İstanbul, Antalya ve Çanakkale'de peş peşe depremler

Türkiye'nin farklı bölgeleri son 24 saatte art arda depremlerle sarsıldı. Dün akşam İstanbul’da meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki depremin ardından bu sabah önce Antalya’da 4.0, ardından da Çanakkale'de hissedilen Ege Denizi merkezli 4.6 büyüklüğünde sarsıntılar kaydedildi. AFAD, depremlerin herhangi bir olumsuzluğa yol açmadığını bildirirken, uzmanlar özellikle Ege Denizi’ndeki depremin kritik fay hatları üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekti. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sarsıntının İstanbul’da beklenen büyük depremle ilgili fay segmenti üzerinde olduğuna işaret etti.

AFAD: EGE DENİZİ MERKEZLİ 4.6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Çanakkale açıklarında Ege Denizi merkezli 4.6 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini duyurdu. Depremin ardından şu ana kadar can ya da mal kaybı bildirilmedi. Ancak sarsıntıların art arda gelmesi, kamuoyunda tedirginliğe yol açtı.

NACİ GÖRÜR: DEPREM, İSTANBUL’DA BEKLENEN BÜYÜK DEPREMİN KOLUNDA

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Ege Denizi’ndeki depremin ardından sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, bu depremin Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu üzerinde gerçekleştiğini vurguladı. Görür, “Bu kol, İstanbul’da beklenen büyük depremin meydana gelmesi muhtemel segmentlerinden biri. Sarsıntı, stres dağılımını etkileyebilir. Geçmiş olsun,” ifadelerini kullandı.

OSMAN BEKTAŞ: GANOS FAYI STRES TRANSFERİ YAPIYOR

Bir diğer yer bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş da depreme ilişkin yaptığı değerlendirmede Ganos Fayı’nın tarihsel olarak stres transferi yaptığına dikkat çekti. Bektaş, “1912’de meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem sonrası bu fay, doğuya (Silivri) ve batıya (Saros Körfezi) doğru stres transferi yaparak Kuzey Marmara Fayı’nda orta büyüklükte depremleri tetiklemiştir. Bu tür hareketler, gelecekteki sarsıntıların habercisi olabilir” dedi.

UZMANLAR UYARIYOR: FAYLAR HAREKETLİ, HAZIRLIKLI OLUNMALI

Uzmanlar, Marmara ve Ege bölgelerinde aktif fay hatlarının stres biriktirmeye devam ettiğini ve küçük ölçekli depremlerin bu gerilimin yansıması olduğunu belirtiyor. Halkın panik yerine bilinçli hareket etmesi, yapıların depreme dayanıklılığının artırılması ve afet bilincinin yaygınlaştırılması gerektiği ifade ediliyor.