- Gündem
- 27.12.2025 00:49
İzmir’in geleceği için tarihi imza: 25 yıllık bekleyiş afet master planı ile son buluyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, DEÜ ve İYTE, kenti afetlere karşı dirençli hale getirecek dev protokolü imzaladı. 1999 yılından bu yana beklenen Master Plan için düğmeye basılırken, kentin imarından altyapısına kadar her adım artık bilimsel verilerle şekillenecek.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün (İYTE) ortaklığıyla hazırlanacak İzmir Afet Master Planı için protokol, Dokuz Eylül Üniversitesi Senato Salonu’nda düzenlenen törenle imzalandı.İmza törenine; Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, Dokuz Eylül Üniversitesi üst yönetimi, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ve akademisyenler katıldı.
İmzalanan protokol kapsamında yürütülecek çalışmalarla İzmir’in yalnızca afetlere müdahale eden değil; riskleri önceden belirleyen, azaltan ve sürdürülebilir bir kent modeli oluşturması hedefleniyor. Deprem ve tsunami başta olmak üzere tüm doğal afet risklerinin bilimsel verilerle değerlendirilmesi, kentin altyapıdan imar planlamasına kadar bütüncül bir yaklaşımla ele alınması amaçlanıyor.
Deprem enstitüsü için attığımız adımlar var
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, üniversite olarak protokolün paydaşı olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek şu açıklamalarda bulundu:
“Biz tabii Dokuz Eylül Üniversitesi olarak deprem araştırmalarıyla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyemizle ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile birlikte böyle bir iş birliği anlaşmasının tarafı olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Üniversitemizde Prof. Dr. Hasan Sözbilir hocamızın müdürlüğünü yaptığı bir deprem araştırma ve uygulama merkezimiz var. Fakat bu araştırma merkezimizin yetersiz kaldığını düşünüyoruz. AFAD’ın, Yükseköğretim Kurulu’nun desteğiyle üniversitemizde, tıpkı Kandilli ve Boğaziçi Üniversitesi örneğinde olduğu gibi, deprem enstitüsü için attığımız adımlar var. Üniversitemizde; araştıran, geliştiren ve uygulayan bir enstitünün olması için girişimleri başlattık. İnşallah, bu enstitünün 2026 yılında kurulacağının bilgisini buradan duyurmuş olalım.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise konuşmasında, İzmir için uzun süredir eksikliği hissedilen deprem master planına dikkat çekerek, “Bugün tarihî bir gün yaşıyoruz aslında. 1999 yılında İzmir’le ilgili deprem riski konusunda bir çalışma yapılmış ama o günden bugüne maalesef, bir deprem master plan çalışması yapılmamış. Biz bunun çok önemli bir eksik olduğunu biliyorduk. Herkes biliyor ki İzmir ve Ege Bölgesi tektonik açıdan deprem riskinin olduğu, yer hareketliliğinin yoğun bir şekilde yaşandığı bir bölge. Dolayısıyla İzmir’in yer yapısının, faylarının, şehrin yerleşim alanlarındaki riskli zeminin ve tabii mevcut yapıların risklerinin de ayrıntılı olarak değerlendirilmesi lazım. Buna altyapıyı da dâhil edeceğiz. Bundan sonraki imar planlamasına da dâhil edeceğiz. Bütüncül bir bakış açısıyla her şeyin ortaya konması için çalışacağız,” dedi.
Üniversitelerle iş birliği kurulacak
Çalışmanın tamamlanmasının ardından İzmir için önemli bir belirsizliğin ortadan kalkacağını ifade eden Tugay, üniversitelerle kurulacak iş birliğinin de önemine vurgu yaparak, “Ve bu, tamamen şu anda bugün yapacağımız protokolle birlikte olması gerektiği şekilde İzmir’deki üniversitelerimiz ve siz değerli hocalarımızla beraber yapacağımız bir çalışma olacak. Çok önemsediğimiz bir konu. Önümüzdeki günlerde, bu iş için öngörülen sürede bu çalışmanın tamamlanmasını takiben; İzmir halkına, yerel yönetimlere ve İzmir’deki diğer kurumlara yapılmış en büyük iyiliklerden biri yapılmış olacak” ifadelerini kullandı.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran ise şunları söyledi:
“İzmir özelinde bir çalışmanın büyükşehir belediyemiz ve bu kentin, hatta aslında Türkiye’nin çok kıymetli iki üniversitesiyle; daha da önemlisi sizler gibi alanında uzman çok kıymetli bilim insanlarıyla gerçekleştiriliyor olması çok kıymetli. Umarım, yapacağımız çalışmalar ve alacağımız önlemler; hüzünsüz, sorunsuz, problemsiz ve can kaybı olmaksızın bu doğal afetleri aşabileceğimiz bir süreci bizlere yaşatır. Umarım bugün burada gerçekleştirdiğimiz bu toplantı, attığımız imzalar, daha da önemlisi yapacağımız bilimsel çalışmalar bir başarı hikâyesine, bir modern projeye dönüşür ve Türkiye’nin bütün kentlerinde de benzer uygulamaları hep birlikte gözlemleriz.”
Kaynak : HABER MERKEZİ