İş kadınları artan şiddeti eleştirdi

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla İzmirli iş dünyasının kadın başkanları birer açıklama yaptı. Kadınlara yönelik özellikle son yıllarda artan şiddete dikkat çeken İZİKAD, EGİKAD ve BASİFED Başkanları, kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gören algının değiştirilmesi gerektiğini ifade ettiler. BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen, “5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü tüm kadınlarımıza kutlu olsun. Ancak içinden geçmekte olduğumuz süreç, bu ülkede her hangi bir kadın gününü kutlamaktan çok uzak. Kadınlar maalesef öldürülmeye, en temel insani hak olan yaşama hakkı fütursuzca erkekler tarafından ellerinden alınmaya devam ediyor. Siyaset, ekonomi, uluslararası ilişkiler, terör, dış politika, dövizin seyri ve futboldan oluşan gündemimiz içinde ülkemizde öldürülen kadın sorunu maalesef bugün olduğu gibi özel günlerde ya da bir kadın vahşice katledildiğine gündemde kendine yer bulabiliyor” dedi. 
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter ise, “Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü. Kadınların temel problemlerini gün yüzüne çıkarmak için vesile olan günlerden bir tanesi. Türkiye’de kadınların temel problemine bakarsak bir çok sorunu sıralayabiliriz ancak hepsinden önemli olan problem yaşam hakkının ellerinden alınması. Bu ülkenin kadını yaşamak istiyor, erkekler tarafından, eski kocaları, boşanmak istedikleri eşleri, abileri, babaları tarafından öldürülmek istenmiyor. 5 Aralık 1934 yılında Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı veren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün döneminin ötesindeki vizyonu sayesinde, Türk kadını kendini toplumda var ederken, bugün ise siyaset kadına verilen nafakaya göz dikmiş, çocuk yaşta evliliğin önünü açmaya odaklanmış vaziyette” ifadelerini kullandı.
İKİNCİ SINIF VATANDAŞ
“5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nün hem ulusal hem de uluslararası anlamı bulunduğunu belirmek isterim” diyerek sözlerine başlayan EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Av. Nilhan Antitoros ise, “Ülkemiz kadınlarının içinde bulunduğu duruma bakınca, öldürülme, taciz, tecavüz ve yok sayılma, son yıllarda katlanarak tırmanmaya devam ediyor. Artık kadınlarımızın bu ülkede verdikleri bir yaşam mücadelesi var. Bu sorunu büyüten ve kronikleştiren ise kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gören anlayışın özellikle siyasette güçlenmesi, şiddetten kaçan kadının ayakta kalabilmesine vesile olan ve yasal hakkı olan nafakaya el uzatılması, küçük yaşta kız çocuklarına tecavüz ederek onlarla evlenen erkeklerin ceza almasının “mağduriyet” olduğuna dair yaratılmak istenen yanlış anlayışa bakınca kadınlara karşı yükselen bu şiddetin kaynağını son derece açık görebiliyoruz” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ