İTO’da barışacaklar

KENAN YEŞİL
İzmir Ticaret Odası (İTO) 67. İnşaat Yapım ve Onarım Komitesi ile İzmir Müteahhitler Derneği’nin işbirliğinde ‘İş sağlığı ve güvenliği’, ‘İmar barışı’ ve ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Çevre Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri İsmail Kahraman ve Şenol Aslanoğlu, İnşaat Yüksek Mühendisi İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı Mutlu Burak Paksoy, İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneği Başkanı Oktay Ergeç, Çevre Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü  Yapı Denetim Şube Müdürü Özgür Bildirici, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı müfettişleri ve sektör temsilcileri katıldı.Toplantının açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “İzmir’de yok olan birlikte çalışma kültürünü yeniden hayata geçiriyoruz. İmar barışı ile ilgili çok fazla bilgi kirliliği var. İmar affı diyenler var. Bu kanunun amacı riskli yapıları kayıt altına almak ve kentsel dönüşüme bütçe ayarlamak. İl Müdürümüz Selahattin Bey bu konuda bizi bilgilendirecek” dedi.
YÜZDE 65 YAPILAŞMA SORUNU
Toplantıda İmar barışı konusunda açıklamalarda bulunan Çevre Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan, “Ülkemizde yapılaşma sorununun yüzde 65 seviyelerinde olduğunu biliyoruz. Bunun için imar barışı ile sorunları gidermek için çalışıyoruz. İzmir genelinde mahalleler dahil olmak üzere her yere ulaştık. Şu anda eksikliklerimiz var. Bazı konular hala daha açıklığa kavuşturulmamış. Vatandaşın mağdur edilmemesi için çalışıyoruz. Vatandaşın lehinde olacak şekilde düzenlemelerin yapılmasını sağlıyoruz. 1950’li yılardan 2000’li yıllara geldiğimizde büyük bir sirkülasyon oldu. 1950’li yıllarda kırsal kesimde yaşayanların yüzde 80, şehirde yaşayanların oranı yüzde 20 idi. 2000’li yıllara geldiğimizde ise tamamen tersine döndüğünü görüyoruz. Kırsalda yaşayanların oranı yüzde 8, şehirde yaşayanların yüzde 92’lere ulaşmış durumda. Bu ciddi bir sirkülasyon demektir” dedi.
DİZLERİMİZİ DÖVMEYELİM
İmar barışı ile iyi bir planlama yapılması gerektiğini ve adaletsizlik yapılmaması gerektiğini söyleyen Varan, İzmir’de en yeni imar planlarının 25-30 yıllık olduğuna dikkat çekerek, “Mesele iyi bir planlama. Planlama olmadığı yerde kargaşa oluyor. Uygulamadan kimi vatandaş memnunken kimileri memnun olmuyor. Adaletli bir şekilde bu işlemler yapılmalı. Plan bir kısım alanları kapsayıp bir kısım alanları kapsamayacak şekilde olmalı. Bakanlığımızın ve yerel yönetimlerimizin derdi planlar olmalı. Yapılaşma sorunun yüzde 65 seviyelerinde olduğu ülkemizde bakanlık kentsel dönüşümü devre soktu. Vatandaşımızın memnuniyet seviyesi yüksek. Artık geldiğimiz noktada geriye gidiş yok. Deprem olunca dizlerimizi dövüyoruz. Yüzde 65’i kaçak ve denetimsiz bir yapılaşma olan bir ülkede dizlerimizi döveriz. Bir an önce afet riski alanların dönüştürülmesi gerekiyor. Biz dizlerimizi dövmeyelim önlem alalım diyoruz.  O yüzden bütün şehirleri dönüştüreceğiz. Bir an önce bütün şehirlerin dönüşümünü sağlamalı ve depreme dayanıklı yapılar inşa etmeliyiz. Deprem olduğunda vatandaşımız konutunda kahvesini yudumlayabilecek şekilde yapılar olmalı” dedi.
İZMİR’DE DAHA YÜKSEK
Rakamsal verilerle ülke genelinde ve İzmir özelinde konut ve ticari yapılar hakkında bilgiler veren Varan, “TÜİK verilerine göre bugün Türkiye’nin 26 milyon 356 bin konut ve ticaret yapısı olduğunu biliyoruz. Kaçak yapı anlamında imar barışını konu olan yapıların ise bu oranın yüzde 50’sini oluşturuyor. Türkiye genelinde 13 milyon yapının imar barışının konusu olduğu görüyoruz. İzmir özelinde baktığımızda ise bu oran diğer illere göre çok daha yüksek. İzmir’de konut ve ticaret yapının 2 milyon 506 bin civarında olduğunu biliyoruz. İzmir’de 1 milyon 300 bin yapının imar barışına konu olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımızın bu imar barışına gireceğini düşünüyorum” diye konuştu.
DEVLET VE VATANDAŞ BARIŞIYOR
İzmir’de mecburiyetten dolayı çarpık ve kaçak yapılaşma olduğunu belirten Varan, imar barışı ile kaçınılmaz hale gelen sorunların giderileceğini söyledi. Vatandaşın elektrik ve suyu almak için kamu kurumlarına gidip gelmekten enerjisinin bittiğini dile getiren Varan, imar barışı konusunun ortaya çıkışını anlattı. Selahattin Varan, “Elektrik suyu alamayan vatandaşlarımıza kanun kapsamında elektrik ve su verebiliyorduk. Ama kanun dışında kalanlar bundan yararlanamıyordu. Bu yüzden yasa imar barışına dönüştü. Elektrik ve suyunu alamayanlar imar barışı ile elektrik ve su bağlayabilecek. Devlet ve vatandaş barışıyor, helalleşiyor. Dolayısıyla imar barışı çok önemli bir konu” dedi.
İmar barışı ile bir gelir oluşacağını ve bu gelirin ise şehirlerin dönüşümünde kullanılacağını vurgulayan Varan, “İmar barışı sembolik değerler ödeyerek karşılıklı el sıkışma demek. Devlet vatandaşıyla el sıkışıyor. Kurumumuzda 25-30 masamız var. 150 arkadaşımız bilgilendirme yapıyor. Vatandaşlarımızın büyük bir kısmı imar barışı konusunda bilinçlendi. Vatandaşımız sistemi çalıştırıyor. Bazen yanlışlık yapanlar oluyor. Biz bunları düzeltiyoruz.İmar barışı ile bir gelir oluşacak. Vatandaşımız bir ücret yatıracak. Bu gelir şehirlerin dönüşümde kullanılacak. Alt yapıda, çevre düzenlemesi gibi alanlarda kullanılacak. Bu kaynağın tamamı kentsel dönüşümde kullanılacak” şeklinde konuştu. 
BARIŞ MASASI KURULUYOR
İzmir Ticaret Odası’nın 80 bin üyesi olduğunu söyleyen Varan, “Biz burayı boş bırakmak istemiyoruz. Pazartesi günü ticaret odasında barış masası kuracağız. Vatandaşlarımız İzmir Ticaret Odası’ndan yapı kayıt belgesi başvurusunda bulunabilecek. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’müzde 25-30 masamız var. PTT ile görüştük. Onlar da bir arkadaşı görevlendirdi. Vatandaşlarımız il müdürlüğüne geldiğinde buradan e-devlet şifresini de alabiliyor” dedi. Hem İTO personelinden hem de Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görevli personellerin yer alacağı masada yapı kayıt belgesi vermek de dahil olmak üzere imar barışı ile ilgili işlemler yapılabilecek.