhangi bir resmi görevi olmadığına dikkat çekilirken, ülkenin ruhani lideri olabilmek için geniş bir destek tabanının gerekli olduğu da belirtildi.